|
|
|
|
|
|
'İlk Aşkım' ile herkes yıllar öncesine gidecek
İlk evliliklerinin ardından, yıllar sonra karşılaşarak hayatlarını birleştiren iki eski aşığın hikayesini anlatan 'İlk Aşkım', çok yakında atv ekranlarında izleyicisi ile buluşacak. Başrollerini Pınar Altuğ ve Oktay Kaynarca'nın oynayacağı dizi, öyküsü ile Adile Naşit ve Münir Özkul'un 'Neşeli Günler'ini hatırlatıyor.
Biri iki, diğeri üç çocuklu iki eski sevgili... Yıllar öncesinde büyük bir aşk yaşayan ve birbirlerine deli gibi aşık bu iki sevgili, yıllar sonra bir araya gelip evlenirse ne olur? Hele hele bu iki aşıktan biri Oktay Kaynarca, diğeri Pınar Altuğ olursa? Tiryakilik yaratacak bir komedi dizisi; 'İlk Aşkım' olur... Yönetmenliğini Volkan Kocatürk'ün yaptığı, senaryosunu Mint Senaryo Ekibi'nin yazdığı, yapımcılığını ise FM Yapımcılık'ın üstlendiği dizi, çok yakında atv ekranlarında izleyici ile buluşacak. Başrollerini Oktay Kaynarca ve Pınar Altuğ'un oynayacağı dizinin kadrosunda yer alacak olan diğer oyuncular ise, Sümer Tilmaç, Ayşenil Şamlıoğlu, Şehsuvar Aktaş, Sinem Tuncer, Yağmur Atacan, Kıvanç İvriz, Kardelen Bakır ve Tibet Çelik... 'İlk Aşkım'ın iki başrol oyuncusu Kaynarca ve Altuğ ile yeni dizileri üzerine keyifli bir söyleşi yaptık...
'DİZİNİN SAHİCİLİĞİNE GÜVENİYORUZ'
* Karakterleri sizden dinleyebilir miyiz? Oktay Kaynarca: Canlandırdığım karakterin (Murat) üç çocuğu var. Eşi öldükten sonra çocuklarına hem annelik hem babalık yapıyor. Daha sonra ilk aşkı Lale ile karşılaşıyor ve evlenmeye karar veriyorlar. Beş çocuk arasında aşklarını yaşıyorlar. Ama Murat çok sevecen, hafif tatlı sert bir baba. Ama hayatına çok önemli biri; aşık olduğu kadın giriyor. Böylece iki tarafın çocukları arasında çatışma yaşanıyor. Bu da iki aşığı geriyor biraz. Pınar Altuğ: Lale, Murat ile aynı mahallede büyümüş. Murat ile beraber okula gitmiş, gençlik flörtü yaşamış. Ancak sonra başka bir adam ile evlenip İzmir'e yerleşmiş ve iki kızı olmuş. Eşi ile anlaşamayınca anne evine geri dönmüş. Sonra da ilk aşkı ile evleniyor.
* Dizinin öyküsü, Adile Naşit ve Münir Özkul'un 'Neşeli Günler' filmi tadında sanki... O.K.: Anımsatıyor biraz... P.A.: Onlarda 'çaktırılmayan' bir aşk vardı. Bizim onlardan farkımız; burada 'çaktırılan' ve tutkulu bir aşk var. Çocuklar ne kadar didişse de birbirlerine, anne ve babalarına çok büyük bir sevgileri var. Kendileri kapışsa bile anne ve babalarına bunu hissetirmiyorlar. Onlar da anne ve babalarının aşkına saygı duyuyor. Aslında bu dizideki bütün karakterlerin Lale ile Murat'ın aşkına saygısı var.
'HEM AŞK VAR HEM DE KOMEDİ'
* Son dönemlerde bütün yapımcılar ve izleyiciler farklı hikaye arayışları içerisinde. Oysa siz aşkı ve aile hayatını konu edinen bir öykü ile izleyicinin karşısına çıkıyorsunuz. İzleyicinin 'İlk Aşkım'ı nasıl karşılamasını bekliyorsunuz? P.A.: Bence kendilerinden birer parça bulacaklar. O.K.: Sıcak, samimi ve sahici olduğunu seyirci gözden kaçırmayacaktır. Seyirci enterasan bir sağduyuyla samimi ve sıcak projeleri sahipleniyor. Hiç es geçmiyor. Bu işin de baştan aşağı öyle bir özelliği var. Bundan dolayı elektrik seyirciye doğru geçecektir. İnsanları hem güldürecek, hem de hüzünlendirecek bu dizi...
* Komedi unsurları var herhalde? O.K.: Güler yüzlü bir iş. Yani bütün öyküyü güler yüzle anlatan, çok enteresan bir hikaye. Kocaman trajediler, o trajedilerin içerisinden çıkmaya çalışan kahramanlar yok. Sıradan insanların hayata tutunmalarını gözler önüne sereceğiz... P.A.: Şöyle bir çakışma var. Bizim için en klişe olacak tarafı da o. Üç oğul, baba ve amca bir evde, yani erkek ağırlıklı bir ev var. Bu eve üç tane bayan gelince enteresan diyologlar ortaya çıkıyor.
* Dizinin adı 'İlk Aşkım'. Peki siz ilk aşklarınızı hatırlıyor musunuz? P.A.: Kim unutur canım. Unutulur mu? O.K.: Benim ilkokuldaydı. (Gülüyor) P.A.: Benim o kadar küçükken değildi. Ama ilk aşklar tabii ki unutulmaz. Herkesin hayatındaki her 'ilk'in bir anlamı vardır.
* Canlandıracağınız karakterler size yakın mı? P.A.: Ben her zaman şunu söylüyorum. Oynadığımız karakterler bizim birer parçamız. Çünkü o karakterleri biz fiziğimizin üzerine giyiyoruz. Ama o karaktere özel değişiklikler de yapıyoruz. Tavırlarınız değişiyor. Yani Pınar olarak ben Lale gibi hareket edeceğim. O.K.: Sonuç olarak bir oyuncu yaşadığı sürece, yaşadığı hayatın içerisinden bir çok şeyi alır ve heybesine atar. Heybesinde sürekli bir şeyler biriktirir. Sürekli gözlem yapar. Önünüze senaryo konulup, karakter açılımı yapmanız gerektiğinde, işte o heybenin içerisinden çıkarıp koyarsınız.
'MELTEM VE ÇAKIR UNUTULMASIN'
* Yeni rolleriniz adlarınız ile özdeşleşen Meltem ve Çakır karakterlerini unutturabilecek mi? P.A.: Ben hiçbir zaman hiçbir karakterin üstüne çıkma gayretinde olmadım. Biz Türkiye'nin en büyük iki projesinden geliyoruz. Allah herkese 'Kurtlar Vadisi' ve 'Çocuklar Duymasın' kadar başarılı olmayı nasip etsin. Biz bu projelerde yer aldığımız için şanslıydık. Unutmasınlar zaten; emeğimize günah. O.K.: Unutturmak gibi bir durum zaten saçma olur. İnşallah insanlar Çakır'ın ardından Murat olmaya çalışırlar. Çünkü Murat çok pozitif bir kahraman. Hayatın içinden çıkan kahramanlardan ve sıradan insanlardan bir tanesi. Sıradan insanlardan kahraman olmaz mı, olur! Bence üç tane çocuk büyüten bir adam bana göre kahramandır. (Gülüyor)
MUSTAFA KIZIL - MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|