|
|
Ahh.. Aşk!
İnsanın hayatta yaşayabileceği birbirine en yakın iki acı, bir yakınını kaybetmesi ve ayrılık acısıymış. İkisi de aynı zararı verirmiş insanın beynine, yüreğine. Ölüm acısı da, ayrılık acısı da, birbirinin aynı yaralar açarmış ruhumuzda. Aşk bu kadar önemli yani. Ertelemeye gelmemesi, saygıda kusur istememesi, kural, yer, zaman, yaş tanımaması bu yüzden. Kibirli, burnu büyük bir duygu aşk. Gücünün farkında çünkü. O giderse, kalbe vereceği zarar, ölüm acısı kadar.. Bunu biliyor. * Hatırlıyorum da genç oyuncu Açelya Elmas'ın kısa bir süre önce Günaydın'da yayınlanan röportajını okuyunca, bu yüzden hiç şaşırmamıştım. Genç kadına iki yıl önce lenf kanseri teşhisi konmuş. O sırada sevgilisi olan adamla elele verip bu hastalığı yenmeyi başarmışlar. Şimdi o sağlıklı bir kadın. Ama sevdiği adamla yolları ayrılmış. Ve Açelya diyor ki: "Koskoca kanseri atlattım, terkedilme acısını herhalde atlatamayacağım. Aşk acısının çok daha kötü olduğunu söylemeliyim. Hayatını geri veriyorlar ama en sevdiğin insan gidiyor. İşte bunun hiçbir anlamı yok!" * Ben her zaman, 'aşka olan saygım sonsuz, kendisine her rastladığımda hürmette kusur etmem' diye boşuna yazmıyorum. Aman ha! Eğer sahipseniz değerini biliniz. Arıyorsanız, bir an önce bulmak için dua ediniz. Aşk! Duyguların en kibirlisi.. En vazgeçilmezi.. En yoranı.. En coşturanı.. En süründüreni.. En göz parlatanı, yüz aydınlatanı.. En hayat karartanı.. Hepsi bir arada.. Bizim olsun.. Ne olursa olsun!
|