|
|
Üniversite 'kaçak çarşı' yaparsa!
İstanbul'u kuşatan göç dalgasının nasıl bir kent yarattığı ortada. Dilimize 'gecekondu' kavramı o dalgayla girdi. Tarihi eserlerle derme çatma barakaları o dalga bir araya getirdi. Devasa iskansız, imarsız kaçak yoksul semtler de, Boğaz ve Florya gibi modern 'kaçak' yapıların yer aldığı zengin semtler de o dalganın bir sonucu. Kısaca İstanbul son 50 yılda 'kuralsızlıklar kenti' olup çıktı. Tüm bu sonuçlara katlandık ve bedelini de ödüyoruz. Ama bu dalganın bilim üreten üniversitelere kadar girmesi gerçekten inanılır gibi değil. Elimde YÖK'ün hazırlattığı bir rapor var. Yüksek Öğretim Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Aybar Ertepınar'ın hazırladığı 16 Ocak 2006 tarihli raporda Türkiye'de belki de ilk kez bir üniversitenin kaçak "Çarşı Kompleksi ve Öğrenci Hizmet Binası" yaptırdığı iddia ediliyor. Sözü edilen üniversite, öyle taşrada bir üniversite değil, 50 bini aşkın öğrencisi olan büyük ve etkili üniversitelerimizden biri olan Marmara Üniversitesi. Benim de mezunu olduğum üniversite. İnsanın 'bu kadarı da olmaz' diyeceği 'kaçak' yapıyla ilgili YÖK Raporu'nda aynen şöyle deniyor: "Mülkiyeti Hazine'ye ait olup, Marmara Üniversitesi'ne tahsis edilen; Kadıköy Fikirtepe'deki arsa üzerinde ihtiyaç gösterilerek bir bina yapılması için üniversitenin bir yetkili biriminden teklif yapılmadığı, proje, keşif hesabı ve ihale dosyası hazırlanmadığı, ihale komisyonu oluşturulmadığı ve ihale yapılmadığı halde 'çarşı kompleksi veya öğrenci hizmet binası' adı ile mevzuat hükümlerine aykırı olarak keyfi tasarruf ve talimatla bir bina yaptırılması ve binada bulunan dükkanların usulsüz kiraya verildiği iddialarıyla adı geçenler soruşturmaya dahil edilmiştir." İlginç değil mi? Koca üniversite yönetimi tıpkı gecekondu yapar gibi şehrin orta yerine 'çarşı ve hizmet binası' yapıyor. Sonra ne oluyor? Olan şu: Olayla ilgili ilk soruşturma 2003'te başlıyor. Sorumlular öğretim üyeleri olduğu için YÖK'ün izin vermesi ve araştırması bekleniyor. Ardından raporlar hazırlanıyor, Danıştay'ın bozma kararları devreye giriyor ve nihayetinde 2006'ya geliniyor. İşte bu son rapor olayla ilgili birçok yetkili hakkında 'Lüzum-u muhakeme' kararı verilmesini isterken, bir kısım yetkili hakkında da 'Men-i muhakeme' kararı verilmesini istiyor. Kimler yok ki bu yetkililer arasında. Önde gelen birkaçını sayalım: Eski Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kevser Turay Yardımcı, Rektör yardımcıları Prof. Emre Dölen, Prof. Ümit Ataman, Prof. İrfan Güney, Yapı ve Teknik Daire Başkanı Suavi Soykan ve İdari ve Mali İşler Daire Başkanı Turan Tuna. Aslında sayı bir hayli fazla. Emanet Komisyonu Başkanı'ndan inşaat mühendisine, yaklaşık 20 kişi hakkında "görevi kötüye kullanma ve ihmal" suçundan soruşturma açılması isteniyor. YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Aybar Ertepınar raporun sonunda şu talepte bulunuyor: "Başsavcılığınıza gönderilen fezleke ve belgelerin incelenmesini, adı geçenler hakkında kamu davası açılmasını, bu davaya müdahil olarak katılacağımızdan neticeden kurulumuza bilgi verilmesini rica ederim." Aslında üniversiteyle ilgili açılan çok sayıda dava var. Üniversitenin yaptırdığı çeşitli onarımdan, Rektörlük binasının doğalgaz dönüşüm ihalesine kadar bir dizi konuda "görevi ihmal" davası açılmış. Ama kuşkusuz en önemlisi kaçak yapı. Üniversitelerin kaçak yapı yaptığı bir ülkede, gecekonducuya veya kaçak müteahhidine denebilir?
|