|
|
|
|
|
|
Eşeğe binmek için 41 yıl sonra Antalya'ya geldi
Alman Solveigh Pfaehler, 1965'te otostopla geldiği Antalya'da eşekle yaptığı geziyi bir türlü unutmadı. Yıllar sonra yeniden eşeğe binen Phaehler "Dünyanın en mutlu insanı oldum" diyor.
Türk turizminin önde gelen kentlerinden Antalya, ilginç insan öykülerine tanıklık ediyor. 1965 yılında Antalya'ya gelip eşekle yaptığı kent gezisini unutamayan Alman Solveigh Pfaehler, geçirdiği güzel günleri yeniden yaşamak için 41 yıl sonra tekrar geldi. O zamanlar 19 yaşındayken otostop çekerek Antalya'ya gelen Alman, şimdi 60 yaşında... Pfaehler, Antalya'ya, eşekli geziye ve kurduğu yakın dostluklara olan özlemini gideriyor... İşte 41 yıllık özlemin hikayesi... Osmanlı İmparatorluğu ve Doğu kültürüne meraklı Alman Solveigh Pfaehler, 19 yaşındayken, Asya'ya inceleme gezisine çıkmayı kafasına koymuş. 1964 yılı sonlarında cebindeki 400 Alman Markı ile Münih'ten yola çıkan maceraperest turist, otostop çekerek Türkiye'ye gelmiş. Yolculuğu sırasında kaldığı yerlerde hemşirelik ve mutfak işlerine bakarak yol masraflarını çıkaran Alman kızı, 1964 yılını 1965'e bağlayan yılbaşını İstanbul'da geçirmiş.
SURİYE'YE GİDECEKTİ İstanbul'da birkaç gün kaldıktan sonra yine otostop çekip Almanların ismini yeni duymaya başladığı şirin bir kent görünümündeki Antalya'ya ulaşmış. Genç Alman kızı, Antalya'ya geldiğinde 1964-68 arasında Antalya Turizm Bölge Müdürlüğü yapan Atalay Tüzün'ün arzuhalci ağabeyi İsmet Tüzün ve rehber Hüseyin Çimrin ile tanışmış, Tüzün'ün ailesinin yanında kalmaya başlamış. Pfaehler'in amacı, Antalya'yı görmek, buradan bir eşek satın alıp, eşeğin sırtında Suriye'ye kadar gitmek, orada da deve sırtında çölleri gezmek ve bedevilerin hayatını yakından incelemekmiş... Tüzün ve Çimrin, tehlikeli olduğu için Solveigh'yi bu niyetinden vazgeçirmek amacıyla ailesine bir mektup yazmışlar. Anne Carola Pfaehler da gönderdiği mektubunda şöyle yazmış: "Lütfen kızımın gitmesine izin vermeyin!"
ARKADAŞLARINI BULDU Solveigh son derece kararlı olduğu için Manavgat'tan 250 liraya eşek satın almış. Antalya'yı da bu eşek sırtında gezmiş günlerce. Bu genç Alman kızın amacı o günlerdeki Cumhuriyet Gazetesi'nde "Eşekle dünya turu" başlığıyla haber olmuş. Solveigh Pfaehler, Suriye'ye gitmek için yola çıkmak üzereyken ülkesine dönmeye ikna edilmiş zar zor. Ama bir şart koşmuş: "Eşeği de Almanya'ya götüreceğim!" Bu olmayınca o da kendisine hediye edilen bir semerle Almanya'ya dönmüş. Onun eşeği de ihtiyaç sahibi olan bir köylüye verilmiş. Genç kız dönmüş ülkesine ancak Antalya'da geçirdiği günleri, eşek sırtında gezdiği sokakları ve dostlarını hiç unutmamış. Evlenince kocası Ulrich'e çok dil dökmüş yeniden Antalya'ya gelmek için. Ancak işlerinin yoğunluğu nedeniyle bir türlü gelememişler. Bir de çocukları doğunca Solveigh Pfaehler'in düşünü kurduğu yolcululuğu yapması sürekli ertelenmiş. Aradan 41 yıl geçmesi gerekmiş maceraperest Alman kızın sevdiği kenti yeniden görebilmesi için... Bir zamanlar otostop yaparak geldiği Antalya'ya bu kez uçakla gelmiş tabii ki. Kente iner inmez 41 yıl önce tanıştığı İsmet Tüzün ve Hüseyin Çimrin'i arayan Pfaehler'in, tek isteği olmuş arkadaşlarından: "Beni yine eşeğe bindirip kenti gezdirin..." İsmet Tüzün ile SABAH Gazetesi'nin Akdeniz eki yazarlarından araştırmacı Hüseyin Çimrin, Antalya'da eşek aradılar. Ancak 41 yılda büyük değişim gösteren kentte eşek bulmak o kadar kolay olmadı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi'nde eşek olduğunu öğrendince Pfaehler'i oraya götürtüler. Eşeğe binerken, "Şu anda dünyanın en mutlu insanıyım" diyen Solveigh Pfaehler, duygularını şöyle dile getiriyor: "Ben tam 41 yıldır bu anı bekliyordum. Kenti eşekle gezmeyi hayal etmiştim ama bu da bana yetti. Şu anda yaşadığım duyguları anlatamam size. Antalya'yı bu kez eşekle değil, yürüyerek gezdim. Kent çok değişmiş, keşke hiç değişmeseydi. Eskiden keçilerin otladığı yerlerde şimdi binalar dikilmiş. Bir yandan hüzünlendim, bir yandan mutlu oldum. Ama her şeye rağmen 41 yıllık özlemimi gerçekleştirdiğim için çok rahatladım." Kendini anlatırken "Biraz deli ruhluyum" diyen Pfaehler, eşekleri çok sevdiğini ve dönerken bir tanesini Almanya'ya götürmeyi istediğini anlatıyor. "Eşek yükümü taşısın, ben de önünden onu çekeyim. Güzel olmaz mı... Bence çok güzel bir fikir" diyor gülerek.
Veysi SAĞLAM / MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|