|
|
|
|
|
|
Klişe esprilere gülemiyorum
* AYŞE: Şimdi de reklamlaaaar... Cem Yılmaz'ın reklamını izlediniz mi? İzledim, beğenmedim!
* Nesini beğenmediniz? Kattiyen sarmadı beni! Dünyanın her yerinde böyle bazı komedyenler vardır, insanlar onlara gülmeye şartlanmıştır.
* Kim gibi? Bir gün Ankara'da sinemaya gittim, Fransızlar'ın Louis de Funes diye bir komedyenleri var; onların Cem Yılmaz'ı yani. Tesadüf o gün de sinemada elli altmış tane Fransız var, tek Türk ben varım. Film boyunca çıldırdım. Herkes nasıl kahkahalarla gülüyor, benim Fransızcam çat pat. Zannediyorum ki alt yazılar eksik. Seyircilerin arasında bizim (Allah rahmet eylesin) Ahmet Kışlalı'nın Fransız karısı da vardı. Akşam yemekte beraberdik... Dedim ki; "Yahu siz devamlı güldünüz, ben gülemedim. Bunlar esprileri yazamadılar mı?" "Yoo... Biz Louis de Funes'i görünce güleriz" dedi.
'ORİJİNAL BİR ŞEY YOK'
* Yani şimdi sizce biz Cem Yılmaz'a esprileri için değil de Cem Yılmaz olduğu için mi gülüyoruz? Evet! Çok sıradan bir hikaye! 'Alırım anahtarını' çok eski, taa James Dean zamanlarından kalma bir laf. Yani ortada yeni, orijinal hiçbir şey yok. Cem Yılmaz'ın 'her şeyi ben oynarım' tavrından başka! Ben bayrağı kaldıran ve hakemlik yapanın da Cem Yılmaz olmamasına şaşırdım!
* Her tipi oynamak demişken; Okan Bayülgen'in kart reklamını izlediniz mi? Ben çok beğendim, çok eğlenceli. O da çok tatsız bir reklam; itici, zevksiz. Erkeği kadın kılığında oynatmanın bir esprisi olmalı. Orada Okan'ın kadın tipinde oynadığı kasiyer ve müşteri rolünü başkası oynasa ne değişir? Sen işin içine, kendisine espri koyamadığın zaman görüntüyle espri yapmaya çalışıyorsun. En kolay espri yolu da erkekse donla göstermektir ya da erkeği kadın kılığına sokmaktır. Bunlar klişe espriler. Ben klişe esprilere gülemiyorum artık.
'AKILDA ÜRÜN KALMIYOR'
* Ben reklamda Okan'a çok güldüm valla. Okan'a güldün o kadar! Bu Okan'ın reklamı olan filmdir, oradaki ürünün değil! Reklam verenlerin çok paraları olduğunu düşünüyorum. Çok şöhretliyi reklama çıkarttığın zaman o reklam şöhrete yapışır, ürüne değil. Bu iki reklam da Okan ve Cem reklamı yapıyor. Seyrettikten sonra aklında ürün kalmıyor. Aç gazateleri bak; on beş günden beri Türkiye Opet'i mi Peluş'u mu konuşuyor?
* Bir de, "Cem Yılmaz'ın 'alırım anahtarını' esprisi gençleri yarışa özendirir mi?" diye konuşuluyor. Cidden aklı başında olan biri bir reklamdan yarışa özenir mi? Gençler zaten hayvanlar gibi yarışıyorlar, durmadan kazalar oluyor. Cem'in bunları da dikkate alarak, başka türlü bir reklam yapması uygun düşerdi ama belli oluyor ki umurunda bile değil. Bunların aklının köşesinden bile geçtiğine inanmıyorum. Çok kolay, çok basit bir senaryoyla paraları götür! Hikaye bu işte!
AYŞE& HINCAL
|
|
|
|
|
|
|
|
|