|
|
|
|
|
|
Yoganın Öğrettikleri
Yoga hareketlerinin bedeninizdeki her bir kasın, eklemin üzerindeki rahatlatıcı etkisini nefesinizin akışı ile birlikte hissetmeniz ve bu alışkanlığı yaratmanız size bir stres anında o gerginliği vücudunuza taşımamayı öğretir. Negatif tepkilerimizi yönlendiren egomuzdur. Kendinizi egonuzdan ayırmayı öğrendiğinizde kabul ettirme ihtiyacınız da azalır. Tepkilerinizde şiddeti değil, şefkati seçersiniz. Burada bahsettiğim zoraki bir nezaket ve iyilik değil, işin güzeli bunlar kendimizi zorlayarak değil, kendiliğinden oluşuyor. Vücudunuzun esnekliği, sıkılaşıp kuvvetlenmesi de aynı paketin içinde geliyor. * Yoga öğretmeni olmak çok kolay. Ancak dersinize gelenle güven uyandıracağınız, gerçekçi ortamı yaratmak, motive edebilmek için yoga öğretmenliğinden çok sizin olduğunuz gibi bir insan olmanız, gerçek kimliğinizle öğrencinize yaklaşmanız gerekir. * Önce farkında olun. Mesela önemli bir toplantıya geç kaldınız, trafiğe sıkışıp trafiğin akışı ile birlikte nefesiniz de durup, başlıyordur, bu şekilde içinde bulunduğunuz sıkıntılı anın enerjinizi de yiyip bitirmesine sebep olursunuz. Nefes alıp verin. Bu şekilde toplantıya vardığınızda kendinizi daha rahat ve sakin hissedebilirsiniz. Bu boşvermek, geç kaldıysam kaldım ne yapalım demek değil. Ama elinizden bir şey gelmediği anlarda kendinize yaptığınız negatif baskıyı azaltmak ve bu baskıya karşı vücudunuzda oluşan gerginliğin alışkanlığa dönüşmesini, kronikleşmesini engellemek sağlıklı bir yaşam için çok önemli. * İlişkilerinizde denemeye başlayın. Mesela bir tartışma anında iki tarafında kendi bakışı ile görmesi, diğerinin yerine kendini koymaması... Bir süre sonra sadece reaksiyon gösterdiğiniz bir şeye doğru yöneliyorsunuz. Tartışma anında farklı seçimleriniz olduğunu görmeye başlıyorsunuz. Tepkilerinizi izleyin. Patıyor musunuz? Patladıysanız sonrası için kendinizi daha çabuk toparlayabiliyor musunuz? Tabii bu hiçbir şeye sinirlenmeyeceksiniz ve tepki göstermeyeceksiniz demek değil. Pratiğin önemi büyük. Başaramayacağınız çok zaman olacak ama elinize nasılsa bu alışkanlığı oturtmak için hergün çok fırsat geçiyor! Bir gün gelip bakacaksınız ki o elinize geçirdiğiniz terliği fırlatmak yerine, bir anda kendinize gelip yere koyacaksınız ve "Böyle hissetmeyi, kendi kendimi harcamayı haketmiyorum" diyeceksiniz. Sürekli kendini ispat etmeye çalışan egonuzun ötesinde varlığınızı hissedeceksiniz. * Kendi k e n d i s i yl e yüzleşme cesaretinde bulunabilen bir insan, hayatta her şeyi her şeyi yapabilir. Bu cesareti kendinizde bulduğunuz zaman gerçekten ''yaşamaya'', nefes almaya başlarsınız.
|
|
|
|
|
|
|
|
|