Bir aşk hikayesi
Dün 14 Şubat Sevgililer Günü idi... Sevgilisi olanlar, sevgililerine kırmızı güller aldılar... Onu öptüler, sevdiler... Hayatı paylaştıklarına şükrettiler... Sevdiler, sevildiler... Sevmenin ve sevilmenin mutluluğunu yaşadılar... Yarınlara umut taşıdılar... Hayatı anlamlaştırdılar...
20 milyon insanınsa bir büyük aşkı vardı... Hayatını o aşka adamıştı... O kadar ki bazılarının ondan başka hiçbir aşkı yoktu... Bu satırlar işte o büyük aşk için yazılmıştı... Daha çok yağmurlu havalarda söylenirdi... Söylenirken ağlanırdı:
Yağmurlu bir günde... Görmüştüm seni... Üstünde çubuklu formalar vardı... Bir anda vuruldum... Aşık oldum ben... Hayatın anlamı Siyah beyazdı...
Ölümle yaşamı ayıran çizgi, Siyahla beyazı ayıramaz ki Bu yolun sonunda ölüm olsa da (Ya da stadın her yanı loca olsa da) Sevenleri kimse ayıramaz ki
Dün 14 Şubat Sevgililer Günü idi... Bu şarkının ithaf edildiği sevgili, İnegöl'de İnegölspor'a 1-0 yenildi... Yağmurlu bir günde başlayan bu aşka yine cevap vermedi... Yağmurlu havalarda söylenen, söylenirken ağlanan aşk, sevmenin mutluluğunu yaşatsa da sevilmenin mutluluğunu yaşatmadı... 14 Şubat'ı öksüz bıraktı... Sevgilinin öpücüğünü esirgedi...
Şimdi yine bir hüzün şarkısını söylemenin zamanıdır: Başın öne eğilmesin... Aldırma kartal aldırma... En büyük sen değil misin?.. Aldırma Kartal aldırma...
|