|
![](https://arsiv.sabah.com.tr/i/1_pix_gri.gif) |
![](https://arsiv.sabah.com.tr/i/bolum_header_gununicinden.gif) |
![](https://ads.sabah.com.tr/vld/vld.ads?h=d2RldzlGZGxqRTJraWw2NGx5eEY5aWpnQjJre3o2QWo=) |
![](https://arsiv.sabah.com.tr/i/1_pix_trans.gif) ![](https://arsiv.sabah.com.tr/i/bugunku_diger_yazi.gif) |
|
'Bu şehirde kendine özgü dindarlık şekli var'
Selçuk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay, 80'li yılların ortalarından başlayan ve bugün de süren Anadolu kentlerinde bir modernleşme ve ciddi bir ekonomik gelişmenin olduğunu ve bunun öncülüğünü de İslami referansları ağır basan muhafazakar işadamlarının yaptığını söylüyor. Bu insanların İslam Peygamberi Hz. Muhammed'in "Ticaretle uğraşınız ve cesur olunuz. Çünkü rızkın onda 9'u ticarettedir ve cesarettedir" diyen hadis-i şerifinden hareket ettiklerini anlatarak, şöyle konuşuyor: "Bu anlayış cesareti getiriyor. Kadercilik negatif anlamda değil."
SENTEZ YAPAN ŞEHİR Aktay, Özal döneminde başlayan neo liberal politikaların muhafazakar kesimin ekonomik sistem içindeki rolünü teşvik ettiğini söylüyor. Konya'yı "Muhafazakârlıkla kapitalizmi, dindarlıkla modernleşmeyi kendine özgü yolla birleştiren şehir" olarak nitelendiren Aktay, "Muhafazakâr kapitalin birikimi dindarlık biçimini değiştirdi. Konya'da kendine özgü dindarlık biçimi var. Ama bu konforlu dindarlık 'Bir lokma bir hırka' dindarlığı değil. Örneğin villalarda oturmak, lüks değil, nimetlerin dışa vurumu. Tanrı vermişse bunu dışa vuruyor Konyalı dindar. Tüketim kültürünü çok da dizginlememiş durumda. Eskiden tüketime 'israf' diyerek, duyarlı iken günümüzde dindarlık kapitalizmin tüketimine direnemiyor. Diyalog kapısı olacaksa müşterisine içki ısmarlıyor. Bunun için de elitlerin yaptığını referans alıyor. Örneğin Başbakan'ın içkili ortamlara girmesi referans kabul ediliyor."
|
|
|
|
|
|
![](https://arsiv.sabah.com.tr/i/1_pix_trans.gif) |
|
![](https://arsiv.sabah.com.tr/i/1_pix_gri.gif) |
|