|
|
|
|
|
|
Suriye sınırınını mayınlardan temizlenmesi
Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Bekir Kalyoncu, Suriye sınırındaki mayınlar temizlendikten sonra TSK'nın mevcut düzende sınırları korumaya devam edeceğini belirterek, ''Biz sınırlarımızı sadece insan gücüyle korumuyoruz. Teknolojinin bütün imkanlarından istifadeyle, gece ve gündüz gözetleme imkan kabiliyetleriyle bütün hudutlarımızın güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz'' dedi.
Genelkurmay Başkanlığı'ndaki basın bilgilendirme toplantısının ''Suriye Sınırındaki Mayın Temizleme Faaliyetleri'' ile ilgili bölümünde, 911 kilometre uzunluğundaki
Türkiye-Suriye sınırında, 1956-1959 yıllarında yasadışı sınır geçişlerini önlemek için 510 kilometre uzunluğunda, 200 kilometrekarelik bir alana 600 bin civarında mayın döşendiği belirtildi.
Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesi çalışmalarının,bölgeyi tarıma kazandırmak ve Ottova Sözleşmesi'nin şartlarını yerine getirmek amacıyla 29 Mayıs 2001 tarihli MGK Toplantısı kararının 11 Haziran 2001 tarihli Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilmesiyle başladığı anımsatıldı.
Milli Savunma Bakanlığı ile koordineli olarak yürütülen bu çalışmalarda, ilk olarak mayınlı sahaların TSK'nın mevcut imkan ve kabiliyetleriyle temizlenmesinin ele alındığı, ancak, ''elde bulunan teçhizatın askeri harekat esnasında karşılaşılan mayınlı sahalarda kısa sürede ve dar kapsamlı olarak personel ve araç geçişine imkan verecek şekilde olması, Suriye sınırında olduğu gibi geniş mayınlı sahaları temizlemeye yönelik olmaması, temizlemenin çok uzun süre alacak olması, mayınların tamamının eldeki teçhizatla temizlenmesinin mümkün olmaması ve tarıma açılacak bölgede risk kabul etmenin mümkün olmaması'' nedeniyle bu seçeneğin uygun olmadığına karar verildiği belirtildi.
''TSK'NIN MODERN MAYIN TEMİZLEME TEÇHİZATI ALMASI''
TSK tarafından modern mekanik mayın temizleme teçhizatı tedarik edilerek mayınlı arazinin temizlenmesine ilişkin ikinci seçeneğin de ''yurtdışından tedarik edilecek modern teçhizatın maliyetinin yüksek olması, teçhizatın imalat ve tedarik sürecinin uzun sürmesi, mayın imha faaliyetinin 10-15 yıl sürecek olması, arızalanan teçhizatın yedek parçasını yurtdışından ve tek kaynaktan temin etmek zorunda kalınacak olması, teçhizatın bakım, onarım, idame ve işletme konularında güçlüklerle karşılaşılacak olması, mayın temizleme toplam maliyeti ve süresini önceden tahmin etme imkanının olmaması, toplam maliyetin tahsis edilen kaynağın çok üstünde gerçekleşecek olması'' nedenleriyle uygun olmadığı sonucuna ulaşıldığı kaydedildi.
''HİZMET ALIMI, EN UYGUN SEÇENEK''
Son olarak mayın temizleme faaliyetinin ''hizmet alımı'' yöntemiyle yapılmasının incelendiği, bu yöntemde, ''mayınlı sahaların temizlenme süresinin, ihale bedelinin ve diğer koşulların belirlenerek yüklenici firmayla başlangıçta kararlaştırılacak olması, maliyet ve temizlenme süresinin daha net belirlenmesi, araziyi bölümler halinde birden fazla firmaya vererek zamanın kısaltılması, tarım arazilerinin ekonomiye daha kısa sürede kazandırılması ve harcanan kaynağın geri dönüşünü hızlandırması'' nedeniyle ''en uygun seçenek olduğu sonucuna ulaşıldığı'' bildirildi.
Açıklamada, mayın temizleme faaliyetlerinin 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu esasları dahilinde yürütüleceğinden, bölgeye giriş ve çıkışların kontrol altında tutulacağı ve sınır güvenliği zafiyeti oluşmayacağı belirtildi.
''TÜM SORUMLULUK MALİYE BAKANLIĞI'NA''
Mayınlı arazi temizleme sorumluluğunu Genelkurmay Başkanlığı'na veren kararnamenin 31 Ocak 2005 tarihinde yayınlanan bir başka kararnameyle değiştirildiği ifade edilen açıklamada, sorumluluğun GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı'na, mali işlerin ise Maliye Bakanlığı'na verildiği kaydedildi. GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı'nın görev ve sorumluluğunun Aralık 2005'te sona erecek olması nedeniyle, 13 Haziran 2005 tarihinde çıkarılan bir başka kararnameyle Suriye sınırındaki mayın temizleme faaliyetinin sorumluluğunun bütünüyle Maliye Bakanlığı'na verildiği bildirildi.
Milli Savunma Bakanlığı'nca mayınlı arazilere ilişkin gerekli bilgilerin de sayısal ortamda Maliye Bakanlığı'na verildiği kaydedildi.Açıklamada, Suriye sınırı mayın temizleme faaliyetine ilişkin ihale süreci devam ederken, TSK'nın da Ottova Sözleşmesi kapsamında anti-personel mayınları imha çalışmalarının devam ettiği, Suriye sınırındaki mayın temizleme faaliyetine de TSK'nın gerekli desteği sağlayacağı belirtildi.
''GÜVENLİK SORUNU OLMAZ''
Açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Bekir Kalyoncu, ''Temizlenen arazilerin 49 yıllığına firmalara verilmesi güvenlik açısından bir tehdit oluşturur mu?'' sorusu üzerine, ''49 yıllığına arazilerin tahsisi bizim dışımızda bir olay. Ancak, 2565 sayılı kanun çerçevesinde hareket ediyoruz. 1. ve 2. derecedeki askeri yasak bölgelere giriş-çıkışlarla ilgili hususlar belirtilmiş. Biz bu çerçevede, onları uyguladığımız takdirde sınırlarımızda güvenlikle ilgili bir sorun olacağını değerlendirmiyorum'' dedi.
''Mayınlı arazilerin haritalarının kaybolduğu'' yönündeki soruyu yanıtlarken de Korgeneral Kalyoncu, ''1956 ile 1959 yılları arasında mayınlar döşenmiş. Bu süre içinde tabiat şartları nedeniyle bir takım yer değiştirmeler olmuştur, ama haritaların sayısal hale getirilmiş olması kaybolmadığının kanıtıdır'' diye konuştu.
Bir gazetecinin, ''Suriye tarafının sınır güvenliğine Türkiye kadar önem vermediğinin gözlendiğini'' ifade etmesi üzerine ise Korgeneral Kalyoncu, şunları söyledi:
''Sınır güvenliği her ülkenin güvenlikle ilgili anlayışını yansıtır. Suriyelilere, 'sen sınırı bekle' deyip, onları zorlama şansımız yok. Suriye, zannediyorum, başka sorunları nedeniyle Türkiye sınırından kuvvet tasarrufu yaparak, başka yerde kullanma ihtiyacındaydı.
Sınırdaki kaçakçılık ve terör örgütlerinin faaliyetlerinden daha fazla rahatsız olan bizim tarafımız olduğu için biz sınırlarımızı istediğimiz seviyede güvenli bulundurmak zorundayız. Bu mayınlar kaldırıldıktan sonra mevcut düzende biz sınırlarımızı korumaya devam edeceğiz.''
Korgeneral Kalyoncu, mayınların döşendiği zamandaki Türkiye ve güvenlik kavramı ile şimdiki Türkiye'nin çok farklı olduğunu ifade ederek, ''Bir takım kaçakçılar geçiyordu, acıklı öyküleri film bile oldu. Artık şartlar biraz daha değişti. Mayınların kaldırılışının ardında yatan nedenlerden bir tanesi de bu'' dedi.
Bölgeyle ilgili entegre sınır güvenlik faaliyetinin de sürdüğünü belirten Korgeneral Kalyoncu, ''Biz sınırlarımızı sadece insan gücüyle korumuyoruz. Teknolojinin bütün imkanlarından istifadeyle, Yüce Milletimizin bize ayırabildiği kaynakları en verimli şekilde kullanarak, gece ve gündüz gözetleme imkan kabiliyetleriyle belli bir öncelik sırasıyla bütün hudutlarımızın güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz'' diye konuştu.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|