TÜİK verilerine göre, geçen yıl üniversite mezunları arasında işsizlik oranı 10.2, işsiz sayısı ise 287 bin oldu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, CHP Ordu Milletvekili Sami Tandoğdu'nun soru önergesine verdiği yazılı yanıtta, işsizliğin nedenleri arasında ''sürekli nüfus artışı, istihdam yaratıcı iç ve dış kaynaklı yatırımların azalması, geçiş ekonomisi olmaktan kaynaklanan sorunlar ve işgücü niteliğinin düşük olması''nı gösterdi.
Bu sorunların çözümünün, günübirlik politikalarla değil, uzun vadeli, ekonomik
ve sosyal temelleri güçlü stratejik planlarla olacağına işaret eden Başesgioğlu, hükümetin, işsizlik sorununu öncelikli olarak ele aldığını kaydetti.
Bakan Başesgioğlu, TÜİK'in yıllık işgücü anketine göre, 2005'te toplam istihdamın 22 milyon 46 bin kişi olduğunu, bunun 3 milyon 27 bininin kamu sektöründe, 19 milyon 19 bininin ise özel sektörde çalıştığını belirterek, şöyle devam etti:
''TÜİK'in açıkladığı istatistik amaçlı bölge sınıflaması-Düzey 1'e göre, Türkiye'de işsizliğin en yoğun olduğu bölge, yüzde 13.8 ile Orta Doğu Anadolu bölgesidir. Bu bölgeyi, yüzde 13.1 ile Akdeniz bölgesi izlemektedir.
Bu durumun nedenlerini değerlendirmek açısından bir başka önemli gösterge, tarım dışı işsizlik oranıdır. Buna göre, tarım dışı işsizliğin en yoğun olduğu bölgeler de yine yüzde 22.3 ve yüzde 17 oranlarıyla Orta Doğu Anadolu Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi'dir. Her iki bölgemizde de tarım işçiliğinin yoğun olması, diğer sektörlerin yörede daha geride kalması nedeniyle, tarım dışı ve genel işsizlik oranı yüksek çıkmaktadır.''
''EKONOMİK BÜYÜME HIZI SÜRDÜRÜLMELİ''
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Başesgioğlu, TÜİK verilerine göre, 2005'te yüksekokul veya fakülte mezunları arasında işsizlik oranının yüzde 10.2, işsiz sayısının 287 bin kişi olduğunu, 27 Mart'ta açıklanan son istatistiklere göre ise, Kasım-Aralık 2005 ve Ocak 2006 döneminde üniversite mezunları arasında issizlik oranının ise yüzde 10.4 olarak gerçekleştiğini vurguladı.
Eğitimli gençlerde işsizlik oranının yüksek olmasının, işgücü piyasasının niteliklerinden, eğitim sisteminden ve değişen üretim yapılarından kaynaklanan pek çok nedene bağlanabileceğini ifade eden Bakan Başesgioğlu, şöyle devam etti:
''Eğitimli gençlerimizin istihdamı için, genel olarak istihdama yönelik ekonomi politikalarının istikrarlı ve kararlı biçimde uygulanması ve 3 yıldır yakalanan ve işsizliği azaltmada en etkin çözüm olan düzenli bir ekonomik büyüme hızının sürdürülebilirliğinin sağlanması gerekmektedir.
Bu gençlerimizin istihdamını sağlamak için eğitim ve istihdam arasındaki bağlantıyı kurmak, Türk işgücünün AB içinde serbest dolaşımı ve istihdamı için meslek standartlarının belirlenmesi, kişilerin becerilerinin tanımlanması ve belgelendirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla hazırlanan Ulusal Mesleki Yeterlikler Kurumu Kanun Tasarısı'nın bir an önce yasalaşması için çalışmalar sürdürülmektedir.''
Sistemi eleştirmek tamam da, işsiz kalanların suçu yok mu? Üniversiteyi "Kıyafet ve devam mecburiyeti olmayan, kahvelerde okey oynanan ve fotokopiler alınıp sınava çalışılan bir yer" olarak gören, kendini yetiştirmeyen öğrencilerin mezun olunca işsiz kalmasından daha doğal ne olabilir? İşler ters gidince hep başkalarını suçlamak vicdan rahatlatmak için çok güzel bir yol, peki ne işe yarıyor?
BÜLENT BİLGEN
30.04.2006 16:37:14
Bu ülkede eğitim verilmiyorki hangi okumuşlardan bahsediyorlar anlamadım.Her işin başı eğitim olduğuna göre önce eğitim vermek için gerekli altyapıyı hazırlamak lazım.Yani gerçek eğitimin altyapısını.Ezbere dayanmayan,sevilerek ve istekle alınabilen gerçekten alınması gerekli gerçek eğitimin altyapısını.Kitaplardaki gereksiz kafa yoran ve hayat boyu hiçbir şeyede yaramayan ne varsa atacaksın.Tüm sistemi çöpe atıp bilimsel gerçeklere dayanan isteklilik yaratılarak ve ezbere değil öğrenmeye dayalı eğitimi koyacaksın yerine.Sonrada ülkenin ne kadar hangi dallar üzerine eğitim almış insana ihtiyacı olduğunu hesaplayacaksın.Ve ona göre insan eğitimi planlayacaksın.Herkesin üniversite mezunu olması hiçbir işe yaramıyor.Çünkü ülkeye lise mezunuda lazım,ortaokulda,ilkokulda.Mesela teknik lise mezunu bir elemanın bir üniversite mezunu elemandan 3 kat fazla maaş aldığı insanlar tanıyorum ben.Ancak bu işler bu ülkede yapılmak istenmiyor ne yazıkki.Neden? Birilerinin çıkarına dokunuyorda ondan ...
mehmet müritsoy
30.04.2006 14:45:53
araştırmanın sonucu vahim. Türkiyedeki tablo geleceğimiz açısından elem verici. sekiz yıllık eğitimin zorunlu hale getirilmesi ile çocuklar 13-14 yaşına kadar okumak zorunda. ilkokuldan sonra okuma becerisi gösteremeyen sanyiye veya çeşitli iş kollarına yönlendirilirdi. o zaman tabiri caizse çocuk söz dinleyeck yaştaydı. şimdi 13 yaşında ve siz bunu liseden başka diğer iş koluna yönlendiremiyorsunuz. ama lise bir iş kolu olmuyor. liseyi bitirince iş bulamıyorsunuz. meslek liseleri gibi bir ülkenin kalkınmasındaki en önemli kurumlar kapanıyor. çünkü öğrenciler bu liselere gitmek istemiyor. niye çünkü bitirince istihdamı yok ünvsite gibi bir kuruma gitme şansıda az düz liseye giden ne yapıyor onnlarda çıkınca anlıyor pek bir işe yaramıyormuş düz lise okumak üniversite kazanılmazsa. e ünivrsiteyi kazanan ne oluyor 15 yıl sonra devletin öğrettiği ninni gibi derslerden uyanıyor mezun oluyor ve gerçeği görüyor istihdam alanı yine çok dar. ülkemde okumak bir dert okumamak..