Şener: Hoca müteahhit seçtirmezdi

AK Parti'de birçok yerde ilçe kongrelerini de tamamlayıp, il kongrelerine başladı. Hedef, yaz süresince il kongrelerini tamamlamak; eylül veya ekim ayında da büyük kongreyi gerçekleştirmek...
Bu yıl yapılacak AK Parti Büyük Kongre'sinin önemli bir özelliği var.
Eğer ki , "Erdoğan Çankaya'ya çıkmak isterse", yerine gelecek yeni Genel Başkanı, il kongrelerinde seçilen büyük kongre delegeleri belirleyecek.
Partinin teşkilatçılarından, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener de beldelerden başlamak üzere, uzun süredir kongreleri takip ediyor.
Meclis kulisindeki sohbetimizde, Merkez Bankası Başkanlığı'na yapılacak atama, SPK Başkanı'nın iddiaları gibi ekonomiksiyasi konulara girmekten kaçınıyor.
"Bu dönem susma zamanım" diyor, son dönemde okuduğu kitaplardan söz ederek sözü başka taraflara çekiyor.
Tam bu sırada yanımıza bir grup milletvekili gelip, "Bizim il kongremize katılmalısınız, teşkilat mutlaka sizi istiyor..." talebini iletiyor.
Şener'in davetlerden keyif aldığı yüzüne yansıyor.
Biz de soruyu yöneltiyoruz:
"Kongrelerde delegenin talepleri daha çok hangi konular üzerine yoğunlaşıyor?"
Bölgesine göre taleplerin değiştiğini belirtiyor.
Geçmişten gelen teşkilatçılığını da anımsatıp, AK Parti'nin nasıl bir yapılanma içine doğru gittiğini sorduğumuzda ise önce geçmişi anımsıyor:
"Bir zamanlar, en küçük belde teşkilatına getirecek kişi bulamazdık. Bugün ise belde, ilçe başkanlığı listesi için bile mücadele yaşanıyor."
Bunun gerisinde iktidar partisi olmalarının yattığını söylemekten kaçınmıyor.
"Parti yönetimine gelmek bile statü meselesi oldu" diyor.

Gerek var mı?
Bu aşamada siyasi parti yapılanmasını eleştirmeye başlıyor.
Partilerin "yanlış örgütlenme modelinin Demokrat Parti'den kaldığını" söylüyor.
Belde, ilçe, il, mahalle örgütlenmesi ile binlerce kişinin parti yönetimlerine getirilmesini doğru bulmadığını söylüyor.
Batı Avrupa ülkelerindeki teşkilatlanmaya gidilmesi gerektiğini belirtip ekliyor:
"Bu kadar çok kişi demek, bu kadar çok sıkıntının da beraberinde gelmesi demek. Yanından geçerken selam vermeyi unutan diğer adaya oy vermeyeceğini söyleyen delege var. Bizdeki parti anlayışı bu..."

Parti kültürü
Teşkilatın çok kalabalık olmasının başka sıkıntılar getirdiğini de bildiriyor.
Çorum, Hatay ve son olarak Muş teşkilatından bazı kişilerin "devlet ihalelerinde adam kayırmaktan dolayı suçlandıklarını" anımsatıyoruz.
"Bakın size bir şey söyleyeyim" deyip devam ediyor:
"Her şeyden önce parti kültürü... Parti kültürü adam gibi adam, kadın gibi kadın, çocuk gibi çocuk olmaktır. Parti kültürü de yukarıda şekillenir.O teşkilatın aşağısı da ona benzemeye çalışır. Eğer yukarısını dürüst şekillendirirseniz, aşağısı da dürüst olur. Bunu her kongrede söyledim, söyleyeceğim..."

Müteahhidi silerdi
"Bakın size bir örnek vereyim" deyip, MSP ve RP'de Necmettin Erbakan ile birlikte siyaset yaptığı günlere dönüyor.
"Erbakan Hoca teşkilat oluşumuna çok dikkat ederdi" deyip anlatmaya başlıyor:
"Hoca, listeleri tek tek kontrol eder, eğer bir müteahhit listede yer almış ise hemen müdahale eder, onun çıkarılmasını sağlardı. Bir tek müteahhidin il başkanı olmasını istemezdi. İl başkanı olunca, parti için harcadığından daha fazlasını başka yerden çıkaracağını düşünür, onu oradan sildirirdi..."
AK Parti'de bu kurala dikkat edip etmediklerini sorduğumuzda ise "kongreler yeni başladı bilmiyorum" deyip susuyor.