| |
Etik davranış kodeksi
Cuma günü saat 10.00'da gazetede bir konuğumuz vardı: AK Parti Hatay Milletvekili Fuat Geçen... Saat 11.30'a kadar sohbet ettik. Zaman zaman Fuat Geçen gibi "başka milletvekilleriyle de" otururuz. Son günlerde böyle buluşmalarda, en çok konuşulan konu şu: Milletvekili "liderin arzusu ile vicdanının sesi arasında sıkışıp, kalırsa" ne yapar? Soruyu "biraz değiştirerek de" sorabiliriz: - Bir partide, bir konuda "şu şekilde oy kullanılacak" diye grup kararı alınırsa... Ama bir milletvekilinin "vicdani kanaati aksi yöndeyse" ne olacak?
Sadece "bu dönemde" değil... "Her dönemde" bu sorun vardır. Ve yalnız "bizde" değil... Diğer ülkelerde de.
Grup kararının dışında görüş belirtmek "parti suçu mu?" Meclis'te, Genel Başkan'dan farklı oy kullanmak bir "başkaldırı mı?" Ve bir soru daha: - Bir milletvekilinden farklı ses çıkması, parti için bir zaafın, bölünmenin işareti mi? Yine "soruyu değişik biçime" sokabiliriz: - Milletvekili, kurşun asker mi?.. Liderden farklı oy kullanmak, lidere itaatsizlik mi?
Kütüphanemizden bir kitap çıkardık. Almanya'nın eski başbakanlarından Helmut Schmidt'in "Toplumda Ahlak Arayışı" adlı kitabını. "Çok önceden" okumuştuk. "Bazı yerlerin" altını çizmiştik. Altı çizili bölümler, cuma sabahı Fuat Geçen'le ve son zamanlarda pekçok milletvekili ile yaptığımız konuşmalarla "öylesine ilişkili ki."
Helmut Schmidt, bunca yılın deneyimi ile diyor ki: ... Parti disiplinine uymamı gerektiren etkenler hangisi?.. Vicdanımın sesini dinlememi gerektiren etkenler hangisi?.. Eğer bu ikisi birbiriyle çelişiyorsa, oylama sırasında vicdanının sesine göre hareket et. (Sayfa 46)
"Aynı kitaptan" bir başka bölüm: Milletvekilleri genellikle kendi yargılarıyla grup ya da partinin çoğunluk kararı arasında bocalar, aradaki çelişkiden ötürü acı çekerler. Parlamentodaki her üyenin onuru, somut durumda önemli bir düşünce ayrılığı varsa, nihai kararını kendi vicdanının sesini dinleyerek vermesine, bu konuda çoğunluğa uymamasına bağlıdır. Nitekim Anayasa'nın emri de aynı doğrultudadır. (Sayfa 46)
Helmut Schmidt "etik davranış kodeksinden" bahsediyor. Nedir "etik davranış kodeksi?" Schmidt: - Etik davranış kodeksi, her milletvekilinin parlamentodaki davranışlarının hesabını seçmenleri önünde vermesini zorunlu kılmalıdır.
Helmut Schmidt: ... Parlamentomuz bir etik davranış kodeksi oluşturabilseydi, çok şey kazanırdık... Ama öyle sanıyorum ki, yakın gelecekte Alman politikası için böyle bir kodeks belirlemek hayalcilik olur. (Sayfa 47)
Helmut Schmidt, bu kitabı "yıllar önce" yazdı. O günden, bugüne Alman parlamentosu "hayli mesafe aldı ama..." Schmidt'i ne kadar tatmin eder, bilinmez.
Fuat Geçen dahil "bu kitabı... Bu satırları" kime gösterdiysek, öylesine etkilendiler ki. Sahi, Türk parlamentosu böyle bir "etik siyaset kodeksi" oluşturabilir mi? Kolay değil. Ama oluşturulabilse "Türk parlamentosu da, Türk siyaseti de, Türkiye de çok şey kazanır."
|