Siyaset ve ticaret
Başbakan Tayyip Erdoğan dün iki ayrı toplantıdaydı... İlki partisinin Meclis Grubu... İkincisi ise TOBB tarafından düzenlenen; "3'ncü Türkiye Bölgesel ve Sektörel Ekonomi Şurası..." Her iki toplantının, basına açık ve kapalı bölümleri vardı. Basına açık bölümündeki konuşmalar kamuoyuna yansıdı. Kapalı bölümdeki konuşmalara gelince... AK Parti Meclis Grubu'nun kapalı bölümünde ne Danıştay, ne çiftçiye yapılan prim desteği konuşuluyor. Milletvekilleri, rüşvet, yolsuzluk; vekillerin ve teşkilatın bu işlere bulaşması üzerinde duruyor. Tartışma da Hatay milletvekili, Grup Başkanvekili Sadullah Ergin'in konuşmasıyla başlıyor. Ergin, geçen hafta seçim çevresindeki bazı kamu ihalelerine müdahalede bulunduğuna ilişkin gündeme getirilen suçlamalara yanıt veriyor. Ergin'den sonra söz alan aynı ilin milletvekili Fuat Geçen, şöyle diyor: "Hatay ile ilgili iddiaların haklılık payı var..."
Altıkulaç'ın sözleri Oturuma başkanlık yapan Erdoğan, İstanbul milletvekili, eski Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç'a söz veriyor. Altıkulaç, konuşmasına uyarıyla başlıyor: "Bazı illerden bize de kötü kokular ulaşıyor. Arkadaşların bu konularda daha dikkatli olması lazım. Bunlar olmamalı..." Ardından sözünü açıyor: "Bir örnek vereyim... Mesela; bir arkadaşımız gider bir Milli Eğitim İl Müdürü'nün odasına oturur, ihale dağıtmaya başlarsa, bu olmaz. O zaman geçmiş kirli yönetimlerin yok olması için bize oy veren halkın ağır eleştirisiyle karşılaşırız." Grup toplantısı sonrasında Altıkulaç ile sohbet ediyoruz. Bu sözleri söylediğini doğruluyor. Örneklemesine konu olan ilin ve milletvekilinin kim olduğunu sorduğumuzda ise şu yanıtı veriyor: "Ben bunu bir örnek olarak söyledim. Somut bir olay var mı derseniz, size söyleyeceğim; bazı duyumlarımız var olur..." Kısa bir duraksamadan sonra sözlerini sürdürüyor: "20'nci dönemde de milletvekilliği yaptım. Yolsuzluğu, hırsızlığı, ahlaksızlığı yakın gelecekte tamamen sıfırlamamız herhalde mümkün olmayacak. Onun için arkadaşlarımın ve teşkilatın uyarılması gerektiğini söylüyorum..."
"Topçu'yu niye yolladık?" Grupta bu kez seyyar mikrofonu Sinop milletvekili Cahit Can alıyor: "Mafya il teşkilatımı ele geçirmiş. İhale için hastane müdürü kurşunlanıyor. Geçmişte eski Bakan Yaşar Topçu 'nun yanında olan ekip, şebeke halinde partiyi teslim almış. Biz Yaşar Topçu 'yu boşu boşuna Yüce Divan'a göndermişiz..." Başbakan birkaç kez, "Duygusal konuşuyorsun. Sinop teşkilatına kızgınlığını buraya taşıyorsun. Bunlar burada konuşulmaz" diye sözünü kesiyor. Can, mikrofonu bırakmayıp suçlamalarını sürdürüyor. "Siyasetticaret" arasındaki ilişkiye dönük tartışma uzun süre devam ediyor.
Ticaretin derdi Erdoğan'ın dün katıldığı ikinci toplantı olan "Sektör Şurası" nda bu kez ticaret, siyaseti tartışıyor. Şura'da sektör temsilcilerinin sözleri özetle şöyle oluyor: "Makro dengeler iyi olabilir, ama mikro düzeyde sorun büyük. Nakit sıkıntısından yaprak kıpırdamıyor, ithalat ve vergiler bizi eziyor, işsizlik büyüyor." Erdoğan dün sekiz saat süresince bunları dinliyor... Not : Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki, Başbakan Erdoğan'ın, ilahiyat fakülteleri konusunda "Efendi bu senin işin değil, Diyanet'in işi" sözüyle, Danıştay'ı kastetmediğini bildirdi. Erdoğan'ın, "16 bin camim boş" diyen Diyanet İşleri Başkanlığı'na karşı çıkanlara karşı bu sözü söylediğini açıkladı.
|