| |
|
|
Bir güzel akşamüstü yaşamak!..
Hâlâ unutmam o güzel günleri.. Bahrim, sevgili Mehmet Bahrim, genç yaşta giden, boşluğu hâlâ dolmayan kardeşim Mehmet yaşatmıştı hepsini.. 70'li yılların başlarında yaz tatili diye birkaç günü Alaman illerinde geçirmeyi adet etmiştim. Köln'de Bahrime teslim olurdum.. Hafta sonları Aachen'a giderdik.. Harikaydı.. Scotch diye bir bar var, akşamüzeri orada toplanırdı, hemen hepsi öğrenci bizim delikanlılar.. Bahrimin gurubu.. Taş Kafa Vural, Hacı Ercan, İlhan, Tekin.. Ötekiler.. Çok şık bir müzikle buluşma biraları.. Sonra ver elini Velid Baba'nın yönettiği Yorgos'ta yemek.. Sonra arabalara.. İstikamet Hollanda.. Herlen!.. Hollanda'nın birbirinden güzel kızlarını görmek ve yanımıza almak için.. Sonra doğru Belçika'ya.. La Quinta diye dillere destan bir disko var.. Orada çılgınca sabahlama.. Bir gecede üç ülke yapardık.. Demek vize falan diye bir sorun da yokmuş.. Hiç unutmam, bir gece sabaha karşı Aachen'a dönerken Belçika'dan, Bahrim arabayı durdurdu.. Yol kenarında bir işaret taşı.. "Bak" dedi, "Bu taş üç ülke sınırının birleştiği nokta.. Burası Almanya.. Hemen yanı Belçika.. İkisinin arasında da Hollanda.." Ah ki ah!.. O zaman bu kafa yoktu ki.. Aklıma gelen şey harikaydı da, sanat olduğundan haberim yoktu.. Müthiş, ama dillere destan bir performans gösterisi yaptım hemen.. Taşın üstüne çıktım ve dönerek işedim.. Affedersiniz ama, pisuvar heykel, bu heykelin içine işemek performans sanatı oluyor da, bir çişle üç ülkeyi sulamak ne oluyor, Bedri Baykam kardeşim?.. Nereden nereye.. Lafı nereye bağlayacağım bakın.. Sunay Akın'a benzedik yanında otura otura.. Adama "Niye oyuncak müzesi açtınız" dediler.. "Efendim Tanrı Zeus" diye lafa başladı da, rica minnet, Üçüncü Ahmet'e razı ettik.. Efendim, perşembe akşamı Niş'te idim.. Niş Cazz.. Saat yedide.. Akşam üzeri.. Scotch tek değildi.. Almanya'nın her kentinde yüzlerce bar vardı, akşamüzeri tıklım tıklım.. Geceye keyifli başlamak, ya da işten eve stressiz gitmek isteyenlerin toplanma ve iki kadeh atma yerleri.. Dostlar buluşur, sohbetleşirdi. Toplumsal işlevleri vardı yani.. Daha sonra gittiğim başka ülkelerde de gördüm.. Özellikle de Amerika'da.. Happy Hour diyorlardı, içkileri yarı fiyata satıyorlardı. Dükkanlar doluyordu.. "Bizde niye yok bu adet" diye üzülürdüm.. Denemeler olmuş başarılamamıştı.. Ertekin tutturdu "Niş'e gidelim, bir akşam üstü" dedi.. Tecrübem var ya.. Atlattım, atlattım, sonunda atlatamaz oldum.. Kalktık gittik, hem de Galatasaray'ın maç saatinde iyi mi?.. İyi!.. Hayatımın en güzel akşam üstlerinden birini geçirdim. Aşkın hafiften başladı, piyanosunun başında.. Etraf da yavaş yavaş dolmaya başladı. Nasıl güzel insanlar.. Ne güzel bir ambiyans ve harika bir müzik.. Yahu ben bu cazdan anlamam.. Erol Pekcan, gözü açık gitti bana cazı sevdiremeden.. Ama bu Kerem Görsev ile Aşkın'dan galiba kurtulmak yok.. Bir orkestrası var, Aşkın'ın.. Şenova (Trompet), Yahya (Saks), Tony (Bas), Tunç (Perküsyon), Volkan (Davul).. Hepsi yıldız.. Bir sololar yapıyorlar.. Mest.. Üç de vokalist var.. Ebru, Sibel ve Duygu.. O gece Duygu ile Sibel'i dinledik, bayıldık.. Aşkın gençlere de sahipleniyor.. Her daim genç Tefo elinde perküsyon aletleri ile dolanıp duruyor.. Garsonları çalıştırmış.. Onların da elinde birer tempo aleti.. Aydın'ı çağırdı sahneye.. Pop Star'daki kasketli delikanlı.. Nasıl harika bir caz sesi var delikanlı da.. Finalde Hürriyet aldı eline mikrofonu ve benim en sevdiğim caz şarkısı, Summertime'ı söylemedi mi, bittim iyice.. Kaya Demirer, bir mucize gerçekleştirmiş.. Hafta arası günleri, salı, çarşamba, perşembe ve cuma akşamüstleri Niş'i harika konuklarla tıklım yapmayı başarmış.. Aşkın "Alt kat restoran, orada da iddialıyız" dedi.. Bizim üstteki bar, Caz faslı bittikten sonra diskoya dönüyormuş.. "Bu dinleyici gidiyor, teenagerlar doluşuyor.. Ayni mekanda, ayni gece iki ayrı gurup eğleniyor" dedi.. Vallahi onlara aklım ermez.. Ben Kaya'nın kulağına eğildim.. "Perşembe akşamları mevsimlik rezervasyon yap bana" dedim..
Hızımı alamadım, dönüşte koydum arabanın setine Aşkın'ın One A Day CD'sini.. Tamamı Aşkın'ın yorumu ile 8 parça.. Take Five ve Bridge Over Troubled Water dışındakiler Aşkın'ın müzikleri üstelik.. Eve dönene kadar dinledim. Sabah işe de Aşkın'la geldim.. Neşeyle.. Take five, Aşkın!..
|