|
|
|
|
|
|
| |
|
|
Nerede o eski tür mutluluklar?
Genel olarak "Kendini iyi hissetme"yi "Mutluluk" veya "Saadet" diye tanımlarız. Ancak mutluluk da, zamana, yaşanan coğrafyaya ve ayrıca kişiye bağlı olarak değişen bir ruh hali. Geride kalan "Sevgililer Günü" nde acaba kaç erkek Oktay Rıfat'ın "Karıma" şiirinin hiç olmazsa son kıtasını eşlerine okudu? "Elmanın yarısı sen yarısı ben Günümüz gecemiz evimiz barkımız bir Mutluluk bir çimendir bastığın yerde biter Yalnızlık gittiğin yoldan gelir" Okur yazar ve şiir sever Türkler'in aklına "Mutluluk" denilince Nazım Hikmet'in "Saman Sarısı" şiirindeki dizeler gelir genellikle: "Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin işin kolayına kaçmadan ama gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil ne de ak örtüde elmaların ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı balığınkini sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin 1961 yazı ortalarında Küba'nın resmini yapabilir misin" 1961 yılında Nazım Hikmet'e "Mutluluk" kavramı ile eşanlam çağrısı yapan Küba için Abidin Dino'dan başka şeyler de ister şair "Saman Sarısı"nda: "sen el resimleri yaparsın Abidin bizim ırgatların demircilerin ellerini Kübalı balıkçı Nikolas'ın da elini yap karakalem" Peki nedir bu elin özelliği? Nazım Hikmet onu da söyler: "yalansız hürriyetin eli Fidel'in sıktığı el" Şiirlerde mutluluğun tanımını ararken, The New York Times'ın kitap ekinde (Book Rewiew) Darrin M. McMahon'un yazdığı "Mutluluğun Tarihi" kitabının özeti çıktı karşıma. (Hapiness, A History, Darrin M. McMahon, Atlantic Monthly Press. $27.50) "Mutluluk" da her çağda anlam değiştirmiş. Gerçi biz bunu İslam kültürünün tarihe bakışındaki "Devr-i Saadet"ten de biliriz. Ama mesela antik Yunan felsefesinde mutluluk, Homeros'da "Talihli olmak", Aristo'da "Erdemli olmak" demekmiş. Hıristiyan Ortaçağ Avrupa kültüründe mutluluk "Cennet"i hedefleyen fedakarlıklarla ve eziyetlerle dolu bir yaşamı, Aydınlanma Çağı'nda ise kişilere göre değişen bireysel ve bazen sapkın bedeni tatminleri içeriyormuş. Günümüzdeki mutluluk anlayışını Fransız filozof Alain'in tanımından anlamaya çalışmış Mutluluk Tarihi'nin yazarı: - Herkes mutluluğu elde etmek için bir uğraş içindedir. En büyük mutluluk bu uğraşın var olmasıdır. Acaba Nazım Hikmet 1961'in izole edilmiş Kübası'na değil de bugünün turistik Kübası'na gidebilmiş olsaydı, mutluluk çizimi için kimin elini yapmasını önerirdi Abidin Dino'ya? Eski Yeşilçam filmlerinde birbirlerine "Çok mutluyum" diyen aşıklarla, şimdiki televizyon dizilerinde mutluluğu arayanların bilinçlerindeki "Mutluluk" kavramı aynı olabilir mi?
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|