|
Arslanköy'ün kadınları dünyayı tersine çeviriyor
|
|
Köylülük nedir? Bir sınıfsal konum mu, bir ekonomik durum mu, bir zihniyet mi, bir ruh hali mi, bir yaşama biçimi ve değerler toplamı mı? Ve ille de kötü birşey mi? 'Son tahlilde' kurtulunması gereken ve mensuplarının bir 'üst yaşama Doğrusu tarihçi, siyaset veya toplum-bilimci değilim. Ama "Oyun" adlı bu güzel belgeseli ve onun köylü kahramanlarını izlerken, kafamda bu ve benzeri sorular uçuşup durdu. O köylüleri sevdim, filmin tüm kahramanlarına büyük sempati duydum. Hatta onları kentli diye aramızda dolaşan sayısız it-uğursuzdan çok daha yüksek bir yere koydum. Pelin Esmer'in büyük başarısı, bize köylü-kentli ayrımını nerdeyse unutturan, tüm doğallığı içinde yakalanmış, tanımayı ve diyelim ki köy kahvesinde birlikte oturup sohbet etmeyi isteyeceğimiz bir avuç kadını (ve elbette yanıbaşlarındaki erkekleri) tanıtabilmesinde. Ve bunu yaparken, zorlama bir belgeci tavrına değil, gerçek ve özgün bir kadın girişimine yaslanmasında.
BİZİM KADINLARIMIZ Mersin'in Arslanköy'ünden dokuz kadın, günün birinde biraraya gelip köyde kadın olmanın zorlukları, ezici hayat yükleri, erkek egemenliği karşısında ezilmeleri vb. şeyler üzerine bir oyun sahnelemeye kalkışıyorlar. Ve bunu da başarıyorlar: erkek rollerini de yüklenerek...Böylece kimi unutulmaz sahneler ortaya çıkıyor. Örneğin akşamcı kocasının "rahatlamak için bir kadeh içki" savunmasına karşı, 'ben de bir kadeh içip rahatlayayım bari" diyen evkadını gibi. Sanki Akdeniz coğrafyasıyla nefes alan bir tür modern köy kültürünü temsil eden, sınıfsal engellerle birlikte cinse dayalı bir ayrımcılığı da aşmaya kararlı bir yürekli kadınlar topluluğu, gerçekten de izlenmeye değer bir gösteri oluşturuyorlar. Hem eğlenmek, hem öğrenmek, hem düşünmek için...
OYUN ** Yönetmen ve görüntü yönetmeni: Pelin Esmer Müzik: Mazlum Çimen Katılımcılar: Behiye Yanık, Cennet Güneş, Fatma Fatih, Fatma Kahraman, Hüseyin Arslanköylü, Neşide Kahraman, Saniye Cengiz, Ümmüye Koçak, Ümmü Kurt, vs. Umut Sanat Dağıtımı
|