| |
|
|
Din toplumsal bir olgu değil mi?
SEZER'İN HATASI.
CUMHURBAŞKANI Ahmet Necdet Sezer'in Harp Akademileri'nde yaptığı konuşmanın "Din ve toplum ilişkileri "ni kendince yorumlayan bölümü, laikliği din düşmanlığı gibi göstermeye çalışan kesimlerin ekmeğine yağ sürer niteliktedir. Sezer'in konuşmasının bu bölümünü hatırlayalım: -Dinin, bireyin manevi yaşamını aşarak, toplumsal yaşamı etkilemesine izin verilemez; bireyin inanç ve ibadet yaşamına, kamu düzenini, güvenini ve çıkarlarını korumak amacıyla sınırlamalar konulabilir. Sayın Cumhurbaşkanı bir sosyolog olmasa da bunca yıllık deneyimleri ertesinde dinin toplumsal bir olgu da olduğunu öğrenmiştir sanıyorum. Yani bu konuşmayı sadece kelimelere bakarak çözüp tepki göstermenin doğru olduğunu düşünmüyorum. Bu olsa olsa düşüncelerini tam olarak anlatamamanın ve asıl söylemek istediğini tam söyleyememenin bir örneği olabilir. Örneğin Sayın Sezer, "Ben AK Parti'nin iktidar olmasından mutlu değilim. Ama anayasal tarafsızlığım bunu böyle söylememe " engel diyebilseydi, din ile toplum arasındaki ilişkiler konusunda bilimsel açıdan da yanlış bir ifadeyi herhalde seslendirmezdi. Bereket, Ramazan ve Kurban bayramları gibi dini bayramların toplumsal yaşamı etkilememeleri için, bunların resmi tatil olmaktan çıkartılmaları gerektiğini söylemedi. Bakarsınız dinin toplumsal yaşamı etkilememesi gerektiği içerikli laiklik anlayışını, Papa Türkiye'yi ziyaret ettiğinde ona da anlatır.
|