Kutsal İttifak Medyası
Hıncal Uluç dün köşesinde SABAH Spor Servisi'ni aşırı sert bir dille eleştirirken basında kurulu olduğunu iddia ettiği "Kutsal İttifak Medyası"ndan yine söz etti. Yine diyorum, çünkü Uluç yazılarında sık sık böyle bir ittifaktan söz ediyor. Aslında bu yöntemle çok başarılı olduğunu da söyleyebilirim. Uluç'un başlattığı, yakın kalemdaşlarının destek verdiği bu söylem nedeniyle, spor basını Fenerbahçe ve Başkanı Aziz Yıldırım'dan rahatça söz edemez hale geldi. Hemen herkes Fenerbahçe lehine yazı yazdığında "Kutsal İttifak Medyası"nın bir parçası olmak veya Fenerbahçe Başkanı'ndan maddi çıkar sağlamak suçlamasıyla karşı karşıya kalabilir. Vatan'ın Spor Müdürü İbrahim Seten, "Aziz Yıldırım Mucizesi" başlıklı bir dizi yaptığı için şimşekleri hemen üzerine çekti. Hıncal Uluç'un onunla ilgili yorumu tam şöyleydi: "Doğrudur... Aziz Yıldırım'ın İbo'yu yola getirmesi, gerçek bir mucizedir. Bir gün onu da yazan çıkar, elbet..." Oysa, uzun yıllar yönetici olarak da görev yaptığım medyada olsa olsa ağır bir Galatasaray egemenliğinden bahsedilebilir. Hıncal Uluç'un başını çektiği bir grup, kritik dönemlerde yazdıkları yazılarla (Manisa maçı öncesi Hıncal Uluç'un kendi yazısı dahil) başta Futbol Federasyonu olmak üzere tüm spor kamuoyunu etkilemeyi başarıyor. Bununla da kalınmıyor, Milli Takım Teknik Direktörü'nü atamak, değiştirmek dahil bir çok eylem bu ekibin girişimleri sonucu gerçekleşiyor. Türkiye'yi Dünya 3'üncüsü yapan Şenol Güneş'in ne karizma eksikliği, ne futboldan anlamadığı, ne de kılık kıyafeti kalmıştı. Bu ekip sürekli olarak Güneş aleyhine bir kampanya yürüttü ve Trabzonspor kökenli Güneş'i görevden uzaklaştırmayı başardı. Sonunda kendi istediği birini teknik direktör yaptırdı. Zaten o günden sonra Milli Takım eleştirileri de kesildi. Aynı kampanya Ersun Yanal'a karşı da işletildi. Hakan'ı bilerek Milli Takım'a almayarak Galatasaray'ı yıpratmaya çalıştığı bile ileri sürüldü. Milli Takımı kullanarak Fenerbahçe'ye geçmek iddiası ortaya atıldı, sonuçta Yanal'ın da defteri dürüldü. Hıncal Uluç, Van Hooijdonk'la Hollanda'da yapılan bir röportaja atıf yapmıştı. O yazısının başlığı da "İşte Kutsal İttifak Medyası" idi. Uluç, Hooijdonk'un "Beşiktaş'ın 5 kırmızı kart görüp 4-1 yenildiği maçı hatırlar mısınız? Bu bizim başkanın hizmetidir. 'Ben puromu bitirinceye kadar hakem Beşiktaş'tan birçok oyuncuyu atacak. Bunun için onunla birtakım angajmanlara girdim' demişti" dediğini yazdı. Sonradan bu sözü Hooijdonk'un değil, servis yapan garsonun söylediği ortaya çıktı ama okurun aklında böyle bir imaj kaldı. Demek istediğim, Uluç nalıncı keseri gibi, olayları hep kendi lehine, hep de Fenerbahçe aleyhine yontuyor. Her spor sayfasında tribünden alınıp kullanılan başlık kullanılır. Ancak, olay Fenerbahçe olunca "Kutsal İttifak Medyası" terörü işletiliyor. Sonuçta ortada milyonların gönül verdiği bir oyun var. Sevgili Hıncal abi unutmasın ki, bu ülkede Fenerbahçe'nin de çok ciddi taraftarı var.
|