|
|
Garson enflasyonu nereden çıktı?
Bazı lokantalarda garson bolluğu var. Biri siparişi alıyor, diğeri bunu mutfağa iletiyor... Bir başkası iki dakikada bir gelip kül tablasını değiştiriyor. Ayrıca zırt pırt servis yenileniyor... Başkası rakıyı, şarabı koyuyor... Tabii, her bitişten sonra kadehi yeniliyor. Bu bolluk, daha doğrusu insana bazen, boğazı sıkılıyormuş hissi veren bu garson enflasyonu nereden çıktı? Boşuna sormuyorum: Ben kırk yıldır lokantaya giderim. Eski, tecrübeli garsonlar böyle değildi. Sayıları az olurdu ama hizmet asla aksamazdı. Geçenlerde bir lokantada kadehime rakı koyayım dedim, garson adeta üstüme zıplayıp, şişeyi elimden kapmaya çalıştı. "Dur yahu, n'oluyorsun, insanın kendine içki koyması da ayrı bir zevktir" dedim. Garson boynunu büktü, "Abi yapma" dedi, "Patron görürse çok kızar." Anladığım kadarıyla lokanta adabından nasibini almamışların yol açtığı bir durum bu. "Ne yani, manitanın önünde içkimizi de kendimiz mi koyacağız..." filan diye işletmecilere baskı yaptılar. Onlar da ucuz emekten yararlanıp lokantalarını garsonla doldurdu. Onca çalışanı ne yapacaksın? Mecburen iş bölümüne gideceksin: "Sen içkilere bak... Sen servisleri değiştir... Sen küllükleri temiz tut..." Bu çocuklar da mecburen iş yapıyormuş, görevini asla aksatmıyormuş izlenimini yaratmak için böyle koşturur oldular. Yani garson enflasyonunun ardında, 'para veriyorum, azami hizmet isterim' diye tutturan 'Kırmızı Türkler' ile... Onlara 'itibarın alasını gördükleri hissini vermeye çalışan' uyanık işletmeciler var gibime geliyor. Ne dersiniz?
|