Erdoğan'ın temmuz planı

Milletvekili bürolarının bulunduğu Halkla İlişkiler ile Meclis ana binası arasına sağlı-sollu tek sıra dizilmişler.
Aralarında hiç konuşmuyorlar.
Belli ki birbirlerini tanımıyorlar.
Beklemelerindeki amaç, salı günleri gerçekleşen AK Parti Grup toplantısı için gelecek milletvekilinden birini yakalayıp sorunlarını aktarmak.
Hepsinin de derdi başka.
Biri özelleştirme mağduru...
Diğeri, çocuğunun tayin işi derdinde...
Koridorun girdabına kapılmak istemeyen milletvekilleri ise yan yollara sapıyor.
Koşar adım Meclis ana binasına doğru giderken, peşinden koşanlara sesleniyor:
"Grup başladı, Başbakan geldi, geciktim..."
Kulisteki görüntü de dışarıyla aynı...
Başbakan'ın, bakanların, milletvekillerinin, ziyaretçilerin ve biz gazetecilerin gündemi farklı.

Şener-Unakıtan
Kendimizden başlarsak...
Uzun süredir araları soğuk olan Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ı koridorda yan yana yürürken görünce hareketleniyoruz.
Şener, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile kol kola girmiş yürüyor.
Yanında da Unakıtan bir şeyler anlatıyor.
Onları, hemen arkalarından Başbakan Erdoğan takip ediyor.
Şener'e, "Görüntüyü nasıl yorumlayalım?" diye sorduğumuzda şöyle diyor:
"Yoruma gerek yok. Köylerin yol, su gibi ihtiyaçlarını karşılamak için bütçeye bir pay koymuştuk. Üç bakan çalışma yaptık. Grup toplantısı saati gelince çalışmayı bürokratlara bırakıp birlikte aşağı indik..."
Samsun-Ceyhan boru hattı ile ilgili kararnameyi imzalamaması dolayısıyla Bakanlar Kurulu toplantısında yaşananlarla ilgili konuşmak istemiyor.

Delege hakimiyeti
Milletvekillerinin sorunu ise hafta sonu yapılan ilçe kongreleri...
Birçoğu Genel Merkez yönetiminin belde ve ilçe kongrelerine aşırı müdahalesinden şikayetçi.
Bazı milletvekilleri, ilçe kongrelerinde yaşananlara karşı tepkisini sergilemek için Grup toplantısına girmiyor.
Belli ki, AK Parti yönetimi Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasına dönük işi sıkı tutuyor.
Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkması ihtimalini göz önünde tutuyor.
Genel başkanı, dolayısıyla Başbakan'ı belirleyecek Büyük Kongre delegasyonunda istekleri dışında yönlendirme sorunuyla karşılaşmak istemiyor.

Temmuzu aşmak
Başbakan Erdoğan'ın gündeminde ise İslam dünyasını ayağa kaldıran Hz. Muhammed'in karikatürleri ve malvarlığı konusu var.
Sabah erken saatte, Başbakanlık internet sitesinden malvarlığını açıkladığını bildirirken, şu soruya yanıt arıyoruz:
"Madem malvarlığını açıklayacaktı neden üç hafta boyunca tartıştırdı..."
Soruya verilen yanıtlar farklı oluyor.
Kabul gören gerçek ise şöyle dile getiriliyor:
"Üç hafta önce Türkiye erken seçim ve cumhurbaşkanlığı tartışmalarına kilitlenmişti, bugün unutuldu..."
Bu sırada bir süre önce Meclis Plan Bütçe Komisyonu üyeleriyle yaptığı toplantıdan, Erdoğan'ın kuliste dillendirilen şu sözleri de taktiği doğruluyor:
"Bu dönem içeriye önem verip Türkiye'yi gezeceğiz. Sosyal güvenlik gibi bir iki önemli kanun dışında Meclis'i fazla çalıştırmayacağız..."
Hemen ardından en önemli cümleyi söylüyor:
"Bizim için önemli olan temmuz ayını aşmak. Temmuzu aşarsak, Meclis tatile girer, seçim de zamanında yapılır..."
Başbakan'ın, "Lanet olsun dedim, şirket hisselerimi sattım" diyerek malvarlığını üç hafta gecikmeli açıklamasındaki asıl amacı da ortaya çıkıyor.
Erdoğan temmuza odaklanmış olsa da asıl mart-nisan eşiğinin geçilmesi gerektiğini bakanlar dahi kabul ediyor.