İktisadi Kalkınma Vakfı'nın 44. Genel Kurulu'nda konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu 'Hassas bir dönemdeyiz. Şahsi çıkar için bilgisi olmadan konuşanlar sürece ihanet ediyor' dedi.
İktisadi Kalkınma Vakfı'nın (İKV) 44. Genel Kurulu'nda konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, AB sürecinde artık çok hassas bir döneme girildiğini vurgulayarak, "Üç düşünüp bir konuşmak lazım. Bilgimizin olmadığı konularda, şahsi çıkarlar doğrultusunda sakıncası olup olmadığına bakmadan konuşmak sürece en büyük ihanettir" dedi. TOBB Başkanı "Birinci ligde futbol oynamak istiyorsak, sorumluluk sahibi kişilerin doğru bilgiyi, neyi, nerede, ne zaman, nasıl konuştuğunu çok iyi bilmesi lazım" diye konuştu. Bu sözler "iş dünyasının çatı örgütü benim" çıkışı şeklinde algılandı. Bu çıkış "sadece AB süreci değil tekstildeki KDV indirimi sonrasında yapılan konuşmalara da atıfta bulunuluyor" yorumlarına neden oldu.
1000 İŞLETME AB'YE HAZIR Türk sanayiinin AB üyeliğine hazır olduğu düşüncesine katılmadıklarını belirten TOBB Başkanı, yaptıkları tespitlere göre ancak 1000 civarındaki işletmenin üyelik sürecinin gereklerini karşılayabildiğini bildirdi. Hisarcıklıoğlu, müzakerelerin süresiyle ilgili "önümüzde uzun bir süreç var" yaklaşımının doğru olmadığını, bu yöndeki telkinlere itibar edilemeyeceğini söyledi. Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin, 2014- 2020 bütçe döneminde öngörülmemesi halinde üyeliğin bir sonraki bütçe dönemi olan 2020'den sonraya kalacağının unutulmaması gerektiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, fiili müzakerelerin önümüzdeki 5 yıl içinde tamamlanması gerektiğini vurguladı.
HÜKÜMETE DE MESAJ Hisarcıklıoğlu'nun konuşmalarında hükümete de mesaj vardı. TOBB Başkanı, AB'ye üyelik sürecinden en fazla etkilenecek iş dünyasının, meslek örgütlerinin, ekonomik ve sosyal aktörlerin sürece nasıl katkı sağlayacağının henüz belirlenmediğini ifade ederek, "Bu belirsizliğin devam etmesinin katılım sürecinin niteliği ile bağdaşmadığını düşünüyoruz. Süreçten olumsuz etkilenecek toplumsal kesimin büyüklüğü ile paralel olarak üyelik sürecine verilen toplumsal destekte belli bir azalma olması beklenmelidir" diye konuştu. Böyle bir gelişmenin, AB sürecine yönelik siyasi iradenin zayıflamasına ve zor kararların ertelenmesine yol açabileceğinin göz önünde tutulması gerektiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, "Müzakere süreci dikensiz gül bahçesi olmayacaktır. Dikenler batmaya başladığında yani rahatsızlıklar ortaya çıktığında hatırlanmak istemiyoruz" dedi.