kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
  » Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Şizofreni ataklarına hobi engeli konuluyor!
Şizofreni kronik bir hastalıktır
Hastalık etkiliyor
Dış dünyaya açılıyorlar
Hasta ailesi deterapi görüyor

Şizofreni ataklarına hobi engeli konuluyor!

Şizofrenler, Gündüz Hastanesi'nde düzenlenen terapilerle hem el becerilerini geliştiriyor hem de sosyalleşiyor. Hastalar, seramik boyuyor, resim yapıyor ve bahçecilik eğitimi sırasında doğayla kucaklaşıyor. Hastanede ailelere de hastalıkla başetme yöntemleri öğretiliyor. Ailelere yönelik terapiler de yapılıyor

Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi (BRSHH) Gündüz Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi Sorumlu Hekimi Dr. Ayla Yazıcı, şizofreni tedavisi hakkında merak edilen soruları yanıtladı:

* Tedavide ilk adım nedir?
Tedavide ilk adım; tanıyı koymak, güvenliğini düşünerek hastayı kontrol altına almak ve ilaç tedavisine başlamaktır. Şizofreninin belirtileri çok açık olmadığı için tanı hemen konamıyor. Hastalığın başlangıç süreci, birkaç aydan birkaç yıla kadar sürebiliyor. Kişide gerçeği değerlendirme bozuluyor ve bir noktadan sonra gerçekte olmayanlara inanmaya başlıyor. Aile, gerçeği değerlendirme bozulmaya başladığında durumu fark ediyor. Herkes ilk aşamada psikiyatriste gitmiyor. Öncelikle ailenin bu sorunu kendine itiraf etmesi gerekiyor. Hasta toplumdan uzaklaşmaya başladığında, aile bilinçli ise hemen yardım arayışına giriyor. Ülkemizde hacı-hocaya gidenlerin sayısı da oldukça fazla. Hastalık kontrolden çıkınca doktora başvuruyorlar.

* Hangi tedavi yöntemleri uygulanıyor?
Öncelikle ilaç tedavisi uygulanıyor. İlaç tedavisinin yanında bilişsel-davranışçı terapi, grup terapileri, psikososyal eğitimler ve rehabilitasyon programları uygulanıyor. Uğraşı terapileri ve meslek edindirme programları, uzun vadede hastalığa bağlı yeti yitimine karşı etkili oluyor. Zamanla yeti yitimi nedeniyle kıyafetlerini bile tek başına giyemeyenler var.

* Uzun süreli ilaç tedavileri hastaları nasıl etkiliyor?
Hastaların atak sayılarını azaltması açısından çok olumlu etkileri var. Yeti yitimleri azalıyor. İlaç tedavilerine sürekli devam etmek gerekiyor. Bir atakta kullanıp keserseniz, bu gelecek atağı engellemiyor. Tedavide süreklilik önemli. Değişik formlarda hastanın alımını kolaylaştıracak ilaçlar var. Hastaya ilaçla yaşaması gerektiği öğretiliyor.

* Şizofreni tedavisinde yaşadığınız sorunlar neler?
Birçok sorun yaşıyoruz. İlaç tedavisi ile akut alevlenme kontrol altına alınıyor. Hastayı gerçek dışına iten süreci bastırıyoruz. Yeti etkilerine yönelik araştırmalar var. İlacın yeti yitiminin ne kadarını geri kazandırdığına dair çalışmalar var. İlaçların kilo alımı, hareket bozuklukları, uykusuzluk ve aşırı uyku gibi birçok yan etkisi de oluyor. Terapi ile ilacın ve hastalığın yan etkilerini birbirinden ayırmaları gerektiğini öğretiyoruz. Tedaviyi bir terazi gibi düşünün; yarar ve zarar dengesini sağlayacağımız ilaç tedavilerini seçiyoruz.

* Hastalar ve yakınlarının tedavi ile ilgili sıkça gündeme getirdikleri yakınmalar var mı?
Şizofreni tedavisi, çok uzun süreli ve çok zahmetli bir tedavi şeklidir. Akut dönemde, hasta ilk başta hastalığını kabul etmeyebilir. Hasta ve ailesi, bu durumu yadsımaları nedeniyle ülkemizde sıklıkla tedaviye geç başlamaktadırlar. Hastalığı kabul etmek, tedaviye başlamanın en önemli şartlarından biridir. Hasta ve hasta yakınlarının hastalığın değişik süreçlerinde değişen yakınmaları olabilir. Hastalık ilerledikçe de hastalar giderek yeti yitimine uğrarlar, istenç kaybı, toplumdan izolasyon, içe kapanma, günlük bakımını sürdürememe gibi 'negatif belirtiler' olarak isimlendirilen belirtilerle ve bazı durumlarda ortaya çıkan ilaç kullanımına bağlı yan etkilerle başetmek zorunda kalırlar. Bunlar tedavisi oldukça güç olan belirtilerdir. Akut dönem tedavileri ilaçlarla kontrol altına alınabilirken, diğer uzun süreli belirtiler ise oldukça dirençli durumlardır.

* Uzun dönemli tedavide hastaların tedaviye uyumu nasıl sağlanıyor?
Tedaviye, mutlaka terapi ve rehabilitasyon programlarının entegrasyonu gerekiyor. Hasta herşeyden önce hastalığını kabul etmeli, bu hastalık içinde kendi belirtilerini tanımalıdır. Bu da çeşitli terapi ve rehabilitasyon desteği ile olabilecek bir şeydir. Bu hastalık çok uzun süreli, hırpalayıcı, yorucu ve hastalara birçok yeteneğini kaybettirebilen bir hastalıktır. Ancak hasta ve hasta yakınlarının da bütün bu zorlu durumlarla başetmekte yapacakları çok şey vardır. İlaç tedavisi ile hastalığın belirtilerinin kontrol altına alınması, terapi programları ile hastalıkla başetmeleri, rehabilitasyon ile de yeti yitimleri ve topluma uyum sağlayabilmeleri amaçlanır. Terapiler, hastaların ilaçla barış yapmalarına yardımcı oluyor.

* Tedaviyle yeti yitimini önlemek mümkün mü?
Tedavi ile yeti yitimini önlemek mümkün. Erken teşhis ve tedaviye erken başlanması, alevlenme sayısını önemli ölçüde azaltmaktadır. Atak sayısı arttıkça, yeti yitimi de artmaktadır. Ancak her hastanın hastalığı farklı seyredebilir. Terapi ve rehabilitasyon programları ile hastaların ilaç uyumu artırılır ve kaybettikleri yetileri geri kazandırılmaya, en azından daha fazla ilerlemesi durdurulmaya çalışılır.

* Gündüz Hastanesi Türkiye'de bir ilk mi? Dünyada örnekleri var mı?
Türkiye'deki ilk gündüz hastanesi, İzmit'teki Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde Lilly İlaç'ın desteğiyle açıldı. Yine Lilly'nin desteğiyle BRSHH bünyesinde kurulan Gündüz Hastanesi, nisan ayında hizmet vermeye başladı. Sağlık Bakanlığı, Bakırköy Kaymakamlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSMEK ve Bakırköy Halk Eğitim Müdürlüğü de bu projeye destek verdi. Dünyada bu hastanenin birçok örneği var. Avrupa'da 19n0'larda ilk kez kuruldu. Avrupa ve Amerika'da gündüz hastanesi hemen her kurumda var. Bizim merkezimiz kurulurken, birçok merkezin programı incelendi ve kendimize en uygun modeli oluşturmaya çalıştık.

* Gündüz Hastanesi'nin tam olarak amacı nedir, gündüz insanları kontrol altında tutmak mı?
En önemli amacımız; hastaların alevlenme- atak sayılarını azaltmaya çalışmak. Bu sayede yeti yitimleri, hastalığın yaşamlarını aksatma riski azalacaktır. Hastaneye yatış oranları düşecektir. Terapi programları ile; hastalıkla daha iyi başetmeleri, içgörülerinin çoğalarak, ilaç uyumlarının arttırılması amaçlanır. Böylece yaşamlarını ciddi biçimde kesintiye uğratan, yeti yitimlerini arttıran, giderek yalnızlaşmalarına, toplumdan izolasyonlarına yol açan hastalığın alevlenme dönemleri kontrol altına alınabilir. Rehabilitasyon programlarıyla da hastaların kaybettikleri yetileri, mümkün olduğunca geri kazandırılmaya ve kişinin bir birey olarak yaşamını kendi başına sürdürebilmesi amaçlanmaktadır.

* Gündüz Hastanesi'nde kimler hizmet veriyor?
Bir psikiyatrist, üç hemşire, üç yarı zamanlı psikolog, iki yardımcı personel ve beş uğraş eğitmeni çalışmaktadır.

* Terapilerden hasta yakınları da yararlanabiliyor mu?
Evet, ailelere yönelik psikoeğitim grupları ve psikodrama grupları vardır. Onlar da bu terapilerden faydalanabiliyor.
DİĞER SAĞLIK HABERLERİ
 Şehir Efsaneleri Doğru Mu?
 Akupunkturdan Sonra Çok Kilo Aldım
 Erken Teşhis Hayat Kurtarır
 Şizofreni Ataklarına Hobi Engeli Konuluyor!
 Hayaller Hayat Olunca Hastalık Başlıyor
 Doktorum Benim Kankardeşim
 Sağlık Hattı
 45 Dakikada Dimdik Göğüs Ve Popo Yapılır
 Radyo Dalgalarıyla Selülite Son Vermek Artık Mümkün
 Gözaltı Halkalarına Masaj Yapın
 Ağız Kokusunun İlacı Elma
 'onları Deli Danadan Korumaya Çalışıyoruz'
 Düzenli Masaj Ve Nemlendiriciler-le Selüliti Yok Edin
 Seçilmiş Bebekler Talasemiye İlaç Oluyor
Deprem korkusu yüzünden prefabriğe merak saldı
Deprem korkusu yüzünden prefabriğe merak saldı
Podyumların ünlü mankeni Tuğba Özay, deprem korkusu nedeniyle...
Şengül BALIKSIRTI: Benim şöhretli bir insan olmam lazım!
Canı sıkkın günlerinde telefon açmış, "Buluşabilir miyiz" demişti. O...
Dadılıktan kurtuldu!
Dadılıktan kurtuldu!
İrem Tuncalı, eşi Emre Muratoğlu'nu Mori'deki ortağı Ari Duek...
Modacı da 'pişti' olursa!
Modacı da 'pişti' olursa!
Kadınların korkulu rüyası olan 'bir örnek giyinmek' artık...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.