|
|
Âşık mısın, manyak mısın?
Eeee 14 Şubat da geliyor ha? Kırmızı kalpler, pahalı güller, restoranlarda el ele çiftler günü! Kazık kadar kadınlara oyuncak ayılar, çikolatalar alınacak, afrodizyak yemek tarifleri verilecek, aşk konusunda yazılar yazılacak, çiftlerle röportaj yapılacak, yılın en büyük aşkları seçilecek falan filan. Aşk güzeldir. Ama bilim, acımasızdır, serttir, gözünün yaşına bakmaz, oyuncak ayıya kanmaz! Uzmanlar (belki de 14 Şubat'ın kalpli hediyeliklerinden ve kırmızı güllerinden fenalık geçiren uzmanlar!) aşkın beyinsel kimyasını araştırmışlar! "Sırılsıklam aşık" denekler, MR yani manyetik rezonans makinesine sokulmuş ve onlara iki fotoğraf gösterilmiş. Biri aşık oldukları kişinin, diğeri tanımadıkları birinin fotoğrafı. Bütün deneklerin beyinlerinde aşık oldukları kişinin fotoğrafını görünce "dopamin" salgısı artmış! Dopaminin doğru dozu büyük bir enerji, neşe, dikkat yoğunlaşması ve ödül kazanma motivasyonu yaratırmış! Yani "Aşığım, uçuyorum, okyanusu geçerim, kıtaları aşarım" deliliğini yaratan, karşı tarafın uzun kirpikli mavi gözleri değil, dopamin! Bir başka sonuç: Karasevda tabir ettiğimiz, dağları mağları deldiren, "Ya benimsin ya toprağın" dedirten "acı veren" aşklarla, obsesif kompulsif bozukluğun kimyasal profilleri birbirine çok yakın çıkmış! İki grupta da serotonin düzeyi "normal" insanlara göre yüzde 40 düşük! Yani kara sevda bir tür psikolojik bozukluk! İkinci tür, genellikle daha heyecansız, daha az yorucu, sakin, "Karıma 27 yıldır aşığım" türü sevdalarda ise başka bir kimyasal bulunmuş: Oksitosin. Bağlılık duygusunu arttıran bir hormon! Bazı hayvanlarda daha çok bulunduğu için bu hayvanlar tekeşli olurmuş. Örneğin çayır sıçanları! Eğer bilim adamlarının bu acımasız açıklamalarından keyfiniz kaçmadıysa, ve 14 Şubat hala size birşey ifade ediyorsa, sevgilinize hediye almak için bir haftanız kaldı, hatırlatırım!
|