Unakıtan önergesi reddedildi
CHP'nin, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, görüşmelerin tamamlanmasının ardından oylamaya geçildi. CHP ve AK Parti grup başkanvekillerinin, açık oylama yapılması için verdiği önergenin kabul edilmesinin ardından elektronik cihazla oylama yapıldı.
Oylamaya, 524 milletvekili katılırken, 179 kabul oyuna karşılık 344 ret oyu kullanıldı. Oylamada, 1 milletvekili ise çekimser kaldı. Unakıtan hakkındaki gensoru önergesinin gündeme alınmasının kabul edilmemesinin ardından, birleşime 1 saat ara verildi.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, gensoru oylamasıyla ilgili
soruları cevaplandırırken, ''Bundan sonra değerlendirmeyi millet yapacaktır'' dedi. Unakıtan, gensoru önergesinin kabul edilmemesinin ardından, TBMM kulisinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Unakıtan, kendisini destekleyen AK Parti Grubu'na teşekkür ederek, ''Gördünüz, her şey herkesin gözleri önünde oldu. Bizim hakkımızda söylenenleri duydunuz, benim onlara cevaplarımı duydunuz. Bundan sonra değerlendirmesini millet yapacaktır'' diye konuştu.
Gazetecilerin, ''Siz kürsüdeyken, Sayın Başbakan size 2 kez not iletti. O notta ne var?'' sorusuna da Unakıtan, ''Olur mu? 'Notlar nedir' diye sorulur mu? Başbakan, bana özel bir not göndermiş. 'O notlar nedir' diye sorulur mu?'' karşılığını verdi. Oylama öncesiyle sonrasının farklı olup olmadığı sorusunu cevaplarken de Unakıtan, ''Öncesi de aynı sonrası aynı. Hiç değişen bir şey yok'' dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz da oylama sonrası gazetecilerin sorularını cevaplarken, gruplarının fire vermediğini söyledi. Kapusuz, Başkan'ın ''çekimser'' diye açıkladığı tek oyun da bilgisayar sistemine zamanında giremeyen Diyarbakır Milletvekili Fehmi Uyanık'a ait olduğunu belirterek, ''Sayın Uyanık, oyunu pusula göndererek kullandı. Yani kabul oyu 345'' dedi.
Kapusuz, TBMM Başkanı Bülent Arınç, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut ile katip üyenin oy kullanamadığını hatırlatarak, oylamaya katılmayan 9 milletvekilinin de önceden gerekçe bildirdiğini söyledi. Kapusuz, bazı milletvekillerinin hastalık, bazılarının da yurtdışı görevleri nedeniyle oylamaya katılmadığını bildirdi.
UNAKITAN AĞIR KONUŞTU: OFER İLE BİR ÇIKAR İLİŞKİMİN OLDUĞUNU İSPAT EDEMEYEN ADİDİR
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, hakkındaki gensoru önergesinin ''gerçeklerle ilgisi olmadığını, alelacele hazırlandığını'' ifade ederek, ''Ofer ile bir çıkar ilişkimin olduğunu ispat edemeyen adidir, müfteridir'' dedi. Unakıtan, TBMM Genel Kurulu'nda, hakkındaki gensoru önergesinin görüşmelerinde kendisine yönelik iddialara yanıt verdi. AK Parti iktidarının, bugüne kadarki siyaset anlayışını değiştirdiğini, gerilim ortamını kaldırdığını söyleyen Unakıtan, ''Siyaset ezberini bozduk. Halkımız da bunu benimsedi. Muhalefet bu yaptıklarımıza maalesef ayak uyduramadı'' dedi.
Unakıtan, muhalefetin, kendini yenilemeyince, kısır çekişmeleri körükleyen bir politika içine girdiğini savunarak, ''Politika üretemedikleri için değişim karşısında geride kaldılar. Gerçeklere dayanmayan, iftiraya dayanan kısır çekişmelerle gündemi doldurmaya başladılar. Gensorunun gerçeklerle ilgili yok'' diye konuştu.
''SİZE Mİ SORACAĞIM''
Gensoru önergesindeki konulardan birinin, bir gazetede yer alan ''mesnetsiz'' habere ilişkin olduğunu belirten Unakıtan, bu haberi, aynı gün yalanladığını, haberi tekzip ettiğini; gazete aleyhine tazminat davası açtığını anlattı. Bu açıklamayı sabah yapmadığı için eleştirildiğini ifade eden Unakıtan, ''Size mi soracağım ne zaman yapacağımı? O gün Bakanlar Kurulu toplantısındaydım. Toplantıdan çıkacağım, 'aman biri benim hakkında böyle yazmış, onlara, tekzip yapayım, beyefendiler darılabilir, küsebilirler.' Bunlar, boş şeyler...'' dedi. Unakıtan, şimdiye kadar hiç kimsenin hesabını açıklamadığını, bundan sonra da açıklamayacağını, kimsenin hesabının ve servetinin peşinde olmadığını vurguladı. Unakıtan, Maliye Bakanı'nın isterse, bir kişinin hesabını kuruşuna kadar açıklayabileceğini, isterse kendisinin de bunu yapabileceğini ancak yapmadığını ve yapmayı da düşünmediğini belirtti. Unakıtan'ın bu sözlerine CHP sıralarından, ''Önce sen kendi hesabını açıklayacaksın'' diye tepki geldi.
''BAYKAL'A SORDUM''
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a, kendisine yönelik sözleri üzerine yazı yazarak bunu sorduğunu kaydeden Unakıtan, Baykal'ın, ''böyle konuşmadığını'' belirttiğini anlattı. Gazete dedikoduları üzerine siyaset anlayışının devam ettiğini öne süren Unakıtan, şöyle devam etti: ''Anamuhalefet partisinin meseleye bu şekilde yaklaşımı, onların planlı ve sistematik bir karalama kampanyası yürüttüklerinin açık göstergesidir. Bu siyaset anlayışı, yalan üzerine kurulu bir senaryoyu kendisi çalmakta ve kendisi oynamaktadır. Ben, 'yalandır bu haber' diyorum, 'hayır söyledin' diyorlar. Böyle siyasetle bir yere varılmaz. Siyaset kurumunun bir ciddiyeti vardır. 'Gazetede gördüm, yazdım. Ondan sonra servetimi açıkladım' Sonra işi boyuna servete dolandırdınız durdunuz. Her gün cevap vermek mecburiyetindesiniz. 'Bir şey yapmadım, rutin' diyorsunuz'' Unakıtan, böyle bir açıklama yapmadığını yineleyerek, ''Bankacılık veya vergi mevzuatına aykırı bir davranışta bulunmadım. Bu iddialar, tamamen asılsızdır'' diye konuştu.
''GİZLİ-KAPAKLI SATIŞ YOK''
Unakıtan, TÜPRAŞ'ın 14.76'lık hisse satışında danışman şirketin İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. olduğunu, Özelleştirme İdaresi adına aracılık yaptığını vurguladı. Borsada satışa ilişkin işlemin başladığı andan itibaren SPK ve İMKB'ye bildirildiğini, ''gizli-kapaklı satış'' olmadığını ifade eden Unakıtan, bunun, İMKB'nin 1 Mart 2005 tarihli 40 numaralı bülteninde ilan edildiğini söyledi. Unakıtan, CHP milletvekillerinin tepkilerine, ''İşiniz gücünüz karıştırmak'' diye karşılık verdi. Tekliflerin beklendiğini, ardından Borsa Başkanlığı'nın 3 Mart 2005 tarihli bülteninde satışa tekrar onay verildiğini ifade eden Unakıtan, ''Yok gece yarısı, yok kapı arkasında, kapı önünde satılmış... İyice işi mizaha döktüler'' dedi. Unakıtan, satış işleminin 4 Mart'ta gerçekleştiğini vurguladı. Unakıtan, ''Biz ne yaparsak açık seçik yaparız. Bu kadar şeffaflığı, böyle ihalelerde göremiyorlardı da ondan... Alışık değillerdi'' diye konuştu.
''BİRAZ GERÇEKLERE BAKIN''
Gensoru önergesinde, ''Galataport ihalesine fesat karıştırıldığının'' belirtildiğini anımsatan Unakıtan, ''Öyle alelacele hazırlanmış önerge ki şaşırıyorum. Biraz oturun çalışın, biraz gerçeklere bakın'' dedi. Galataport ihalesinin, Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararıyla durdurulduğunu, daha sonra İhale Komisyonu'nun bunu iptal ettiğini anımsatan Unakıtan, yürütmeyi durdurma gerekçesinde, planları, Özelleştirme İdaresi'nin onaylaması gerekirken, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın onayladığı, bunun değiştirilmesi gerektiğinin vurgulandığını belirtti. Unakıtan, bu planların eski Kültür ve Turizm Bakanı tarafından tasdik edildiğini kaydetti. İhalenin açık ve şeffaf şekilde yapıldığını, zarfları, bir zamanlar olduğu gibi evde değil, basının önünde açtıklarını ifade eden Unakıtan, Özelleştirme İdaresi'nce ihaleye çıkılması gerektiği için prosedürü bu nedenle bozduklarını söyledi. Unakıtan, yakında çalışmaların sona ereceğini ve yeniden ihaleye çıkacaklarını bildirerek, bu özelleştirmeleri tamamlamaları gerektiğini kaydetti.
''HODRİ MEYDAN''
Unakıtan, Ofer ailesinin 50 yıldır Türkiye'de bulunduğunu dile getirerek, Türkiye'nin yabancı yatırımcıya ihtiyacı olduğu bir dönemde, ülkeye yeni bir veçhe ve yüz kazandırdıklarını söyledi. ''Siz hayatınızda bu kadar özelleştirme gördünüz mü?'' diye soran Unakıtan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Özelleştirme nedir, farkında değiller. 20 yılda 8 milyar dolarlık özelleştirme yapılmış, bu hükümet 1 yılda 25 milyar dolarlık özelleştirme yaptı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilke imza attı. Ofer ile ilgili bir çıkar ilişkim olduğuna dair birtakım iddialarda bulunmak istiyorsanız, onu da erkek gibi çıkın burada söyleyin bakalım, ne varmış? Her müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Bu imaları bırakıp da benim hakkımda bir çıkar ilişkisi olduğunu ispat edemeyen de adidir, müfteridir. Çıkıp, iddianız varsa söyleyin, hodri meydan.''
''NE NAYLON FATURA DÜZENLEDİM, NE HAYALİ İHRACAT YAPTIM''
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ''Ne naylon fatura düzenledim, ne hayali ihracat yaptım'' dedi. CHP'nin, hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelerde iddialara yanıt veren Unakıtan, naylon fatura düzenlediği ve hayali ihracat yaptığı yönündeki savların gerçeği yansıtmadığını söyledi.
''Ne naylon fatura düzenledim, ne hayali ihracat yaptım'' diyen Unakıtan, kendisinin yönetim kurulu üyeliğini yaptığı özel bir finans kurumunun, mevzuata uygun olarak gerçekleştirdiği aracılı ihracat işlemleriyle ilgili davalar açıldığını kaydetti. Milletvekili olmayan, söz konusu dönemde birlikte görev yaptığı diğer yönetim kurulu üyeleri hakkındaki davaların tümümün ortadan kalktığını anlatan Unakıtan, şimdi herhangi bir dava bulunmadığını belirtti. ''Bakan, kendine 3-4 defa af çıkardı'' şeklindeki söylemlerin tümümün yalan olduğunu ifade eden Unakıtan, hükümetin, başarılarına erişemeyenlerin çamur attığını kaydetti.
ÇOCUKLARININ TİCARET YAPMASI
Bakan Unakıtan, çocuklarının ticaret yapmasına ilişkin eleştirileri de yanıtladı. Çocuklarının, kendisi siyasete girmeden ve AK Parti kurulmadan önce ticarete başladıklarını anlatan Unakıtan, şöyle konuştu:
''Bakanın oğlu ticaret yapamaz, bakanın oğlu çalışamaz, bakanın oğlu gezemez, yemez içmez. Hanginiz oğlu, evde oturuyor? Benim çocuklarım özelleştirmeden bir ihale mi almışlar, devletten bir ihale mi almışlar, ben onları bir devlet makamına mı tayin etmişim. Ne var bunda? Bir başkası gelecek, yatırımcı olacak, iş yapacak, onları takdir edeceğiz. Bakanın oğlu olunca her türlü kötü söyleyeceğiz. Ayıptır.''
Oğlunun mısır ithalatını 2003 yılında yaptığını, bununla ilgili açıklamalarda bulunduğunu anlatan Unakıtan, ''Bunların temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp ortaya konmasının sebebi, iktidara olan kıskançlıktan başka bir şey değil'' dedi. Unakıtan, oğlunun pastörize yumurta işinde olmasına değinirken, CHP'li milletvekillerine, ''Hijyenik bir şey yiyorsunuz. Teşekkür etmeniz lazım'' diye seslendi.
''MAĞDUR DURUMA DÜŞTÜM''
Çamlıca'daki iki evine ilişkin ''kaçak villa'' şeklindeki iddiaların ''karalama kampanyasının'' neticesi olduğunu öne süren Unakıtan, 23 yıldır oturduğu evi, tapu ve ruhsatını alarak yaptırdığını söyledi. Unakıtan, buranın kendisinin aldığı dönemde SİT alanı olmadığını ifade ederek, ''Büyükşehir ve Üsküdar belediyelerinden, imar planlarının geçmesi gecikince evler kaçak durumuna düştü'' dedi.
İmar planlarının oybirliğiyle geçtiğini, CHP'li üyelerin de oy verdiğini ifade eden Unakıtan, ''Binlerce insanın mağduriyeti giderildi. Ben mağdur duruma düştüm orada'' diye konuştu.
BAYKAL'A SORULAR
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a oturduğu evle ilgili çeşitli sorular yönelten Unakıtan, şöyle konuştu:
''Sayın Baykal, Angora evlerinde oturuyorsunuz, bu Angora evlerinin ruhsatı var mı? Yok... Millet, sizi tanısın. O evin tapusu var mı yok mu? Yok... Siz üstün kişilersiniz, sizde olmaz. O evin kaçak yapıları var mı? Sizin bazı milletvekillerinizin evleri var orada, tek tek çıkarırım. Sayın Baykal'ın bir de bahçesi var. Kamuya ait yeri de özel bahçenin içine alıyorsun... Ben, evlerimi kendi bahçeme yaptım, kamuya ait alana taşmadım.''
Unakıtan, Baykal'ın Antalya'daki arsasını, bu yere ilişkin ''18 uygulamasını'' gündeme getirerek, ''(Bir işlem yaptıysam, istifa ederim) diyorsunuz, buyrun edin bakalım. 18 uygulamasını kaç kere yaptınız?'' diye konuşması üzerine, CHP milletvekileri, ''belediye yaptı'' diye tepki gösterdi.
''Benim imar planlarımı ben mi yaptım?'' diye karşılık veren Unakıtan, ''Daha neler var. neler... O servetin altından kalkamayacaksınız'' diye konuştu.
''HER ŞEYİ GÖZE ALDIK''
AK Parti iktidarı döneminde ekonomide yaşanan olumlu gelişmeleri anlatan Unakıtan, yolsuzlukların kendi dönemlerinde bittiğini söyledi. ''Kamu kağıtlarından alınamayan vergileri almaya başladık. Partilerin faiz gelirlerine vergi getirdik'' diyen Unakıtan, partilerle ilgili düzenlemeyi, CHP Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek'in TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmelerden iyi bileceğini, bunun geri alınmasını istediğini söyledi. Buna tepki gösteren Özyürek, sivil toplum örgütleri açısından itirazda bulunduğunu dile getirdi.
''(Kazanan vergisini ödesin) dedik, yaramadı beylere'' diyen Unakıtan, adaleti getirdikleri ifade etti. Türkiye'yi dışarıda tanıtarak, özelleştirilen kuruluşların değerlerini artırdıklarını anlatan Unakıtan, sözlerini şöyle tamamladı:
''Maliye Bakanı olarak şunu anladım. Bu millete hizmet etmek kolay iş değilmiş. Hele hele birçok kimsenin istemediği işlere imza atan Maliye Bakanı, birilerinin hedefi haline gelecektir. Bunun bir bedeli var. Ama biz, bu işe kalkarken her şeyi göze aldık, kimseden korkumuz yok. Sizden de korkmuyorum, bilesiniz...Bana atılan çamurlardan yılmayacağım, korkmuyorum. Atalarımız ne demişler, meyveli ağacı taşlarlar...''
MUMCU: KİMSE KİMSEYİ KANDIRMASIN
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ''Kimse kimseyi kandırmasın... Önce bürokratlar, sonra da dokunulmazlığı kaldırırsanız bu bakan Yüce Divan'a gidecektir. Bunun lamı cimi yok'' dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, CHP'nin, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelerde, Mumcu, şahsına sataşma olduğu gerekçesiyle söz aldı. Galataport ihalesinin Danıştay tarafından iptal edilmediğini belirten Mumcu, ''Devlet Bakanı ve Başbakan Abdullatif Şener, aylarca niye imza atmadı? Danıştay kararının nasıl bir imdat simidi olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Kimse kendi vicdanının sesini bastırmaya çalışmasın'' dedi.
''Galataport tekliflerinde üçüncü olması gereken Ofer grubunun teklifinin birinci yapılması için ayarlama yapıldığını'' iddia eden Mumcu, ''Kimse kimseyi kandırmaya çalışmasın. Yukarıda Allah var ve herkesin de vicdanı var'' dedi. Mumcu, şöyle devam etti: ''Hiçbir 2B arazisi üzerinde bizim parti binamız yok. Önce bir belediye başkanı 2B arazisini kapatıyor. Ama bunu kendi kaydına alamadığı için bir arkadaşından rica ediyor. O arkadaşı o sıralarda naylon fatura işleriyle meşgul. O arkadaşı daha sonra devletin yönetim kademelerine geliyor. Gelip bu kürsüden yalan konuşamazsınız. Kimse kimseyi kandırmasın... Önce bürokratlar, sonra dokunulmazlığı kaldırırsanız, bu bakan Yüce Divan'a gidecektir. Bunun lamı cimi yok. Bugün gizlediklerinizin yarın açığa çıkacağından hiç kuşkunuz olmasın.''
Mumcu'nun konuşma süresinin tamamlanması nedeniyle mikrofonunun sesinin kapatılması, Anavatan ve CHP milletvekillerinin masalara vurarak tepki göstermesine neden oldu. AK Parti'li milletvekilleri ise Mumcu'ya sözlü tepki gösterdi.
(AA)
|