|
|
|
|
|
|
Erkeklerin durumunu acıklı buluyorum!
Kadınlar, duygularını yaşamaya izin verilmiş olan cins. Ne yazık ki erkekler için 'ağlamaz, üzülmez, sıkılmaz' denmiş. Onlar yaşadıklarıyla hiçbir zaman yüzleşemiyorlar; çok acıklı buluyorum onların durumunu aslında. Kadınlar en azından yaşadıkları acının farkına varıyorlar, o acıyı kendilerine yaşattırıyorlar....
Sonia kocasından ayrı yaşayan ünlü bir opera sanatçısı, Nancy ise bir hayat kadını... Olağan koşullarda aynı odada bulunmaları bile mümkün görünmeyen bu iki kadın, birlikte son derece sıra dışı bir maceraya atılıyor. Sonia titiz bir araştırma yapmış, kocasının hoşlanacağı bir kadın bulmuştur. Nancy'den basit bir sekreter kimliğine bürünüp 'Nathalie' adını almasını ve kocasıyla bir ilişki kurmasını ister. Bu ilişki sırasında olan biteni bütün ayrıntılarıyla Sonia'ya aktaracaktır. Nancy servet sayılabilecek parayı duyunca 'işi' kabul eder. Buraya kadarını bilmeyen kalmadı; Zuhal Olcay ve Tilbe Saran'ın başrolleri paylaştıkları 'Nathalie'den herkes haberdar çünkü... Sonia'nın çabaları, izleyen herkese aynı soruları düşündürtmüştür eminim: Kültürü, sınıfı ne olursa olsun, bir erkek bir kadında ne arar? İlişkilerde intikam peşinde koşmak insanı nerelere götürür? Bir kadın eski eşini bir başka kadınla niye paylaşır? Kadınlar erkekleri, erkekler kadınları gerçekten anlar mı? Oyun tüm dünyanın kadınlarına ve erkeklerine bir şeyler anlatmaya çalışıyor... Ancak bu röportajın konusu başka! Oyunu izleyenlerin hayran kaldığı, ayakta alkışladığı, 'bir rol bu kadar sahici olabilirdi' dediği, 20 yıldır sahnelerde olan ama ortalarda olmayan bir kadın sözkonusu olan... Sonia karakterini oynayan Tilbe Saran... Oyunu izlerken düşündüm; haksızlık yapmışız ona, böyle bir oyunculuğa ayıp etmişiz. Özel hayatıyla ilgili haberlerden başımızı kaldırmadığımız Zuhal Olcay'ın uzun aradan sonra tiyatro oyununda oynamasını fırsat bilmiş, pürdikkat ona kilitlenmişiz; Tilbe Saran ismini ikinci plana itmişiz... Konservatuvarı bitirip sırasıyla Dormen, Kenter ve İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda oynamış; Avni Dilligil, Kültür Bakanlığı En İyi Kadın Oyuncu, Afife Jale En İyi Kadın Oyuncu ödülleri almış, tiyatroya aşkla bağlı birinden söz ediyoruz oysa. 'Tilbe Saran'ın oyunu' demek için yeterli mi değil tüm bunlar?
* Oyunu izlerken rolünüzde müthiş olduğunuzu düşündüm. Yapılan haberlere baktığımda, Zuhal Olcay adı ön plandaydı. Zuhal Olcay'ın özel durumundan dolayı geri planda kaldığınızı düşündüğünüz oldu mu? Olmadı çünkü Zuhal'in öyle bir yapısı yok. Özel hayatı basının didiklemesiyle ortaya çıkıyor. Öte yandan, yaptığım iş eğer bir biçimde değerleniyorsa izleyenler açısından, ben memnunum yaptığım işten...
* Politik bir cevap oldu! Gerçekten öyle hissetmiyorum. 'Zuhal Olcay'ın oyunu' denilmesi normal çünkü Zuhal daha popüler; onu çok daha fazla tanıyorlar. Ben de bu sayede biraz daha tanınmış olurum hiç olmazsa! (gülüyor)
* Nathalie oyununun biraz da Zuhal Olcay'la ilgili özel nedenlerden dolayı çok konuşulduğunu, ses getirdiğini söyleyebilir miyiz peki? Doğru haklısınız ama o bizden kaynaklanan bir şey değil. Basın tiyatroda yaptığımız işlere çok ilgi duymuyordu son zamanlara kadar. Bence bu oyunun bu kadar ses getirmesinin ilk akla gelen nedeni elbette işlediği konu. İkincisi Zuhal kendi dünyasında, ben kendi dünyamda bilinen isimlerdik. Bu iki ismin yanyana gelmesi insanları sanıyorum etkiledi. Tiyatro izleyicisinin bazı insanları bir arada görmeye büyük bir iştahı var bence...
* Tiyatro bir süredir en az sinema kadar ilgi görmeye, izlenmeye başladı. Nathalie de çok ilgi gördü. Adı aldatılmayla, boşanmayla gündeme gelen Zuhal Olcay ismi de etki etti mi buna sizce? Mutlaka etkisi var. Keşke olmasaydı ama bence en azından öyle bir sebeple bile olsa, oyun için avantaj oldu. Ama dediğiniz doğru; 2005'in sonlarında tiyatro rüzgarı yeniden başladı. Ben de son derece şaşkınım bu konuda. Sanıyorum arka arkaya çok iyi oyunlar sahnelendi. Seyircinin tiyatroya olan aşkını, sevgisini geri çağıran bir buluşma oldu.
* '16 yaş üstü için uygundur' ibaresi bir tiyatro oyunu için ilk galiba Türkiye'de? En azından 20 yıllık oyunculuğum süresince hiç duymadım! Müstehcen bir oyun çünkü cinsellik, ilişkinin en önemli parçalarından biri, bunu reddetmek komik olur. Kadın-erkek ilişkisinde en önemli ayaklardan biri. İki kız kardeşin hikayesini anlatmıyoruz burada; fiziksel, ruhsal bir beraberlik yaşayıp sonra da ayrı düşmüş iki insanın hikayesi... Ve fiziksel olan burada çok önemli.
* Oyunda sıkı bir argo da var; bu konuda rahat mısınızdır normalde? Bana hiç öyle gelmiyor. Teksti okuduğumuzda hiç aklımıza gelmemişti. Sonra provalarda düşündük, millet rahatsız olur mu diye... Geçen gün, uzun zamandır izleyemediğim 'Closer' filmini izledim. 'Ooo biz ne kadar geri kalmışız...' dedim.
* Cinsel organ isimleri, fanteziler, oral seks lafları havada uçuşuyor. Türk toplumu cinselliği bu kadar açık seçik konuşmaya hazır mı sizce? Çoktan hazır! Bir de bunlar çağa özgü şeyler değil ki, yaşamın bir parçası... İnsanlık var olduğundan beri olan şeyler.
KAÇIRMAYIN 18 Mart Cumartesi Saat: 20.30'da ve 19 Mart Pazar Saat: 16.00'da Caddebostan Kültür Merkezi'nde oynanacak. Tel: 0 216 467 36 00 0 216 467 25 68
ŞİRİN SEVER
|
|
|
|
|
|
|
|
|