FİYATLARIN yükselmesi yanında hem iç hem de dış olayların yoğunlaşması piyasaları ve ekonomiyi kritik bir dönemece doğru itiyor. Bu olayların bir dökümü bitişikte veriliyor. Piyasalar için bu olayların çözülme biçimi önemli olacak. Bu eşiklerin atlanma biçimi eğer mevcut durumun devamına yardımcı olursa sorun yok. Piyasalar bir anlamda bıçak sırtı gidişini daha rahat bir gidişe döndürebilecek. Son dört aydır sürdürdüğü iyileşmeyi uzatmanın yolunu bulacak.
* Seçim kırılma yaratabilir- Bu gelişmelerin yurtiçi ayağının başında hükümetin ne yapacağı geliyor. İktidar partisi önümüzdeki hafta toplanacak. Bir anlamda önümüzdeki dönemin yol haritası çizilecek. Eğer bazı çevrelerin şuphelendiği gibi, bu toplantıdan seçimi erkene çekme kararı çıkarsa, o zaman bütün hesaplar buna göre yapılmak durumunda kalınacak. Bu durumda ekonomide popülist uygulamaların dozu artacak. Yeni harcamalar veya kamu gelirinden vazgeçmeler bütçe açıklarına yol açabilecek. Seçim demek kamunun kaynak ihtiyacının artması ve siyasi belirsizlik demek. Dolayısıyla borçlanma maliyetlerine çift yönlü baskı söz konusu olabilecek. Erken seçim kararı piyasalarda belli bir kırılma yaratabilir.
* Reformun göstereceği- Böyle bir kararın ardından sosyal güvenlik reformu gibi radikal bir düzenlemenin yapılması beklenmez. Bu da IMF heyetinin Türkiye'ye gelmemesi, not artışının rafa kalkması demek. Buna karşılık sosyal güvenlik reformunun Meclis'ten geçirilmesi tam tersi etkiyi yaratabilecek. Bizzat reformun yapılmasının yaratacağı doping etkisi yanında kısa vadede seçimin düşünülmediği mesajını piyasalara verecek. Piyasalardaki olumlu trendin önündeki yurtiçi engelleri ortadan kaldıracak.
* TCMB'de toptan değişim- Merkez Bankası'nda sadece başkanın görev süresi dolmuyor. İki başkan yardımcısı ve bir banka meclisi üyesi de ayrılıyor. Bu durumda faiz kararlarını veren 7 kişilik Para Politikası Kurulu'nun dört üyesi gidecek. Toptan bir değişim söz konusu. Piyasalar Merkez Bankası'nın faiz ve döviz politikalarında değişiklik olup olmayacağını dikkatle izleyecek.