| |
|
|
"Ulan" şaşkınlığım
Başbakan'ın bir vatandaşa "ulanlı" hitabı, herkes tarafından eleştirildi. Aslına bakarsanız, "argo kültürü" siyasetimizde yeni değil. Özal'ın "Küçük Turgut"u da, Demirel ve Ecevit'in 80 öncesi atışmalarındaki üslupları da hala hatırımızda. Ancak bu üslubun vatandaşa yönelmesi açısından Erdoğan'ınki bir ilk. Fırça mırça derken işin endazesi kaçtı. Fakat algılamakta zorlandığım bir nokta, kimi vatandaşların bu olay karşısındaki tepkisi. Bana gelen pek çok mail ve faksta Başbakan'a yönelik eleştiriler kadar, destek de var. Eleştiriler malum ama beni hayrete düşüren "destek" mesajlarında "Ne var yani, o adam bu işin profesyoneli olmuş. Her lidere saldırmış. Sonunda layık olduğu yanıtı almış" diyenler var. Hatta işi ileri götürüp, "Dua edin Başbakan alnının ortasına kafayı ekleştirmedi. Böyle terbiyesizlik olur mu? Size yapsalar ne yapardınız" diyen de. Açıkçası şaşırdım. Ve bunları görünce Başbakan'ın bu "argo" tarzı özellikle tutturduğunu düşünmeye başladım. Tabii şunu da söylemeden geçmek mümkün değil. Tayyip Erdoğan eğer kafasının bir yerinde "Cumhurbaşkanlığı" koltuğunu tutuyorsa, bu üslup önündeki en büyük engel olacaktır. "Ulan" lı hitapla bir ilki gerçekleştiren Başbakan'ın, kırdığı bir vatandaştan "Özür dileyerek" yeni bir ilki gerçekleştirmesinin önünde ise hiçbir engel yoktur.
|