Hem küresel hem de Türkiye'deki piyasaların son aylardaki hızlı hareketleri, fiyatları olgunluk düzeyine yaklaştırdı. Bu durum, piyasaları haber akışlarına daha duyarlı ve kırılgan hale getirdi. İçeride ve dışarıda oynaklık arttı İran'la AB ve ABD'nin nükleer krizinin nasıl sonlanacağı, Japonya'nın faiz artırıp artırmayacağı, Merkez Bankası'na yapılacak atama, seçimin gündeme gelip gelmeyeceği mart ayında piyasaların kaderini belirleyecek.
Geçen hafta içinde likidite bolluğunun etkisiyle Hazine faizi yüzde 1n.24 ile tarihinin en düşük seviyesine indi. Dolar kuru Türkiye'nin kapısına yeniden sermaye girişinin yığılmasıyla 1.300'ün altına indi. Borsa likidite bolluğu ve kur düşüşünden dolayı 3.69 cent ile 2000 yılındaki 3.79 cent'lik düzeye çok yaklaştı. Piyasaların ve Türkiye'nin başka bir aynası 2030 vadeli Eurobond'un fiyatı 159.880 dolarla rekor kırdı. Piyasaların bu durumu 2000 yılı başında "gelecekteki mükemmel beklentilerin satın alınmasına" çok benziyor. Fiyat düzeyleri zaten çok yaklaştı. Ancak bu durum sadece Türkiye'de böyle değil. Küresel piyasalarda da benzer bir eğilim yaşanıyor. New York Borsası 11.200 puana yaklaşırken 2000'deki tavan noktası olan 11.500 puana çok yaklaştı. Brezilya, Rusya, Avrupa borsaları benzer eğilimler içinde. Japonya'da ise daha başka bir durum var. 2000 yılında deflasyonun kıskacında olan Japonya, 1989 sonrasının en canlı dönemini şimdi yaşıyor.
* Fiyatlar olgunluk noktasında- Bu durum hem küresel piyasalarda hem Türkiye'de fiyatları belli bir doygunluk noktasına getirdi. Piyasalar artık haber akışlarına daha hassas hale geldi, kırılganlıkları arttı. Nitekim geçen hafta dışarıda olduğu gibi, yurtiçinde hisse senedi piyasasında oynaklık arttı. Borsa endeksi 3.69 cent ile 3.53 cent arasında dalgalandı. Benzer bir dalgalanma döviz ve eurobond'da yaşandı.
* Kısa sürede değerlendi- Özellikle hisse senedi piyasasında meydana gelen dalgalanmanın bir nedeni fiyatların geldiği düzey ise başka bir nedeni de son aylardaki hızlı değerlenme. Son aylarda oluşan yüksek kârlar piyasalardaki dalgalanmada önemli rol oynuyor. 19 Ekim 2005'te 30.767 puan olan İMKB Endeksi 4.5 aylık sürede 48.075 puana kadar yükselmesi ve yüzde 56 değer kazanması buna iyi bir örnek. Bitişikteki tabloda şubat ve bu yılın iki aylık dönemine ait yatırım araçlarının getirileri yer alıyor. Son iki ayda olduğu gibi, Türk lirası yatırım araçları ardı adına dört aydır yatırımcısına kazandıryor. Yabancı para cinsi yatırımlar ise kaybettiriyor. Acaba bu durum mart ayında sürer mi? Bu da içeride ve dışarıda olmak üzere, bitişik kutulurda ele aldığımız bazı gelişmelere bağlı.