Nasıl başlasam
Şöyle mesela: Allah'ın; "insanları eşit görmeyin, adil olmayın, kimilerini hor görün, aşağılayın" diye emri olabilir mi? Peygamberler öyle bir mesaj iletmiş, öyle telkinde bulunmuş olabilir mi? Din; insanı, "Allah'ın yarattığı" olarak kutsal, değerli kılmayıp daha ziyade tahakkümün, hakir görmenin buyruklarını bina etmiş olabilir mi? Seküler, laik, vicdan ve inanç özgürlüğünü de saygın gören "İnsan Hakları Beyannamesi"; eşitlik, özgürlük, adalet ideallerini temel ve hedef alan bir metin midir yoksa "Ulan eti senin, kemiği benim" diye haykıran bir despotluk manifestosu mu? "Millet" nedir ki? Yani kavramsal, tarihsel, hukuksal tek derdi, milliyeti böyle olanların öyle olanları yabancı, öteki, düşman, aşağı görmesi veya bazen hakiki, bazen suni geçmişlerle böbürlenip salt milliyet ekseninde takılmaktan mı ibarettir? Milletin birlikte yaşama, millet içinde herkesi kapsama, kimsenin aşağı görülmemesi gibi utkuları, ülküleri, hedefleri yok mudur? "Cumhuriyet" nedir? Yani, kavramsal, tarihsel, hukuksal derdi nedir? "Zümre egemenliği kurun, imtiyaz dağıtın, kimileri kimilerini ezmekte, alçak görmekte, anasını ağlatmakta serbest olsun" mu demiştir? Amerika'da, Fransa'da, Türkiye'de böyle mi demiştir? "Demokrasi" nedir ki? Yani, kavramsal, tarihsel, hukuksal derdi ve manası nedir? "Arada bir seçim yapıp gönül alın, bir takım kağıt üstünde haklarla oyalayın; gücü gücü yetene, altta kalanın canı çıksın, gıkı çıkmasın" mı demiştir? İngiltere'de, İsveç'te, Türkiye'de böyle mi demiştir? Anayasa neden, "demokratik laik sosyal hukuk devleti" deyip "hiçbir imtiyaz ve sınıf-zümre egemenliği olamayacağını" yazar? Anayasa, büyük "anayalan" mıdır? Onu koruyan, kollayanlar, gerekli gereksiz burnumuza dayayanlar, kendileri değiştiren ama başkalarını da onu değiştirmeye teşebbüs suçuyla asanlar farkında mı değildir neler yazdığının? Herhangi bir ahlak öğretisi, bir etik dayanak; tut ötekini, becer, canına oku, burnundan getir demiş olabilir mi?
Peki; siz... Çok inançlı, az inançlı, dini inançsız, laik, cumhuriyetçi, demokrat, milliyetçi, anayasacı, vatandaş, ahlaklı, etik Bunlardan hangisi, hangileri sizi belirliyor, hayatınıza nasıl bir ışık tutuyor, nasıl bir yörünge sağlıyor, nasıl yüceltiyor sizi kendi vicdanınızda ve ruhunuzda insan olarak;bir başkasını dini, laik, seküler, cumhuriyet, demokrasi, millet, toplum, topluluk dünyasının "kutsal-değerli-önemli" varlığı bir insan diye ne kadar kabul edebiliyorsunuz? Bir şey sorayım mı? Ne kadar samimi, ne kadar yürekten, ne kadar hakiki, ne kadar hakikaten? Biliyorsunuz ki, hep birlikte biliyoruz ki... Çoğu PALAVRA! Söylenenler palavra, idealler palavra, metinler palavra, laflar, nutuklar, vaazlar, kanunlar palavra.
Bu kadar palavra şunu değiştirmiyor: Dinlerin de, insan hakları beyannamelerinin de, anayasa, cumhuriyet ve demokrasi ideallerinin de, ahlak, etik felsefelerinin de telkin, tavsiye, terennüm ettikleri "doğru, iyi, adil, vicdani" hususlardı. Gökten ve yerden, insanoğlu, onca haksızlık içinde, adaletsizliğin aktörü ve mağduru iken ve eşitsizliğe, ezmeye, yok etmeye alışmışken bile adaleti, hakkı, özgürlüğü, insan yerine konmayı, saygı görebilmeyi, aşağılanmamayı aradı. Bu sütun, benim ve Dipsiz Kuyu'nun ömrü süresince, bu gazete ile yönetimi, okurları düşünce, ifade ve yazma çizgimi benimsediği sürece; kimi istenmeyen yanlışa, hataya, eksiğe, gediğe, yanılgıya rağmen de olsa Bir makalenin haddi, kıymeti, çapı çerçevesinde, o arayış okyanusunun, o kadim, engin, zengin, çok renkli, çok görüşlü, çok inançlı deryanın içinde bir damla olmaya devam edecek. O yüzden, ölümü gösterip sıtmaya razı etme hevesleri de, gerçeği unutturmak için kimi kutsal simgeyi kafama vurma teşebbüsleri de, halkın, milletin, devletin verdiği geçici görevleri "Anayasa'ya aykırı" biçimde "imtiyaz ve zümre egemenliği" olarak idrak ve icra niyetleri de, açıkça yahut fısıltıyla tehdit cüretleri de vız gelir tırıs gider. Sesimi; her hiyerarşi ve otorite, tahakküm sisteminin mağdurlarında, mazlumlarında, dışlanmışında, aşağılanmışında bulma, buluşturma çabam sürecek. O yüzden; kim ne buyurursa buyursun, "Acıların satır arası"nı yazmaya çabalayacağım. Bir bilseniz; o satır aralarından, en altlardan, nasıl diyorsunuz, "taban"dan evet, öyle bir ses geliyor ki, duymak ister misiniz? İstemez misiniz? Nasıl cumhuriyetçi, nasıl milliyetçi, nasıl demokrat, nasıl dindar, nasıl laik, nasıl sosyal, nasıl hukuk, nasıl etik, nasıl ahlaksınız; nasıl insansınız siz?
|