  |
|
Herkes mutsuz oldu
Geçenlerde köşemizde federasyonun tamamlanan teftiş raporlarına ek yapılamayacağını yazmıştık. Bunun "gelenek ve teamüllere uymadığını" bu nedenlerle de müfettişlerin bakanın "ek rapor" talebine sıcak bakamayacağını söyledik. Kaldı ki bunlara gerek olmadığını, spor bakanının "denetim ve gözetim yetkisi" ile ya da vatandaş olarak savcılıklara müracaat edebileceğini yazarak duyurduk. Beş gün sonra da sayın bakan, dosyaların tarafından cumhuriyet savcılığına intikal ettirildiğini açıkladı. Tamam işte tüm yapılması gereken bu idi. Bunun için de "bir bardak suda fırtına koparmaya" gerek yoktu! Eski federasyon üzerine düşeni yapmamışsa bakanlık gereğini yapar, konu kapanırdı. Yoğun görevleri üzerinde bulunduran sayın bakan bunu değerlendirmemişse, danışmanları bu hususu kendisine hatırlatır, kimse de zorda kalmazdı. Fakat böyle olmadı. Bu kadar basit bir iş için "ısrar ve gerilimle" seçimler kaosa sokuldu. Böylece çıkışı görülmeyen bir tünele de girildi. Hatta dosyaları savcılığa gönderen sayın bakan sonradan "Zaman aşımına uğramasın diye ben göndermek zorunda kaldım!" şeklinde "gerekçe gösterme mecburiyetinde" bile kaldı. Karmaşa, panik ve toparlama gayretleri ile de "teamüller" bozuldu. Yazık oldu! Oysa devlet ve adamları işlerini sakin, sessiz ve adaletle yapar, sonra da sebep açıklamazdı. Fakat seçimlerin başında yapılan basit hatalar bu kuralı bozdu. Olumsuz sonuçlarla da başta tüm futbol camiası olmak üzere, sayın bakan, kazanmasına rağmen Ulusoy, kaybeden Bermek yani "HERKES MUTSUZ OLDU!"
|