|
|
Kardeşler kıskanırsa
Kardeş kavgaları, kıskançlıkları, kardeşler arasında dayanışma ve sevginin oluşturulması sık sorulan sorulardan biridir. Bu hafta boyu, kardeşime ilişkin Avrupa ve Türkiye basınında çıkan yazıları okurken onunla ilişkimizi hatırladım. Evet, Avrupa'nın bankacılık alanında yükselen yıldızları sıralamasında birinci, genel sıralamada üçüncü olan, Merrill Lynch'in genç ve başarılı yöneticisi Osman Semerci, benim küçük kardeşim. Doğmasını çok istediğim, ama eve ilk geldiğinde teyzemin alıp geri götürmesini dilediğim, bütün çocukluğumuz boyu didişmemize karşın, anne ve babama karşı her zaman ittifak yaptığımızı hatırladığım kardeşim. Çocukluk bitip gençliğimizin başladığı son 20 yılda ise en iyi dostum, ardımdaki güç, yüreğimdeki güzel sevgi, oğlumun harika dayısı... Çocukken benimle yarışan, karnelerimizi karşılaştırarak geçmeye çalışan, şimdi benden çok üstlerde, Avrupa'nın yükselen yıldızlarının başındaki tek Türk olmasına karşın, hala küçük kardeşim olmasından gurur duyduğum kişi. İyi ki doğdun dediğim, mutlu doğum günleri dilediğim canım. Peki biz kıskançlıktan, yarıştan, tartışmalardan buraya nasıl geldik?
ÇOCUĞU KENDİNİZ İÇİN YAPIN Kardeşimle aramdaki bu ilişkinin oluşmasında en önemli etken anne babamızdı. Onu dünyaya, sadece bana kardeş olsun diye değil, bir çocuk daha istedikleri için getirmişlerdi. Kararı bana bırakmamışlardı. Dolayısıyla sorumluluk da bana kalmadı. Bana "sen büyüksün, ona bakmak ve korumak zorundasın" gibi sözler söylenerek kıskançlığım körüklenmedi. Aynı şekilde, ben kıskandığım zaman ailem "sen istedin" sözünün ardına sığınamadı. O geldiğinde tüm kıskançlığıma karşın, ilgi onun üstüne toplanmadığı için, anne ve babamın beni artık sevmediklerinden bir çocuk daha aldıklarını düşünmedim. Tartışmalarda büyük olmama karşın, benim de bir çocuk olduğum unutulmadı ve "sen büyüksün, ablasın, alttan al" denmedi. Şu anda bana "abla" demesi çok hoşuma gitmekle birlikte, çocukken "abla" olmak istemiyordum. Ailemin bunu görmesi, bizim birbirimize öfkelenmemizi engelledi. Biraz büyüyünce o beni kıskanmaya başladı. Bu sık görülen bir durumdur. Her zaman büyükler, yeni geleni kıskanmaz. Biraz büyüyünce küçük olan, yaşı nedeniyle kendinden daha çok hakka, daha fazla beceriye sahip olan büyüğü kıskanmaya ve engellemeye çalışır. Orada yine ailenin tutumları, bu kıskançlığı körükler ya da ortadan kaldırır. Bizim ki, kardeşimin kendi beceri ve haklarını fark etmesiyle yok olup dayanışmaya dönüşmüştü. Bunu sağlayan büyüklerin tutumlarıydı.
TARAF TUTMAMAK GEREK Kardeş kavgalarından ve onların sonuçlarından yakınmak aileler için alışılmıştır. Genellikle sonlandıramamaktan ve her ikisine de yaranamamaktan yakınırlar. Çünkü kardeş kavgasını yatıştırmak için aralarına girip haklı haksız ayırmaya çalışılır, haksıza ceza verilir. Oysa genellikle kardeş kavgalarında haklı haksız olmaz. Birinde biri haklı ise, öbüründe diğeri haklıdır. Ama siz araya girdiğinizde taraf tutmak zorunda kalır ve her ikisini de memnun edemezsiniz. Sonunda biri diğerini daha çok sevmekle suçlayacaktır. Yapılması gereken birbirlerine zarar vermelerini engelleyip olayı hiç tartışmadan herbirini bir süre ayrı tutmaktır. Onların diğerine ilişkin şikayetlerini dinlemeyip kavga istemediğinizi ve birlikte olmayı başarana kadar ayrı durmaları gerektiğini, sorunu sonra kendilerinin halletmelerini söyleyip tarafsız kalmayı başarmaktır. Biz de kavga ettik. Ama kavgalarımızın çözümünü anne babamızda aramaktan çabucak vazgeçtik. Çünkü her defasında ikimize de kızıldı, ikimize de ceza verildi. Sonuç olarak ortak ve doğru yolu bulduk. Tüm zorluklarına karşın çocuk sahibi olmak da, kardeş sahibi olmak da çok zevkli bir şeydir. Yeter ki gereken değeri ve önemi verebilelim. Ama tek çocuksak, ya da çocuğumuz yoksa, onların yerini tutabilecek, sevgimizi verebileceğimiz evlatlar, kardeş gibi arkadaşlar bulma şansımızın her zaman olduğunu unutmayalım. Yeter ki isteyelim...
1- Kardeşler arasındaki yaş farkı önemlidir.
2- Yeni bir çocuk, olan çocuk kardeş istediği için değil, anne baba uygun bulduğu için yapılmalıdır.
3- Yeni bebek gelmesi, bir büyüğü abla ya da ağabey yapmaz. O hala çocuktur.
4- Büyük kardeşin, küçüğe bakmak, onu korumak gibi görevleri yoktur. Bunlar anne babanın görevleridir.
5- Kardeş kavgalarında aileler taraf tutmamalı, sadece birbirlerine zarar vermelerini engellemelidir.
6- Kardeş önemli olmakla birlikte, tek çocuk sorunlu demek değildir. Önemli olan onu sosyal ve başka çocuklarla paylaşmayı bilen birey olarak yetiştirmektir.
|