| |
|
|
Brokeback Dağı.. Dağ gibi hayal kırıklığı..
Belki de çok şeyler beklediğim için, beklediğimi bulamayışım.. Film sonunda sinemadan çıkarken buruk bir hayal kırıklığı yaşayışım.. Bu film hakkında Türkiye'de belki de ilk yazan kişiyim.. Çekime başladığı günlerde haberleri Amerikan gazetelerinde okumuştum ve dikkatimi çekmişti, tüm dünyada maçoluğun tam da en üst basamağı gösterilen kovboylar arasındaki eşcinsel ilişkiyi anlatan film.. Biraz da dalga geçerek, nakletmiştim.. "Filmin kovboyluğa düşürdüğü gölge eşcinsel ilişki değil, bunlar adı üstünde inek çobanlarının, koyun gütmesi" diyerek.. Geçen sene üzerinde en çok yazılan ve konuşulan film oldu dünyada.. İnternete girin, 40 milyona yakın yazı olduğunu göreceksiniz.. Oscar adayları açıklandığında hemen her dalda aday olup bir kez daha müthiş bir ilgi odağı olmuştu film.. Dünyanın en ünlü eleştirmenleri "Brokeback Mountain, sinemada gelmiş geçmiş en büyük aşk öykülerinden biridir" demişlerdi.. "İki erkek arasındaki eşcinsel ilişkiyi unutun. Bu bir aşk filmidir.." Önce unutmayı denedim.. Filmin iki kahramanından birini kadın yaparak hayalimde.. O zaman geriye üzerinde durulmaya dahi değmeyen, çok sıradan, binlercesi yazılmış, yüzlercesi çekilmiş bir aşk üçgeni, dörtgeni, her ne karın ağrısı ise, onun öyküsü kaldı.. Yani kişiler eşcinsel olmayınca, öykünün orijinalliği yoktu. Çok sıradandı, tersine.. Sonra, "Aşk"a baktım.. Hayır.. Filmdeki iki insan arasında aşk olduğunu söylemek de mümkün değil.. Hatta öyle derin bir arkadaşlık bile yok.. Adamlardan biri, eşcinsel.. Ama tutucu bir toplum (Teksas) ve daha da tutucu bir aile içinde rodeocu bir kovboy, bunu açıklayabilir mi?.. Gizli bir eşcinsel yaşama tam da uygun bir eş buluyor kendine.. Ona âşık falan değil.. Korkusuz bir ilişki yaşamasını sağlıyor, mesele o.. Nitekim, onu bulamadığı zamanlar, yaşadığı yere yakın sınırı geçip Meksika'ya iniyor.. Orada para ile işi yapmaya hazır gençler var. Onları buluyor.. Bu yanını açıkça ifade de ediyor arkadaşına.. "Senede birkaç kez buluşmak bana yetmiyor. İhtiyacım var, Meksika'ya gidiyorum" diye.. Bizim gençlik yıllarımızda, önüne gelenle yatanlar vardı, bakire sevgililerine "Hayatım ihtiyacım var" diye özür beyan eden.. Onun gibi bir şey..
Şimdi bunun nesi aşk!.. Filmde iki erkek arasındaki ilişkileri pervasızca çekmiş, Ang Lee.. Hollywood'un iki ünlü playboyu da çekinmeden, gocunmadan oynamışlar.. Onların oynadıklarını seyrederken rahatsız olanlar oldu.. Doğal.. Bunca yıllık şartlanmışlık içinde bu sahneleri kabul edemeyenler çıkacaktır. Ben herhangi bir rahatsızlık duymadım.. İzlediğim sinemada da, öyle dikkate değer bir tepki izlemedim ve hissetmedim. Gene de filmi her bölgeye yollamayanları anlıyorum.. Peki sonuç.. Bana sorarsanız "Görmelisiniz" demem.. Öyle ahım şahım bir film değil.. Ama çok konuşulacak.. Etrafınız konuşurken, fransız kalmak istemiyorsanız, gidebilirsiniz..
Pazar günkü söyleşide Ayşe, Kadir İnanır'ın filme tepkisini sormuştu bana.. Hani film üzerine sorduklarında "Bu soruyu bana sormamış olun" demişti ya.. Söylediklerim Kadir'i kızdırmış.. Çok üzülmüş. Ortak dostlarımıza öyle demiş.. Kadirizm'in piri her şeyi nasıl tersinden anlamış acaba?.. Çeyrek asırda kuruldu Kadirizm.. En maço erkekleri o oynadı. En romantikleri de.. Şimdi bu efsane, tüm dünyanın en çok konuştuğu bir film üzerine fikir beyan edildi diye yıkılır mı?. Çok açık, bunu anlattım.. Bu ülkede, hiç gocunmadan, hiç çekinmeden, hiç sıkılmadan bu filmi konuşacak, gerekirse bu filmdeki rollerden birini hiç rahatsızlık duymadan oynayacak 10 oyuncu varsa, bunların başında gelir Kadir.. Kadın elbisesi giydi, sarsıldı mı Kadirizm?.. Bonus perukları taktı, yıkıldı mı Kadirizm?.. İlahi Kadir!..
|