Çiçek: Tarama faaliyetleri yıl sonu neticelenecek
Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, AB müzakereleri kapsamında tarama faaliyetlerinin yıl sonuna gelmeden neticelendirileceğini bildirdi.
Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Toplantıda Devlet Bakanı Ali Babacan'ın AB müzakere süreci ile ilgili ayrıntılı bilgi verdiğini anlatan Çiçek, şunları kaydetti:
''Şu ana kadar 35 başlıktan 15 başlıkta tanıtıcı tarama bitmiştir, 11 tanesinin de ayrıntılı taraması bitmiştir. 35 başlık ile ilgili hem tanıtıcı hem de ayrıntılı tarama 13 Ekim tarihi itibariyle bitmiş olacaktır. Demek ki 2006 sonuna gelmeden, son çeyreğinde, tarama faaliyetleri
neticelenmiş olacak. Bundan sonra her bir başlıkla ilgili müzakereler başlayacaktır.''
Bakanlar Kurulu'nda Türk Vatandaşlığı Kanunu'nda değişiklik öngören kanun tasarısının ele alındığını belirten Çiçek, 1 Mart 2000 tarihinde yürürlüğe giren Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesi'ne paralel olarak 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun değişmesi gerektiğini söyledi. Söz konusu maddede birçok hükmün Türkiye'nin kabul ettiği Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesi'ne uymadığını ifade eden Çiçek, söz konusu uyumu sağlamak adına bu yasada değişiklik yapılması gerektiğini söyledi. Çiçek, ''Bu yasanın çıkmış olması ile Avrupa Müktesebatı açısından bir önemli yasa uyum açısından gözden geçirilmiş olacaktır'' dedi.
Çiçek, hafta sonunda Kızılcahamam'da gerçekleştirilen AK Parti 6. İstişare Toplantısı'nda milletvekillerinin hükümet çalışmaları ile ilgili görüşlerini dile getirdiklerini kaydederek, Bakanlar Kurulu'nda bu konuların da ele alındığını söyledi.
MERKEZ BANKASI KONUSU
Merkez Bankası Başkanı'nın belirlenip belirlenmediğine ilişkin bir soru üzerine Çiçek, Merkez Bankası Başkanı'nın görev süresinin yarın akşam dolduğunu hatırlattı. Dolayısıyla bugün, Merkez Bankası Başkanlığı'nda herhangi bir boşluğun söz konusu olmadığını belirten Çiçek, ''Ancak hükümet olarak şunun farkındayız; Merkez Bankası Türkiye ekonomisi açısından, dış piyasalar açısından önemli bir görevdir. Orada herhangi bir boşluğun uzun süre devam etmesinin söz konusu olmaması gerekmektedir'' dedi. Çiçek, şöyle devam etti:
''Merkez Bankası Kanunu'na göre süreç nasıl işleyecekse, o şekilde sürdürülecektir. Onun için bugünkü toplantıda, Merkez Bankası konusu yok, bununla ilgili isimlendirme de yok. Ancak önemli bir konu olduğu için, basında belli bir süreden beri bununla ilgili beklentiler, yazılan yazılar var. Bunun da farkındayız.''
VATANDAŞLIKLA İLGİLİ DÜZENLEME
Çiçek, Türk Vatandaşlığı Kanunu'nda değişiklik yapılmasını öngören kanun tasarısıyla ilgili bir soru üzerine, şu bilgileri verdi:
''Bir defa kanunda vatandaşlığa ilişkin kuralların, cinsiyet, din, dil, ırk, renk ya da ulusal veya etnik köken açısından ayrımcılık oluşturan farklılıklar varsa, vatandaşlığa kabulde şu kökenden olan, olmayan tarzında bekleme süreleri, vatandaşlığa kabulle ilgili bir kısım farklılıklar vardı. Bunların ortadan kaldırılması gerekiyor. Vatandaşlıktan çıkma işlemlerinde bu sözleşmeye aykırı bir kısım hükümler var. Bunlar giderilmiş olmaktadır. Bu anlamda, vatandaşlığa kabulde kararı verecek makam, şu an Bakanlar Kurulu'dur. Bu İçişleri Bakanlığı mı olsun, yine Bakanlar Kurulu mu olsun... Bunlar tartışma konusu olmuştur. Bunlarla ilgili düzenlemeler var.''
Çiçek, bir gazetecinin, ''Bir süre önce gündeme gelmişti, vicdani ret olayı... Askerliğini yapmamış olanlar vatandaşlıktan çıkarılıyor. Bunda bir değişiklik olacak mı?'' sorusuna, ''Askerlik görevini yapmamış olmak, Türk vatandaşlığından çıkma sebebi olmaktan çıkarılıyor. Onunla ilgili bir düzenleme varsa Askerlik Yasası'nda, yani buna bir müeyyide getirilecekse, kendi yasasında düzenleme yapılabilir diye düşünüyoruz. Taslakta, vatandaşlıktan çıkma sebebi olmaktan çıkarılıyor'' karşılığını verdi.
Tasarının Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını bildiren Çiçek, tasarıda, vatandaşlığa kabul konusunun, Bakanlar Kurulu'nun kararlarına sunulmasını uygun gördüklerini belirtti.
AK PARTİ'NİN KIZILCAHAMAM KAMPI
Çiçek, milletvekillerinin Kızılcahamam'daki eleştirileri doğrultusunda hükümetin ''yeni bir rota'' öngörüp öngörmediğine ilişkin soruyu yanıtlarken, hükümetin bir tek bakanlıkla ilgili değil, çok değişik alanlarda icraatları bulunduğunu anlattı.
Kızılcahamam'da söz alan milletvekillerinin kendi seçim bölgesi veya genel tespitleri açısından gördüğü eksikleri, çıkarılan yasalara ilişkin uygulamada görülen aksaklıkları, ihtiyaçları dile getirdiğini ifade eden Çiçek, ''Geçen sefer tenkitlere orada cevap verme imkanı vardı. Ama iş uzayacağı için, o görüşleri her bakanlık olarak tespit ettik. Dolayısıyla bugün, bu görüşler bizim açımızdan ne kadar değerlendirilmesi gerekiyorsa, onun değerlendirmesini yaptık'' diye konuştu.
Bir soru üzerine Çiçek, istihdam politikaları ve işsizlik konusunun gündemlerinde olduğunu, bugün görüşmediklerini belirtti. Çiçek, konunun Bakanlar Kurulu'nun gelecek toplantısında değerlendirilebileceğini kaydetti. Cemil Çiçek, bir başka soruyu yanıtlarken, nükleer santral yapımı konusunun da görüşülmediğini bildirdi.
CUMHURBAŞKANLIĞI KONUSU
''Kızılcahamam'daki toplantıda, milletvekillerinin Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin bazı görüşleri oldu. Özellikle Cumhurbaşkanı'nın görevlerinin kısıtlanması, süresinin kısaltılması konusunda öneriler gündeme geldi. Konu Bakanlar Kurulu'nda görüşüldü mü? Yeni bir adım atılması gündemde mi?'' sorusu üzerine Çiçek, AK Parti kurucu üyelerinin de toplantıda olduklarını belirterek, bugün gazetelerin manşetlerine, parti kurucu üyesi bir arkadaşlarının görüşlerinin çıktığını dile getirdi. Konunun Bakanlar Kurulu'nda konuşulmadığını bildiren Çiçek, şunları kaydetti:
''Kızılcahamam'da da bir tek görüş olarak gündeme geldi. Ama Türkiye'de eskiden beri bu tartışma var. 1961 Anayasası ile 1982 Anayasası arasında, cumhurbaşkanlarının görevleriyle, yetkileriyle ilgili önemli farklılıklar var. Parlamenter sistemde, esas olarak Cumhurbaşkanlığı makamı sembolik makamdır. 1961 Anayasası da ona göre düzenlenmiştir. Bildiğim kadarıyla orada 7 tane görevi var. Halbuki 1982 Anayası'nda adeta yarı başkanlık sistemini andıran tarzda yetkiler verilmiştir. Ama buna karşılık da bir sorumluluk söz konusu değildir. Bu teorik olarak, akademik düzeyde tartışıla gelmiştir. Ama, bugünkü toplantıda ne Cumhurbaşkanlığı konusu gündeme gelmiştir ne de Kızılcahamam'da soru bu anlamda sorulmuştur. Zaten bir kurucu üye arkadaşımızın görüşü var. O da bugün basında yer alıyor. Onun dışında, bu konu çok konuşulmuş bir konu değil.''
|