| |
|
|
Tek liste kepazeliği bitsin artık!..
Her şeyden önce bunlar nasıl demokrat onu anlamıyorum.. İlle de tek liste ile seçime girecekler ki, Kongrenin kıymeti harbiyesi kalmasın, kukla durumuna düşsün. Kerameti kendilerinden menkul birtakım erbabın, türlü çeşitli hesaplar içinde bir araya getirdiği 15 isme metazori oy versin.. Utanmasalar "Kongreye falan da gerek yok" diyecekler.. Bu ne faşizan, bu ne demokrasi düşmanı, bu ne seçimden nefret eden kafadır.. İkincisi.. Onun bunun zorlaması, onun bunun hesapları sonucu oluşan böylesi yapay listelerin bugüne dek ne faydası görüldü?.. Birbirlerinin altını oymak, içini boşaltmak, gözünü çıkarmaktan başka şey düşünmeyen insanlar bir araya gelecekler ve G.Saray'ı kurtaracaklar!.. Hadi canım sen de!.. G.Saray'ın gelmiş geçmiş en iyi yöneticilerinden biri, Alp Yalman, camia büyüklerinin baskısı ile muhaliflerini de içeren bir kadro kurdu ve G.Saray'ın çöküşü de o gün başladı. Çünkü listenin başındaki Faruk Süren, Özhan Canaydın ve Ateş Ünal Erzen daha birinci günden Alp'i yok etmek için ellerinden geleni yapmaya başladı.. Alp'le beraber G.Saray'ın da altını oyduklarına aldırmadan.. Özhan Canaydın'ın belini kıran, türlü çeşitli hesap ve baskılarla listesine aldığı Ergun Gürsoy ile Turgay Kıran'ın savaşı olmadı mı?. G.Saray kritik günler yaşıyor.. Bu günleri atlatacaksa, takım oyununu bütün kuralları ile oynayacak, birbirine kenetlenmiş bir ekibe ihtiyacı var.. Başkan herkese, herkes başkana güvenmeli.. Bunun için başkanın tüm çalışma arkadaşlarını inanarak seçmesi gerek, hatırlar, baskılar, ufak hesaplarla listesine alması değil.
Kongreye sayılı günler kala, manzara-i umumiye karışık.. Özhan Canaydın parmak farkı ile önde görünüyor ama, işin aslı öyle değil.. Çünkü "Liseci" blok oylar ona değil, İnan Kıraç'a bağlı.. Başından beri sorumluluk almaktan korkan, elini taşın altına koymayan ve G.Saray'ı hep kuklaları ile arka plandan yönetmeye hevesli İnan Kıraç, bu defa Semih Haznedaroğlu'nu aday olmaya zorlayan adam.. "Ben yokum" diyen Haznedaroğlu'nu iten birisi de Ünal Aysal.. Yani Semih önde görünen isim. Arkada İnan ve Ünal var.. Yük Semih'in sırtında, sopa İnan'la, Ünal'ın elinde durumu.. Böylesi bir yönetimin G.Saray'ı kurtarması söz konusu değil.. Olsa olsa, Özhan'ın "Liseci" oylarını bölerler, bu da ötekilere yarar.. Ötekiler kim?.. Turgay Kıran.. Geçiniz.. Yılmaz Tokgöz.. Geçiniz.. Bir Alp var, bir de Yiğit.. Ama ben bu satırları yazana kadar ikisinin de ne listeleri belliydi, ne programları.. "Ben kurtarırım.." Bu lafsa eğer?.. "Ben de kurtarırım" beyler.. G.Saray bu.. Batmaz nasılsa.. Alkent Sitesi'nin güvenliğinden 10, temizliğinden 5 kişi alıp gelsem bile, G.Saray kurtulur, eninde sonunda.. Sizden beklenen bu değil.. Sizden beklenen.. İşte ekibim!.. İşte programım!.. Kongre ekiplere bakar, programlara bakar, oyunu verir..
Bir "Platform" var.. Ne olduklarını inanın anlamış değilim.. Önde gelenlerinin hepsi birer Cato.. Sabahtan akşama "Kartaca yıkılmalıdır" diye gezen Romalı senatör var ya, o işte.. "Özhan yıkılmalı" diye dolanan yüzlerce insan var etrafta iki yıldır.. Mastürbasyon toplantıları yapıp, sabahtan akşama, akşamdan sabaha kendilerini tatmin ediyorlar.. Ama bugüne dek "Peki.. Özhan kahrolsun.. Tamam.. Yerine kim gelsin" sorusuna cevap verenleri çıkmadı. Kongreye iki elin parmaklarından az gün kalmış, hala bir adayları yok.. Bunlar mı kurtaracak G.Saray'ı?.. Güldürmesinler beni.. Tünelin ucunda ışık gören G.Saraylı var mı etrafta?..
|