ESEN EVRAN : Semt müdavimleri
İstanbul'un dışında, spor salonlu, havuzlu, tenis kortlu siteler birbiri ardına yükselirken bazı İstanbullular, sırrarla, inatla, yıllardır yaşadıkları mahalleleri, semtleri terk etmiyor. Bu bağlılık bazen deprem riskine, binanın eskiliğine, trafiğe rağmen sürüyor. Nişantaşı, Bağdat Caddesi, Levent ve Bakırköy bu semtlerden bazıları. Nişantaşı ve Bağdat Caddesi'nde kentsel dönüşümün küçük, bina bazında örnekleri yaşanıyor. Daha modern ve yeni evlerde oturmak, ama semtten ayrılmamak isteyenler, proje geliştiricileri, müteahhitleri bu semtlerde, eskimiş binaları yenilemeye zorluyor. Ve bir apartman dairesine, bir villa fiyatının iki katını ödemeye hazır olanlar için apartmanlar yıkılıyor, yenisi yapılıyor. Bakırköy de birinci derece deprem bölgesi olmasına rağmen, pek çok kişi tarafından terk edilemeyen, müdavimleri olan bir ilçe. 1999 depremi sonrası düşen fiyatlar, aradan geçen zamanda depremi unutmayı ya da bu gerçeği inkar etmeyi tercih edenler sayesinde yeniden toparlandı. Ama risk sürüyor. Üstelik bu ilçede yıllanmış ve artık oturulabilir olmaktan çıkmış çok önemli bir konut stoğu var. İncirli Caddesi, az katlı, ama yorgun pek çok binayla dolu. Belli ki, bu bölge de apartman sakinleriyle anlaşıp, eskiyi yıkıp yeni ve modern, her şeyden önemlisi güvenli bina yapmaya talip müteahhitleri bekliyor. Ve emin olun, Nişantaşı ve Bağdat Caddesi kadar olmasa da o bölgede de "ölürüm de semtimi ter etmem" diyen ciddi bir nüfus var. Hacer Gemici bu hafta Bakırköy müdavimliğini yazdı. Hiç de ucuz denemeyecek fiyatlarla, yıllanmış eski binalardan vazgeçmeyenlerin nedenlerini araştırdı. Kentsel dönüşümün en önemli dinamiği, arsa yaratmak değil. Belki de, memleketini terk etmemek gibi, semtini asla bırakmak istemeyen büyük şehir insanı...
ESEN EVRAN
|