Acı da hayata dahil
Eğer kanser korkusunu, sevdiğini kaybetme korkusuna yeğleyen, şu anda kalp yarası, hastalığından daha fazla acı veren Açelya benim arkadaşım olsaydı, ona Halil Cibran'ın Ermiş'ini hediye ederdim. 66. sayfayı aç ve oku derdim: "Acınız, idrakinizi kaplayan kabuğun kırılmasıdır. Nasıl ki bir meyvenin yüreğinin güneşi görebilmesi için kabuğunun çatlaması gerekir, acı da sizin için öyledir. ... Tıpkı tarlanızdan geçip giden mevsimler gibi, yüreğinizin mevsimlerini de kabul edebilseydiniz, Pişmanlık ve üzüntülerinizin Kış'ında, çevrenize huzur içinde bakabilirdiniz. Acılarınızın çoğu kendinizce seçilmiştir. İçinizdeki hekimin hastalıklı benliğinizi tedavi amacıyla verdiği, tatsız ilaçtır. Bu nedenle, içinizdeki hekime güvenin ve uzattığı devayı sukunetle ve yatışarak için. Gerçi onun eli ağır ve serttir ama Görülemeyen'in yumuşak eli tarafından yönetilmektedir."
|