  |
|
Kurtlar Vadisi-İsviçre
FIFA Disiplin Kurulu kararını açıkladı. Tam bir haksızlık. Aslında ne olduysa son bir haftada oldu. Daha önce İsviçre'deki gizli kaynaklar, cezanın 3-4 maçı geçemeyeceğini bildirmiş olmalarına rağmen korkunç bir ceza açıklanıverdi. Bu cezayla Türkiye, Türk seyircisi ve 2008 Avrupa Şampiyonası ümitlerimiz cezalandırıldı. Blatter ve İsviçre lobisi, İsviçre'ye yapılan bir hareketin nasıl acımasızca cezalandırılacağını dünyaya ilan etti. Adeta Türk futbolunun kafasına çuval geçirildi. Şimdi sormak lazım. Seyirci ne yaptı ki 6 maçı da seyircisiz oynatıyorsun? FIFA ve UEFA organizasyonlarında öyle maçlar gördük ki, seyirci yüzünden tatil edilen maçlarda, ateşe verilen statlarda kuduran seyircilere rağmen böyle cezalar verilmedi. Oyunculara verilen cezalara bir şey demiyoruz. Ama Serkan'ın iki maçlık cezası da anlamsız. Günlerce kan işeyen İsviçreli oyuncunun hayalarına Serkan vurmuşsa en az 8-10 maç ceza alması gerekirdi. Eğer vuran Serkan değilse, hiçbir ceza almaması gerekiyordu. Peki şimdi ne olacak? Federasyon doğal olarak FIFA Tahkim Kurulu'na başvuracak. Oradan da umudum yok. Çünkü orada da Blatter'in etkisi var. Tahkim her ne kadar bağımsız görünse de Blatter'in manipülasyonları buradan da lehimize anlamlı bir karar çıkartmaz. Belki göstermelik ve Türkiye'nin gazını almaya yönelik bir maçlık indirim çıkabilir. Tek umudumuz CAS. Yani merkezi (lanet olsun) İsviçre'de bulunan Spor Mahkemesi'nde. Orada da pratikte sözü bir tek yetkili söyleyecek. Yani Türkiye olarak biz bir hakem-hakim belirleyeceğiz. FIFA da aynısını yapacak. Otomatik olarak üçüncü bir hakemhakim kararı verecek. İşte o adamın sağduyusu, objektifliği, cesareti Türk futbolunun istikbaline yön verecek. Ne acı değil mi? İsviçre ile kavga etmenin bedeli işte böyle acı oluyor. Bu olaylar Gürcistan, Macaristan, Moldova gibi bir ülkeyle oynanan maçta çıkmış olsaydı inanın bana bir kaç maçla yırtmıştık. İşin komik yanı içimden geçen şu. Öyle ağır bir tahrik var ki, gönlümden sinemalarda 'Kurtlar Vadisiİsviçre' filmini seyretmek geçiyor. Şimdi kenetlenme zamanıdır. "Bu işten nasıl sıyrılırız"ın hesabını yapmak zorundayız. Bu cezadan sıyrılmak artık tam bir devlet politikası haline gelmelidir. Başta Cumhurbaşkanı, Başbakan ve tüm diplomasimizi bu cezayı anlamlı bir şekilde azaltmak için harekete geçirmeliyiz. Bu amaç sportif anlam taşımamalı. Eğer İsviçre'nin lobisi güçlüyse Türkiye'nin de lobisinin güçlü olduğunu ve Türkiye ile kovboy pazarlığı yapılamayacağını hiç değilse futbol üzerinden tüm dünyaya göstermeliyiz. Zaten siyasette bazı güçler kırmızı çizgilerimizi pembeleştirdiler. Şimdi de futbolda başımıza çuval geçirip bizi rezil etmek istiyorlar. Hiç değilse buna izin vermeyelim.
|