| |
|
|
Türkü
Bereketli toprakların ortasında Kırıkhan köylüleri... Ekiyorlar, biçiyorlar, hallerine şükrediyorlar. Bazen de "Kırıkhan-İskenderun-Hatay-Hassa-Reyhanlı yollarının kesiştiği kavşakta" toplanıyorlar. Asker karşılıyor, asker uğurluyorlar.
Bu kavşağın adı Topboğazı. Bölgenin ihtiyarlarına göre "erkek çocuk, Topboğazı'nda adamlığa ilk adımı atar." Topboğazı'ndan, törenle askere yollanır. Askere gitmeyen "adam yerine konmaz." Tesadüf bu ya... Biz oradayken "asker uğurlanıyordu." "Düğünle, bayramla."
- Ey Kırıkhanlı... Ey Kırıkhan köylüsü... Haliniz nicedir? İlk yanıt "Allah devlete, millete zeval vermesin." İkinci yanıt "bugüne de şükür." Üçüncü yanıt: - Bey, bey, eskiden Kırıkhanlı hangi türküyü çığırırdı, biliyon mu? - Hangi türküyü köylü dayı? - Söyleyiverem de dinle: "Kırıkhan'da motor var, Hep markası John Dere, Kırıkhan kızlarının, Hep saçları ondele."
John Dere traktör sahibi olmak "köylü için bir statü." Kuaföre gidip, saç yaptırmak da "kadın için bir statü." "Kırıkhanlı dayı" türküyü bitirip, "sözün gerisini" getirdi: - Eskiden türkü çığırırdık... Şimdi traktörün deposuna mazotu zor koyuyok... Tarım iyi değil bey, heç iyi değil.
|