| |
|
|
'Papaz en iyi arkadaşımdı'
SABAH'IN Trabzon Bürosu önünde türbanlı bir genç kız kolumdan tutup gülümsedi. Sonra kulağıma eğilip "Dün gece atv Haber'de izledim sizi. Kiliseden canlı yayın yaptınız. Ben oraya hep giderim. Öldürülen papazın yeğeni çok yakın arkadaşımdır. Papaz efendiyle de çok iyi dostluğumuz vardı" dedi.
Sıcak, sevimli İlgimi çekti söyledikleri. Büroya davet ettim, kabul etti bir çay içimi konuğumuz oldu. Kısa bir söyleşi yaptık. Yanımda muhabir arkadaşım Yavuz Rençberler de vardı. Dinleyince anlattıklarına şaşırdık ama bir yandan da çok insani, sıcak ve sevimli bulduk. Neler mi konuştuk? Okuyun: - Adın ne senin evlat. Yaşın kaç? - Adım S... Yaşım 22. İmam Hatip Lisesi mezunuyum. - Nereden icap etti kiliseye gitmek? Nasıl tanıştınız merhum papazla?
"İtalyanca öğreniyordum" - Orası da Allah'ın evi. Camilere de giderim. Oralarda da çok değerli hocalarımız var. Onlarla da sohbet ederim. Vefat eden papazın yeğeni de en iyi kız arkadaşımdır. O bana İtalyanca, ben de ona Türkçe öğretirdim. Papaz da bize gitar çalar, şarkılar söylerdi. - Ailene anlatıyor muydun kiliseye gittiğini? - Elbette anlatıyordum. Zaten benim duruşum, yaşantım, inancım belli. Ne onlar bana ne ben onlara dinle ilgili hiçbir konuda bir şey söylemezdik. - Başka kimler gelirdi? - Okul dağılışında öğrenci çocuklar gelirdi. Onların kutsal kitaplarını filan kurcalayıp kızdırırlardı papaz efendiyi. - Bağırır mıydı?
"Trabzon'a âşığım" diyordu - Asla. O kadar tatlı dilli güler yüzlüydü ki. Bazen ben çıkışırdım. İtalyanca kitapları ne karıştırıyorsunuz, ne anlayacaksınız ki derdim. Papaz efendi bana dönüp, ' Zararı yok, çocuk onlar' derdi. - Para verirmiş gelenlere, öyle diyorlar. - Onun güzel sohbeti paraya değişilmez. Ailemle konuşamadığım sıkıntıları bile ona anlatırdım. Öyle günah çıkarır gibi gelmesin aklınıza. Birtakım ideallerim var. Mesela iyi bir ressam, şair olmak isterim ama çevre koşullarım uygun değil. Bunları anlatırdım. Son görüşmemizde seyahate gidiyorlardı İtalya'ya. Bavullarını hazırlarlarken oradaydım. Kolye verdi bana. Üzerinde Hazreti Meryem resmi vardı. Ne olur yazın. Hakkında söylenen kötü şeylere inanılmasın. O iyi bir insandı. Türkiye'yi ve Türkleri çok çok seviyordu. ' Trabzon'a aşığım' diyordu.
|