|
|
|
|
|
|
Felçliler bir gün yürüyecek
Omurilik felçlilerinin yürüyebilmesi için Türkiye'de izinli olarak bilimsel araştırma yapan tek ekip bulunuyor. Ankara Tıp Fakültesi'nde çalışan ekibin başkanı Doç. Dr. Erkan Kaptanoğlu, sır gibi sakladığı araştırmalardan sürprizli sonuçlar çıkabileceğini söylüyor
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahisi Kliniği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkan Kaptanoğlu, kök hücrenin omurilik tedavisinde kullanılmasıyla ilgili soruları yanıtladı:
Sizce felçliler, boynundan aşağısı tutmayan insanlar ne zaman yürüyebilecek? Daha bunu başaramadık ama çok ümitliyiz. Fakat yavaş yavaş ilerliyoruz.
Şu anda bilim adamlarının elinde önemli bir umut var mı? Omurilik yaralanmasında bilinen tedavi metodu olarak elimizde şu anda hiçbir şey yok, sıfırız. Ama o kadar çok materyal ve bilgi birikimi olmaya başladı ki, sürprizler olabilir. Çok çabuk bir yere varabiliriz. Çok daha fazla keşiflere ihtiyacımız var.
BÜYÜK FONLAR AYRILIYOR Omurilik konusunda kök hücre bir tedavi mi? Hayır, dünyada henüz kabul edilmiş bir tedavi değil. Ancak bu konuda araştırmalar devam ediyor. Amerika'da yılda 10-15 bin, Türkiye'de de yılda bin ya da 2 bin tane ağır omurilik yaralanması oluyor. Bunların hastalara olduğu kadar ailelerine ve ülkeye sosyal, psikolojik, ekonomik yükleri de çok fazla! Dünyada omurilik yaralanmasına maruz kalan hastaların tedavi edilmesi için çok büyük fonlar ayrılıyor.
Türkiye'de bir çalışma var mı? Bildiğim kadarıyla Türkiye'de resmi izinli sadece bir araştırma var. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin Cerrahisi ve Hematoloji Klinikleri'nin ortak yürüttüğü bir araştırma bu. Çalışma henüz sınırlı sayıda hasta ile yapılıyor. Ben de bu çalışmaya katılıyorum. Kanada'da başladığımız çalışmaları da sürdürüyoruz.
Araştırmanız ne zaman başladı? Etik izni alıp başlayalı yaklaşık bir yıl oldu.
Kaç hasta üzerinde çalışıyorsunuz? Altı kişilik grubu daha dolduramadık. Kriterler çok katı, bütün araştırma ekibinin müsaade edip ameliyatları onaylamaları gerekiyor.
ÖNCE BİLİMSEL ONAY Bir yıl sonunda nasıl sonuçlar aldınız? Biz daha sonuçları tam olarak almadığımız için, şimdi söyleyeceğimiz şeyler spekülatif olabilir. Sonuçlar öncelikle bilimsel çevrelerde tartışılıp onaylandıktan sonra açıklanabilir.
Dünyada bu konuda yapılan çalışmalardan hiç mucizevi sonuçlar alındı mı? Geçen yıl aralık ayında Hong Kong'ta 'Omurilik Yaralanmalarında Tedavi Sempozyumu' vardı. Bu toplantıda; Çin'den bir beyin cerrahı, yüzlerce hasta sundu. Hepsine embriyodan alınmış koku hücreleri nakledilmiş ve cerrahın gösterdiği sonuçlar da; hastaların gönderdiği memnuniyet mektuplarıydı. Bu doktorun yazdığı yazıyı henüz hiçbir bilimsel dergi kabul etmemiş. Bilimsel olarak işe yaradığını göstermiyor. Tüm toplantıda maalesef mucizevi bir sonuç yoktu.
Bir hastanın yürümesi, en önemli gösterge değil mi? Tam omurilik yaralanmasında, zaten yüzde 1 oranında hastanın yürüyebildiğini biliyoruz. Üstelik bunlar kendiliğinden yürüyebiliyor. Bilimsel çalışma yaparken bir tane vakanın yürümesi, tedavinin etkinliğini göstermez. Çünkü bu hasta, kendiliğinden iyileşecek hasta da olabilir. Metodun etkin olduğunu göstermek için tedavi edilen grubun iyileşmesi gerekir. Bu çalışmalar adım adım yapılır. Kısmi felçli hastalar bu yeni metodtan zarar görebilecekleri için seçilmemeli, tam felçli hastalar ile araştırmalar yapılmalıdır.
Hastalar nasıl yürüyebiliyor? 'Süpermen' filmlerinin başrol oyuncusu Cristopher Reeve'ye uzun süre pasif egzersiz yaptırdılar. Çünkü egzersiz yapıldığında, beyinde ve omurilikteki iyileştirici maddelerin arttığı biliniyor. Dolayısıyla omurilik yaralanmasından sonra yaralanma bölgesine çok erken yetişip, hastayı görür görmez ilk koruyucu tedavi ya da ilaç yapılmalı, hastalar çok iyi fizik tedavi almalıdır. Hastalar bir gün (tedavi metodu olarak kullanılmaya başlandığı zaman) belki de hücre tedavilerine başvurabilecekler.
Türkiye'de bu konuda nerelerde çalışma yapılıyor? Özellikle ilaç çalışmaları, hayvanlarda yaygın olarak yapılıyor. Tamir çalışmaları açısından biraz daha ağır gitmek zorundayız çünkü bunlar çok pahalı çalışmalar...
SONUCU BEKLEMEK AKILLICA İnsan çalışmasından önce mutlaka hayvan çalışması mı yapmak gerekiyor? Tabii ki insan araştırması için önce hayvan çalışmalarının tamamlanması gerekli. Ondan sonra insana uygulanacak çalışma başlatılabilir. Bunun için önce tedavinin zararının olup olmadığının gösterilmesi gerekir. Bu amaçla 6 ya da 8 hastalık bir grup seçilir. Bu hastaların omurilik yaralanması dışında bir hastalığı olmamalıdır. Sonuçta hasta, bu tedaviden zarar görmemelidir. Bunun için hem tedavinin etkin olduğunu göstermek hem de hastanın zarar görmemesi için, çalışmaya alınacak hastaların tam felç olması uygundur. Çünkü siz omuriliğin içine bir şeyler enjekte ediyorsunuz. Eğer hasta felç değilse felç olabilir, hasta idrarını tutabiliyorsa bunu kaybedebilir. Bu nedenle araştırmaya katılan hastanın yaralanma bölgesinin aşağısında hiçbir fonksiyonu olmamalı. Araştırmadaki hastalarda ilk etapta yapılan ilacın ya da tedavi etmesi beklenen metodun hastaya zararlı olmadığı gösterilip, bunun uluslararası bilimsel ortamlarda yayınlanması gerekir. Bu kabul gördükten sonra kontrollü çalışmalara geçilmelidir.
Hastalar için bu tedavinin nasıl riskleri olabilir? Bu tedavilerin bazılarında kök hücreleri hastaya vermeden önce uyarırsanız, bunları hastaya enjekte ettikten sonra durdurmanın yolunu pek çok zaman bilemiyoruz. Kök hücre ile omurilikte tümör gelişebildiği gözlendi.
Sizin boyundan aşağınız tutmasa, bu tür bir tedaviyi dener misiniz? Denemeye kalkarsam hangisini deneyeneceğimi düşünmem gerekir. İngiltere'deki burun mukozası mı, Kore'deki sinir köprüleri mi, Amerika'da başlayacak lityum tedavisi mi, Orta Avrupa'da başlayacak ilaç tedavisi mi, hastanın kendi kemiğinden alınan kemik iliği hücresi mi, yoksa embriyonik olan mı? Hiçbir çalışma henüz sonuçlanmadı. Sonuçlanmasını beklemek daha akıllıca olacaktır. Omurilik yaralanmaları ve birçok sinir sistemi hastalıklarının tedavisi için dünyada heyecan verici araştırmalar yapılıyor, birçok ilaç ve hücre tedavileri deneniyor. Kök hücre uygulamaları, araştırma metodlarının sadece bir kısmı. Ülkelerin bu kadar çok fon ayırdığı ve desteklediği çalışmalar sonucunda; mutlaka bu hastalıkların üstesinden geleceğiz. Umarım bu çok kısa sürede olur.
|
|
|
|
|
|
|
|
|