Dünya Bankası, Türkiye'nin, etkileyici bir ekonomik büyümeye sahip olmasına rağmen istihdam yaratma ve işgücüne katılım düzeylerinin oldukça yavaş kaldığını belirterek AB'nin Lizbon hedefine ulaşılabilmesi için Türkiye'nin 2010 yılına kadar 14 milyon iş yaratması gerekeceği belirtildi.
Dünya Bankası tarafından hazırlanan Türkiye'de İşgücü Piyasası Raporu'nun özetinde yer alan bilgilere göre, Türkiye 2001 yılından bu yana etkileyici bir büyüme gerçekleştirdi. Ancak, istihdam yaratma sürecinin nispeten yavaş kaldığı, bu durumun da büyümeden
sağlanan faydaların toplum kesimlere dağılımını sınırlayabileceği ve reformların devamı için desteği de azaltabileceği vurgulandı.
Türkiye'nin 1980-2004 yılları arasında çalışma yaşındaki nüfusun 23 milyon arttığı, ancak bu dönem süresince sadece 6 milyon iş yaratılabildiği ifade edilen raporda, ''Bunun sonucu olarak ülkedeki istihdam oranı sadece yüzde 44'dür. Bu da dünyadaki en düşük istihdam düzeyleri arasındadır. Birçok ülkede istihdam oranları yüzde 50'nin üzerinde olup, AB'nin 15 ülkesindeki bu oran ortalama yüzde 65'tir'' tespitine yer verildi.
Raporda, Türkiye'de kadınlar arasındaki düşük istihdam düzeyi olduğuna dikkat çekilerek, ayrıca eğitimli gençler arasındaki işsizliğin de çok yüksek düzeyde olduğu, 20-24 yaş arası üniversite mezunları için işsizlik oranının ortalama yüzde 39, 25-29 yaş arası üniversite mezunları için işsizlik oranı ortalamasının ise yüzde 15 olduğu kaydedildi.
KAYITDIŞI EKONOMİ
Raporda, buna ilave olarak Türkiye'deki kayıtdışı ekonomiye de dikkat çekilerek, kentsel kesimdeki her 3 işçiden birinin ve kırsal kesimdeki her 4 işçiden 3'ünün hiçbir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olmadığı belirtilirken, çok az işçinin emeklilik, sağlık sigortası ve işsizlik sigortası alabildiği, kıdem tazminatının tamamını alabilen ve istihdam mevzuatında belirtilen diğer korumalardan tam olarak faydalanabilenlerin sayısının ise çok daha az olduğu ifade edildi.
Raporda, kalkınmanın kaçınılmaz bir sonucu olarak tarımdaki istihdamın düştüğü, ancak diğer sektörlerdeki istihdam artışının bu düşüşü telafi etmeye yeterli olmadığı kaydedildi.Raporda, istihdam artışının yavaş olmasının önemli bir faktörü olarak ''Türkiye'de yeterli işgücü piyasası düzenlemelerinin bulunmaması'' gösterildi.
Son yıllarda hızla artan asgari ücret ve yüksek ücret dışı işgücü maliyetlerinin (emeklilik, sağlık sigortası, iş yaralanmaları, işçi tazminatı ve işsizlik sigortasını kapsayan bordro vergileri), kayıtdışı istihdamı arttırdığı kaydedildi. DÜNYA BANKASI'NDAN TAVSİYELER
Dünya Bankası raporunda, daha esnek bir istihdam politikası tavsiye edilirken, işçileri korumak amacıyla işsizlik sigortasının daha geniş kesimler tarafından ulaşılabilir olması için bu sigortadan yararlanmaya yönelik uygunluk şartlarının kolaylaştırılması tavsiye edildi.
Raporda, ''İşsizlik Sigortası Fonu'nda artan bir fazla mevcuttur ve yapılan analiz, fonun uygunluk şartlarının kolaylaştırılmasını ve katkı payı oranlarının azaltılmasını kaldırabilecek durumda olduğunu göstermektedir'' denildi.
Dünya Bankası raporunda, toplu pazarlık ve iş güvencesine daha iyi erişim ve ihtilaf, çözüm mekanizmalarının da işçilere yarar sağlayacağı ifade edilirken, bu çerçevede alternatif yargılama mekanizmalarının daha yaygın hale getirilmesinin önemi vurgulandı. Raporda ayrıca, Türkiye İş Kurumu'na, aktif işgücü piyasası politikaları yürütebilmesi için daha fazla kaynak sağlanması tavsiysinde bulunuldu.
İstihdam yaratmak için istikrarlı bir ekonomik büyümenin de öneminin vurgulandığı raporda, istihdam üzerindeki maliyetlerin azaltılması gerektiğine işaret edildi.