Hoş geldin Mehmet
Sana karşı kıyıdan sesleniyorum Mehmet... Nâzım'ın oğluna yazdığı şiiri böyleydi. Kaderin bir cilvesi, bugün (cumartesi) doğan oğluma öyle sesleniyorum. Sana karşı kıyıdan sesleniyorum diye... Başbakan'la birlikte Bali'deyim ve dün gece (Türkiye'de sabah mıydı? Zamanı karıştırdım) bir oğlum oldu. Adı Mehmet. Kızım Ayşe, sevgili dost Salih Memecan'ın oğlunu çok beğendiği ve sevdiği için bu ismi seçti. Şu anda hâlâ görmediğim bir oğlum var. Şu satırları yazarken sevgili Ertuğrul Özkök'ün cep telefonundan düşen tebrik mesajını okuyorum. Oğlumun doğumunu Vakit gazetesinden Hasan Karakaya, Star'dan Halit Kakınç, Hürriyet'ten Enis Berberoğlu, Zaman'dan Ekrem Dumanlı, Yeni Şafak'tan Mustafa Karaalioğlu, Türkiye'den Lütfü Bol ile birlikte kutladık. Ben ve Halit abi, Mehmet'in şerefine şarap içtik, kimisi meyve suyu içti, kimisi Coca-Cola. Ama ne içtiğimiz aramızda hiç sorun olmadı. Türbanı, başörtüsünü, aramıza yeni katılan Mehmet'in geleceğini konuştuk. Hiç gerilmedik, hiç kavga etmedik. Ortak bir noktamız vardı, insanların yaşam biçimine saygı. En sert görünen meslektaşlarımızla bile ne kadar yakın olduğumuzu gördük. Ben ve Halit Kakınç, "Mehmet'in şerefine" kadeh kaldırırken oğluma uzun ve huzurlu bir ömür diledi dostlarım. Zaman zaman ters düştüğüm Ertuğrul Özkök, haberi duyup aynı dakikalarda "bir erkek dedesi olarak" kutlama mesajını göndermişti. Dün gece bizi Mehmet'in geliş haberi birleştirdi ve sevindirdi. Ama bu ekiple üç-dört gündür birlikteyiz. Eşinin başı örtülü olanı, olmayanı, kavgasız gürültüsüz bir aradayız. Yanlış anlamayın, kimse yaşam biçiminden taviz vermiyor. Biz aynı masada içkimizi içiyoruz, onlar dilediklerini içiyor. Anlaşamadığımız, ayrı düştüğümüz noktalar var ama size tuhaf gelebilir, anlaştığımız noktalar daha fazla. En muhafazakâr görünenimizin eşi ve çocukları ile ilişkisinde de durum farklı değil. Bütün gece tekrarladım, size de aktarayım. Attila İlhan, "Meraklısına Notlar"da aktarmıştı Gandhi'nin sözünü. "Ben insanları artık düşüncelerine göre değil, davranışlarına göre değerlendiriyorum" demişti Gandhi. Ben de bu sözün altına imzamı atıyorum ve kilometrelerce uzaktan Mehmet'e sesleniyorum. "Hoş geldin Mehmet, yaşamak sırası sende" diyerek.
|