|
|
Bu açık bir provakasyondur
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, karikatür krizini değerlendirirken, ''Bugün, uluslararası bir buhranın kıvılcımı haline getirilmek istenen karikatür tartışması, belli ki sadece bir karikatür tartışması değil; demokrasiyi, çoğulculuğu, hukukun üstünlüğünü, değerlerin evrenselliğini kavrayamamış, başka inançları ve ötekini küçümseyen hastalıklı bir zihnin eseridir'' dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, başta Danimarka olmak üzere, karikatürün yayınlandığı diğer ülkelerin yönetimlerinin
de kendilerinden beklenen hassasiyeti göstermediklerinibelirterek, şunları söyledi:
''Yaşananlar, terör ve şiddet yerine barışı küreselleştirme idealine bağlı olan herkes için aslında büyük bir hayal kırıklığıdır. Bu yaşananlar, asla insanlığın hayrına değildir. Hiçbir din, hiçbir inanç, hiçbir ahlaki değer, basit polemiklerin oyuncağı haline getirilemez. Başkalarına ait değerleri karalayarak var olmaya çalışan hiçbir düşünceyi meşru ve saygıdeğer bulamayız. İnsanlığın asırlardır sürdürdüğü özgürlük mücadelesi, kötü niyetlerin yaygınlaşmasına zemin hazırlamak için verilmemiştir. Basın özgürlüğü, titizlikle korumamız gereken bir demokratik kazanımdır. Halkın haber alma hakkını teminat altında tutabilmek adınabasın faaliyetlerinin hür ve bağımsız şekilde gerçekleştirilmesini sağlamak, şüphesiz ki hepimizin görevidir. Ancak, bizim, basın özgürlüğünün alanını daraltmak gibi bir hakkımız olmadığı gibi, basın kuruluşların da binlerce, on binlerce, yüz binlerce, milyonlarca bağlısı, inanı bulanan kutsal değerleri hafife almak, karalamak, polemik konusu haline getirmek gibi bir hakkı yoktur, olamaz.''
'SORUMLULUK BEKLİYOR'
Erdoğan, toplumsal sorumluluğu olan herkesin, başkalarının hukukunu gözetmek zorunda olduğunu kaydederek, gelinen bu noktada herkesi büyük sorumluluğun beklediğini ifade etti. İnsanlığın ortak yararı adına daha ağır bedeller ödenmeden, herkesin, bütün tarafların,açılan büyük tahrifatın tamiri için gayret göstermesini isteyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hem de bunu hiç vakit kaybetmeksizin, daha geç olmadan yapmalıyız. Biz diyoruz ki insan hak ve hürriyetlerine, demokrasiye, hukuka olan bağlılığımızla birlikte, bizim inancımız her türlü şiddeti, her türlü zulmü peşinen reddeder. Bizim için her insanın can güvenliği mukaddestir. Bir tek insanın canına kast eden, bütün bir insanlığın canına kast etmiştir. Bizim gibi inanmayan, bizden farklı düşünen insanların inanç özgürlükleri de tıpkı bizim özgürlüğümüz kadar teminat altındadır. Bu yüzden, bu dünyada adalet talebini bertaraf eden çatışma teorileri, bizim manevi haritamızda, bizim kültür dünyamızda yankı ve taraftar bulmamaktadır, bulamayacaktır.
Kin ve nefretin, terör ve şiddetin bizim inanç dünyamızda yeri yoktur, olamaz, olmamalıdır. Bugün uluslararası bir buhranın kıvılcımıhaline getirilmek istenen karikatür tartışması, belli ki sadece bir karikatür tartışması değil, demokrasiyi, çoğulculuğu, hukukun üstünlüğünü, değerlerin evrenselliğini kavrayamamış, başka inançları ve ötekini küçümseyen hastalıklı bir zihnin eseridir.''
'HABİS ZİHNİYET'
Erdoğan, ''bu habis zihniyetin'' bulaşıcı etkilerini engellemek için herkesin bir şeyler yapmak mecburiyetinde olduğunu vurgulayarak, daha iyi, daha adil, daha insani bir dünya için buna mecbur olduklarını kaydetti. Erdoğan, insanlığı felakete sürükleyen çatışma senaryolarına karşı medeniyetler ittifakını gerçekleştirmeye çalışırken, birilerinin, adı dahi barış anlamına gelen İslam dininin kutsal sembollerini şiddet ve çatışmayla özdeş tutmak istediğini söyledi. Erdoğan, bu, ''küstah tavrın'' asla kabul edilmeyeceği ve asla maruz görülemeyeceğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''Düşünce özgürlüğü, hiç kimseye başkalarının mukaddesatına dil uzatma hakkı vermez. Ancak, buna karşı gösterilen tepkilerin de sorumluluk sahibi herkes tarafından dikkatle analiz edilmesi, tepkilerin de hakkaniyet ölçüleri içinde kalması ve şiddet içermemesi şarttır. Haklı bir tepkinin, haklı bir infialin haksız bir durum doğuracak hale gelmesine asla izin vermemeliyiz; haklı olduğumuz bir yerden haksız bir konuma düşmemeliyiz.
Dikkat edin, söz konusu karikatürler vasıtasıyla zaten amaçlanan bu tahriktir. İslam dünyasından bütün dünyaya şiddet fotoğrafları yansıtılmak istenmektedir. Bu oyuna ne Türkiye, ne İslam dünyası gelmemelidir. Bu, açık bir provokasyondur; bu, bir tuzaktır. Bu tuzağada düşmemeliyiz. Biz diyoruz ki bu provokasyonun sahipleri, amaçlarınaulaşmamalıdır. İslam dünyası bu provokasyonları bertaraf edecek akla, sağduyuya, inceliğe, olgunluğa, ferasete ve irfana sahip olduğunu göstermelidir. Çözümler, mutlaka sağduyu ile mutlaka aklıselimle aranmalıdır.''
|