| |
|
|
Başkan'dan hukuk dersleri
Anayasa'nın 26. maddesi ifade özgürlüğünü düzenliyor. İfade özgürlüğüne sonuna kadar saygılıyız. Ancak insan hak ve özgürlüklerinin de sınırı var. Sınırsız özgürlük anarşi ortamı oluşturur. Anayasa'nın 38. maddesi de adil yargılanma hakkını düzenliyor. Adil yargılanmanın olmazsa olmaz kuralları var. Hakim bağımsız, tarafsız ve teminatlı olacak. Bunlar olmazsa hakim adil yargılama yapamaz.
Adil yargılanma hakkının bir diğer öğesi de hakimin baskıdan, yönlendirmeden, etkilemeden, tehdit ve teşvikten uzak kalması. Eğer hakim yönlendirilir veya etkileşim sonucu yanlış karar verirse bundan toplum zarar görür.
Somut olaylarla ilgili olarak söylemiyorum. Fakat Yargıtay başkanı sıfatıyla, soyut olarak şunu ifade etmek istiyorum: Yargı her türlü eleştiriye açık. Ancak bunun bir ön şartı var. Yargının şekli anlamda kesinleşmiş kararı eleştirilmeli. Eleştiriye açık olan olay için, olağan kanun yolları tükenmiş olmalı.
Yani yerel mahkeme kararından sonraki aşamalar da bitmiş olmalı. İtiraz, istinaf, temyiz ve karar düzeltme gibi yolları kastediyorum. Bu süreçler sona ermeden yapılan eleştiri, değerlendirme, alkışlama, yüceltme yanlış tutum ve davranıştır.
Karar kesinleşince alkış da, yüceltme de, bilimsel hukuki eleştiri de doğaldır. Eleştiri bizi doğruya yöneltir. Doğru yapıyorsak, verilen destek bizi güçlendirir.
|