|
|
|
|
|
|
'Tecavüz sahnesini başkasıyla oynasaydı Doğa'yı kıskanmazdım'
Filmde korktuğunuz bir sahne oldu mu? Ş.G.: Doğa'nın benim kaldığım odaya gelip camdan baktığı sahne biraz gerilim sahnesiydi. İğne sahneleri tedirgin olduğum ve tüylerimi diken diken eden sahneler oldu.
Etkilendiğiniz sahneler var mı? Ş.G.: Doğa'nın en son sahnede koridorda yürüyüşü ve yıllığını okuduğu sahne. D.R.: Şahan'la karşılaştığım ilk sahne. Ş.G.: Tecavüz sahnesinden de çok etkileniyorum. Bir de Yurdaer ve Doğa'nın bahçede konuşma sahnesi... İkisi de ellerindeki her şeyi vermiş. Artık televizyonda yapılan esprilerin sinemada da yapılmaya başladığı bir Türk sineması kuşağının içerisinde böyle bir duruş çok onurlu bir duruş. Başhekim Haluk Bilginer, genç doktor Tamer Karadağlı, hastabakıcı M. Ali Erbil gibi bir kadro oluştursaydık, 2 milyon kişilik gişe yapma garantisi vardı. Ama biz sinema parodisi değil, sinema filmi yapmaya çalışıyoruz. Bu yüzden figürasyonu bile devlet tiyatrosu sanatçılarından kurarak oyunculukları ve konuyu öne çıkardık.
'BU SAHNE BİR PROMOSYON DEĞİL' Filmden çok, tecavüz sahnesi konuşuluyor. sizi rahatsız ediyor mu? Ş.G.: Hayır, zaten bunu biliyorduk. D.R.: Film tecavüz sahnesinden ibaret değil! Bu sahne sadece 3 dakika. Ama öyle bir yansıtılıyor ki; sanki bir tecavüz hikayesini anlatıyor! Metne yardım eden bir sahne olduğu için o sahne var. Ayrıca o sahne eleştirmenlerden çok iyi eleştiri aldı.
Tecavüz eden Şahan değil de başka biri olsaydı o kadar başarılı olur muydu? D.R.: Tabii, çünkü orada kullanılan yönetim, ışık ve açılar çok önemli. Önemli olan; bu sahnenin 'promosyon olsun' diye çekilen bir sahne olmaması. Filmin adının neden 'Gen' olduğunu anlatan bir sahne. Ş.G.: Bizim tecavüz sahnemizde müstehcenlik adına kullanılan hiçbir öğe yok. Çok gerçekçi bir kere! Sapıkça bir tecavüz sahnesi. Bu sahnenin bu kadar çok konuşulacağının farkındaydık zaten. Biz aslında bu sahneyi göstermeden de anlatabilirdik. Ama böyle kullanılmasının daha vurucu olacağını düşündük. Aslında yapılan eleştirilerin daha sinema bilgisi olan bir insandan yapılmasını isterdik. Mesela bu filmde kullanılan ışık 'Exorcist' filmindeki ışıklara çok benziyor denilebilir. Çünkü hakikaten benziyor. Böyle bir eleştiri yok. Çünkü bunu anlayabilecek bir adam yok.
'ÇEKİLENLERİN EN İYİSİ BİZİMKİ' Filmde tecavüz eden kişi sizsiniz. Kıskançlıktan dolayı mı o sahneyi gerçekleştiren kişi siz oldunuz? Başka biri olsaydı kıskanır mıydınız? Ş.G.: Başka biri olsaydı muhtemelen o sahne çekilirken ben de orada olurdum. Bir yanlışında alnına çakardım! (Gülüyor) Kıskanmazdım, zaten o bir oyun. İleride başka filmler de çekeceğiz. Doğa başka bir adamla sevgili rolü de oynayabilir.
Türkiye'de çekilen korku filmlerine önyargı var mı? Ş.G.: Bunun sebebi, insanların daha önce izlediği örnekler. Yapılan korku filmleri hep vasat olduğu zaman, benim yaptığım işin de vasat olabileceğini düşünerek filme geliyorlar. Böyle olmadığını gördüklerinde de altın madeni bulmuş gibi seviniyorlar. Muhteşem bir film yapmadık ama Türkiye'de çekilmiş filmler arasında türünde iyi bir film bu. Türkiye'de çekilmiş beş korku filminin en iyisi ama...
|
|
|
|
|
|
|
|
|