kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Şahan'daki ışığı önce Zurab Hoca görmüştü
Şahan'daki ışığı önce Zurab Hoca görmüştü
Ünlü oldum diye değişirsem ilk önce annem kızar

Şahan'ı ünlü yapan adam

Televizyon programlarıyla şöhreti yakalayan Şahan Gökbakar'ın başarısının ardında Gürcü tiyatro hocası Zurab Sikharulidze var. Genç şovmen "Oyuncu olarak kendimi rahat hissetmemi sağlayan, Zurab Hoca'dır" diyor.


Şahan'daki ışığı önce Zurab Hoca görmüştü

Şahan'ın hayatı öğretim görevlisi Zurab Sikharulidze ile tanışınca değişmişti. Şimdi de onun yüksek lisans derslerine katılıyor.

Şahan lise yıllarında anlattıklarıyla herkesi etrafına toplayan, öğretmenlerine de "illallah" dedirten öğrencilerden biriydi. Sonra bu merakıyla Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü'ne girdi. İlk yıl bu bölüm ona çok kasvetli geldi ve tiyatrodan soğudu. İkinci yıl ise Zurab Sikharulidze'yle tanıştı. Dokuz yıl önce Bilkent Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başlayan Gürcü Hoca, onu tekrar tiyatroya bağladı. Şimdi yolları tekrar Bahçeşehir Üniversitesi'nde birleşiyor. İleri Oyunculuk Yüksek Lisans Programı'nın direktörlüğüne başlayan Sikharulidze'nin ilk öğrencisi ise Şahan Gökbakar. Sikharulidze'nin Ankara'dan İstanbul'a gelmesi Şahan sayesinde olmuş. Şahan hocasını İstanbul'a getirme öyküsünü şöyle anlatıyor: "Bu yılın başında İletişim Fakültesi Dekanı Ali Atıf Bir çok güzel bir sahneleri olduğunu, onu mutlaka görmem gerektiğini söyledi ve İleri Oyunculuk adında bir yüksek lisans programı kurulacağını anlattı. Ben de 'Türkiye'de çok özel ve güzel bir adam var, Bilkent'ten benim hocam, onu alsak' dedim." Zurab Hoca'nın İstanbul'a gelmek gibi bir düşüncesi yokmuş bile. "Şahan istedi, geldim" diyor. Aslında Şahan'ın hayatında da Zurab Hoca'nın büyük bir rolü var. "Ben tiyatro bölümüne girdiğimde biraz haylaz ve yaramaz bir çocuktum. Birinci sınıfta bize uygulanan çalışma tarzına pek alışamamıştım. Birinci sınıfta hiç konuşmuyorsunuz, sadece telefonu açıp ölüm haberi alıyorsunuz. İkinci sınıfta Zurab Hoca dersimize girmeye başladı ve ben tekrar heyecanlandım. Zurab Hoca benimle biraz daha özel ilgilendi. Ders dışında da vakit geçirmeye başladık. Şu an televizyonda yaptığım iş sanat değil ama oyunculuk adına kendimi rahat hissetmemi sağlayan, yapabileceklerimi görmemi sağlayan kişi Zurab Hoca'dır."

PEKİ HOCA ONDA NE GÖRDÜ?
"Şahan öğrenmeye çalışan bir öğrenciydi. Fakat tembelliği vardı. Ancak bence bir insanda tembellik yoksa o sanatla boşuna uğraşıyordur. Tembel insanlar sanatla uğraşır. İnsan tembel olursa daha serbest düşünebilir. Şahan'a yetenekli ama tembel derlermiş... Bunu hiç kabul etmiyorum. Bence daha fazla düşündüğü için tembel gözüküyor." Şahan da zaten Zurab Hoca'nın bu bakışı sayesinde onunla iyi anlaştığını anlatıyor ve ekliyor: "Tiyatro okullarında senelerdir alışılmış bir eğitim sistemi devam ediyor. Bunun doğru mu yanlış mı olduğunu kimse bilmiyor. Cüneyt Gökçer, Yıldız Kenter, Müşfik Kenter 20 yıldır aynı sistemle eğitim veriyor. Ben Zurab Hoca'nın sistemini kendime daha yakın buldum. O 'Konuşma, yap' der. 'Hocam şöyle yapayım mı' deyince 'Sorma, yap' derdi. Diğerleri 'Böyle mi olmalı, şöyle mi olmalı' diye uzun uzun konuşurlar." Zurab Sikharulidze öğrencilerinin beyaz ekrana çıkmasını yasaklayan öğretmenlerden biri değil. Ama "sanatçı" olmanın çok daha farklı bir şey olduğunu anlatıyor: "Sanat insanı olmak zor. Bunun için tüm ömrünü adaman gerekiyor. İnsanlar 'Ben sanatçıyım' diyor. Kimin böyle bir unvan taktığı belli değil." Gürcü Hoca, Şahan'ın en büyük destekçilerinden biri. Programında bazı tiplemeleri çok beğendiğini anlatıyor. "Programın her hafta aynı başarıda olması çok zor. Şahan şovmen olmayı seçti. Bizim zamanımızda böyle bir kelime bile yoktu. Yeni bir şey yaptığı için tebrik etmek gerek. İnsanlar beğeniyorsa ben mutlu olurum." Şahan da televizyon programlarının zorluğu konusunda hocasına katılıyor ve bu sezon sonunda "Dikkat Şahan Çıkabilir"i bitireceğini söylüyor. Sebebi ise kendini yenileme isteği. Zaten Zurab Hoca'nın da Şahan'da en beğendiği yön cesur karar verebilmesi.

Ece Koçal

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 'Mehmet, çoktan beni aştı'
 15 yıl sonra ilk kişisel sergi
 Captan Cousteau'nun izinde Kaptan Cousteau'nun izinde
 21 günde mutlu olma dersleri
 Şampiyonun annesi mutlu
 Şarap gibi kadından meze gibi şarkılar!
 Şarkılar internetten
 Satır arasında kalanlar
 Müziğin karanlık şövalyeleri İstanbul'da
 Pikniğe gittik belki de dönmeyiz
 Bahçede balık pirzola
 İstanbul rock geceleri
 Sahnelerimizin altın sesli şarkıcısı
 'Utanmıyorum, hiç de özür dilemedim'
 'Ben de annemi o vaziyette görsem, ölürüm yani...'
 Teniste 'yıldız'ımız yükseliyor
 Bahar geldi ayaklarınız yardım istiyor
 Arap şeyhi kılığındaki gazeteci
 Onlar İstanbul gönüllüsü
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Herkesin bir hikayesi vardır
Vardır tabii. Hem de ne...
FİLİZ AKIN
'Fahri doktor da olduk şu hayatta'
Türkan Şoray'ı uçakta...
ÜLKÜ TAMER
Kendinden kahraman öyküsü
Mrs. MacNeal ya da tam adıyla...
SUNAY AKIN
Kitapsızlığın sızısı
Kitap bir pencere aralığına...
Ölmeden önce tatmanız gereken 50 lezzet
BBC'nin 'Ölmeden Önce Görülmesi Gereken Yerler', 'Yapılması Gereken Şeyler'...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.