|
|
|
|
6'ıncı madde tartışmaları sürüyor
Terör örgütü elebaşısı Öcalan'a af getirdiği iddiasıyla polemiklere yol açan TMY'nın tartışmalı maddesi, düzenlemeyi kimin istediği noktasına odaklandı. Gül:Yasa hazırlanırken güvenlik birimlerinin de önerileri alındı.Emniyet:Böyle bir talebimiz olmadı.
Terörle Mücadele Yasa (TMY) Tasarısı'nda yer alan 6. maddenin, bölücübaşı Abdullah Öcalan'a af getirdiği yönündeki tartışmalar hakkındaki Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "Biz bu tip yasaları hazırlarken, tüm bakanlıkların ve güvenlik birimlerinin önerileri doğrultusunda hazırlarız. Bu konularda çok fazla yorumda bulunmak istemiyorum" dedi.
EMNİYET: BÖYLE BİR TALEBİMİZ OLMADI
Emniyet Genel Müdürüğü sözcüsü İsmail Çalışkan, ''Terörle Mücadele Yasa Tasarısı'nın 6. maddesinin terör örgütü elebaşısının da affedilmesine imkan tanıdığı''
şeklinde yorumlandığını hatırlatan bir gazetecinin ''Bu polisin önerisi mi?'' şeklindeki sorusuna, terör örgütü elebaşısının affedilmesini ne Silahlı Kuvvetler'in ne Emniyet mensuplarının ne de TBMM'nin istemesinin söz konusu olamayacağını söyledi. Çalışkan, ''Eğer bu madde örgüt elebaşını kapsıyor şeklinde bir kaygı söz konusu ise TBMM'de bu kaygıları giderici düzenlemeler yapılır'' dedi.
Bir başka soru üzerine Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'nda yapılması öngörülen değişiklik çalışması hakkında da bilgi veren Çalışkan, bu yasanın 1934 yılında yürürlüğe girdiğini ve çeşitli defalar değiştirildiğini söyledi.
Avrupa Birliği uyum çalışmaları çerçevesinde Yeni Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakeme Kanunu, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'da çeşitli değişiklikler yapılarak yeni bir ''Türk Ceza Adalet Sistemi'' oluşturulduğunu hatırlatan Çalışkan, ancak AB uyum çerçevesindeki bu çalışmaların Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'na yansıtılmadığını söyledi.
Polisin suçu önleme ve bastırma görevlerinin AB'ye üye devletlerdeki standartlara uygun hale getirilmediğini, Ceza MuhakemesiKanunu'nda öngörülen bazı düzenlemelerin Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'nda bazı yetkilerin kullanılmasında tereddüt oluşturduğunu kaydeden Çalışkan, ''Gerek CMK gerekse diğer yeni kanunların öngördüğüve tereddüt yaratan hükümlerin daha iyi anlaşılabilmesini sağlayacak düzenlemelere ihtiyaç duyulmuştur'' dedi.
Ekonomik ve sosyal gelişmelere bağlı olarak değişen güvenlik konseptinin tehlikenin engellenmesi gerekliliğini ön plana çıkarttığını hatırlatan Çalışkan, toplumu rahatsız eden en önemli olgunun ''güvenli bir ortamda yaşamama duygusu ve suç korkusu'' olduğunu vurguladı. ''Güvenli seyahat ve huzur öncelikle tehlikenin önlenmesi ile mümkündür. Polisin temel görevlerinden birisi de tehlikeyi önlemektir'' diyen Çalışkan, şunları söyledi:
''AB'ye üye devletlerin polis kanunları incelendiğinde kişisel verilerin toplanması ve değerlendirilebilmesinin suçun önlenmesi ve suçla mücadelede büyük bir önem taşıdığı ve bu hususlara kanunlarda geniş bir şekilde yer verildiği görülmektedir. Yapılan düzenlemeler ile polisin suçla mücadele ve özellikle suçu önlemedeki etkinliğini artırmak bakımından polise, önleyici hizmetlere ilişkin ve hukuka uygun yetkiler verilmesi hedeflenmiştir. CMK'dan sonra alınması ve saklanması tartışmalı hale gelen delilden sanığa gitmeyi hedefleyen bir sistemin gereği olan parmakizi ve fotoğraf gibi biyometrik verilerin alınması ve sadece kimlik tespiti amacıyla saklanmasını mümkün kılan düzenleme yapılmaktadır. Yine kimlik tespiti amacına yönelik olarak kişilerin DNA örneklerinin alınarak analiz sonuçlarınınsaklanması ve örneklerin imha edilmesi alınan verilerin gizli olması ve amacı dışında kullanılmaması öngörülmektedir.''
Çalışkan, ayrıca Kabahatler Kanunu ve maç, konser ve toplumsal olaylarda mülki amir tarafından önleme araması yapılmasına yönelik karar verilebilmesini öngören değişikliğin de Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu değişikliğinde yer aldığını kaydetti.
AKSU: ASLA KABUL ETMİYORUZ
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Terörle Mücadele Yasa Tasarı'nda tartışma konusu olan maddeye ilişkin,''Bu konuda, bu tasarıyı sevk edenlerin vatanseverliğinin, ülkeye sadakatlarının gündeme getirilmesini asla kabul etmiyoruz'' dedi.
Aksu, Pakistan İçişleri Bakanı Aftab Ahmed Han Şerpao ile Güvenlik Konularında Eğitimi Öngören İşbirliği Anlaşması'nın İçişleri Bakanlığı'nda yapılan imza töreninde, bir gazetecinin, ''(Terörle Mücadele Yasa Tasarısı af getiriyor) denildi, bu madde buraya nasıl konuldu'' sorusu üzerine şunları söyledi:
''Bunun bu şekilde ifade edilmesine bile karşıyım. Dün Cemil bey çok açık ve net hukuki açıklamalarını yaptı. Bu konuda, bu tasarıyı sevk edenlerin vatanseverliğinin, ülkeye sadakatlerinin gündeme getirilmesini asla kabul etmiyoruz. Hele hele bölücü başı için, terörist başı için böyle bir şeyin düşüncesine bile karşıyız. Bunu kabul etmemiz mümkün değil.''
AĞAR: TARTIŞMASI BİLE YAPILMAZ
Doğru Yol Partisi (DYP) lideri Mehmet Ağar, terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan'ın tahliye edilebileceği ile ilgili, "Böyle bir şeyin tartışması bile yapılmaz. Bu tartışmalara son vermek için yasayı geri çekersiniz olur biter" dedi.
Doğru Yol Partisi (DYP) lideri Mehmet Ağar, gündemdeki konularla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Maltepe esnafını ziyaret eden Ağar, bölücü başı Abdullah Öcalan'ın tahliye edilebileceği tartışmalarıyla ilgili olarak, "Böyle bir şeyin tartışması bile yapılmaz. Türkiye'nin çok daha önemli sorunları var. Hukukçuların bir bölümü yasa boşluğundan tahliye olabileceğini, bir bölümü de olamayacağını söylüyor. Bu tartışmalara son vermek için yasayı geri çekersiniz olur biter" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın Türkiye'yi ziyaretiyle ilgili ise DYP lideri Ağar, "Bu tür ziyaretlerin verimli olup olmadığı daha sonra anlaşılır. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Türkiye'de makamları ziyaret etti ve ikili görüşmeler yaptı. Bu ziyaretin verimli olup olmadığı daha sonra ortaya çıkacaktır" diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) terör örgütü PKK'ya yönelik son yılların en kapsamlı operasyonu olarak nitelendirilen "Bahar Harekatı" ile ilgili olarak da Ağar, "Bu siyasi konuların dışında olan bir durum. Türk askeri hudut dışına geçerse biz muhalefet yapmayız, destekleriz" diyerek, Türk askerinin Kuzey Irak'a geçmesini desteklediği mesajını verdi.
Mehmet Ağar, Maltepe esnafıyla sohbet ettikten sonra Maltepe Merkez Camii'nde cuma namazını kıldı.
DİYARBAKIR BAROSU: TCK YETERLİ
Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu, Terörle Mücadele Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında, ''Türkiye'nin bu yasaya ihtiyacı yoktur. YeniTCK'da gerekli bütün düzenlemeler vardır'' dedi.
Tanrıkulu, Diyarbakır Barosu Adli Yardım Bürosunda düzenlendiği basın toplantısında, güvenlik güçlerinin daha önce keyfi olarak aşırı güç kullandığını ve 'kasten adam öldürdüğünün' herkes tarafından bilindiğini öne sürdü.
Şimdi bunun daha da meşru hale getirileceğini anlatan Tanrıkulu, ''Özellikle duraksamadan ateş etme yetkisinin verilmesi gibi. Bu yetkison derece sakıncalıdır ve yaşam hakkını tehdit etmektedir. Derhal bu yasa Türkiye Büyük Millet Meclisinden (TBMM) geri çekilmelidir. Aksi halde Türkiye'de geri dönülmez hukuka aykırılıklar meydana gelecektir'' dedi.
Tasarının 7. maddesine göre, herhangi bir toplantıda insanların peçe takması, türban takması, çarşaf takması veya puşu takmasının suç sayılabileceğini ifade eden Tanrıkulu, şöyle devam etti:
''Bölgede puşu çok yoğun kullanılmaktadır. Puşuda da, çarşafta da,türbanda da gizlenme amacı yok ama bu amaçla olduğu söylenebilecek. Bir toplantıda herkesin tek tip beyaz tişört giymesi, üzerinde hiçbir şey olmayan yeşil sarı kırmızı fular takması, başörtüsü takması suç tipi bakımından, aleyhte yorumlanabilecek şeylerdir ve bu anlamda son derece tehlikelidir. Bütün alanlar, bu düzenlemeyle daraltılmaktadır.''
Tanrıkulu, tasarıda özellikle ifade ve düşünce özgürlüğüne ile örgütlenme özgürlüğüne büyük sınırlamalar getirildiğini savunarak, yaşam hakkı için büyük tehditler bulunduğunu öne sürdü. Bazı düzenlemelerin güvenlik güçleri ve yargı bakımından da aleyhe kullanılabilecek nitelikte olduğunu iddiasında bulunan Tanrıkulu, şöyle devam etti:
''Türkiye'nin bu yasaya ihtiyacı yoktur. Yeni Türk Ceza Kanununda (TCK) gerekli bütün düzenlemeler vardır. Birçok bakan veya akademisyen, bu tasarı gündeme geldiği zaman TCK'da gerekli düzenlemelerin olduğunu belirtti. Yeni tasarı doğrudan doğruya terörlemücadeleyi önleme amaçlı değil, özgürlükleri kısıtlama amaçlıdır.
Neredeyse TCK'nın üçte biri terörle mücadele amaçlı hale getirilmiştir. Mesela, hırsızlık, fuhuş, bu gibi suçların terörle mücadelenin ne ilgisi var. Ne amaçla buranın içerisine konulmuştur. Buyasayı gündemi getirenler, Türkiye'nin demokrasi ve özgürlüklerle, sorunun çözümünü istemeyenlerdir.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|