Belçika'da nükleer güvenlik sorunu
Brüksel hükümeti, ABD'nin, Belçika'daki nükleer santrallerin ''silahlı birimler'' tarafından korunması ve güvenlik için etkin önlemler alınması talebini geri çevirdi.
ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Colin Powell, Washington'ın bu talebini ve uyarılarını, 9 Temmuz 2004 tarihinde Brüksel hükümetine mektupla iletmişti.
Belçikalı yetkililer, söz konusu mektubun ''gizli'' olduğunu belirterek, ABD'nin, ''Belçika'daki nükleer santrallerin gerçek anlamda güvenliğinin sağlanması için silahlı birimler tarafından korunması ve etkin önlemler alınması''
talebini doğrulamıştı. Belçika Nükleer Kontrol Federal Ajansı (AFCN), dosyayı incelediğini, ABD'nin talebinin, ''terörizme karşı mücadele ve Viyana süreci çerçevesinde'' dile getirildiğini belirtti. Viyana süreci, radyoaktif enerji kullanımının kurallarını belirliyor. AFCN, Amerikan talebinin Belçika gerçeklerine uymadığını, bu küçükülkedeki nükleer santrallerin ikamet merkezlerine çok yakın bulunduğunu, tanklarla ve silahlı birimlerle korunamayacağını anlattı.
Belçika İçişleri Bakanı Patrick Dewael, AFCN ile birlikte polis veistihbarat birimlerinin durum değerlendirmesi yaptıklarını ve nükleer santrallerin silahlı birimler tarafından korunmasına gerek görülmediğini bildirdi.
Yeşiller partisi, bu kararı eleştirerek, santrallerin daha iyi ve silahlı korunmasından yana tavır koydu. Belçika'da 7 nükleer santral ile çeşitli nükleer araştırma ve atıkarındırma merkezleri bulunuyor.
Bu ülkedeki Amerikan üssü Kleine Brogel'de nükleer silah stokları bulunduğu, daha önce resmi ağızlardan kamuoyuna duyurulmuştu. AB Komisyonu, 2003 yılında aldığı bir kararla, nükleer santraller üzerinde uçuş yasağı koyulmasını önermişti. Belçika, ülkenin küçük boyutları nedeniyle bunun mümkün olmayacağını bildirmişti. Ülkedeki santraller üzerinden her gün büyük yolcu uçakları geçiş yaparken, söz konusu santrallerin eski yapıları nedeniyle bugün kullanılan büyük uçakların düşüş etkisine tahammül güçleri bulunmadığı belirtiliyor. Amerikalıların, Belçika'daki santrallerden uranyum ve plütonyum çalınması endişesinde de oldukları, terör örgütlerinin bu maddelere büyük ilgi gösterdiklerini hatırlattıkları ifade ediliyor. "
|