|
|
|
|
|
|
Düşüncelerinizi ciddiye almayın
Beyninizin içindeki sesi durduramıyor musunuz? İç diyaloğunuz başını almış gidiyor ve siz düşüncelerinizden kurtulamadığınız için çıldırmak üzere olduğunuzu hissediyor musunuz? Dikkatinizi sadece düşünceleriniz alıyorsa varlığınızı hissetmenize imkan yok! Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki kompülsif düşünce toplumun hastalığı haline geldi. Kolay bir şekilde düşüncelerimizin esiri oluyor, kapana kısılıyoruz. Beyninizin içinde geçen konuşmaları fark ederek bir dinleyin... Beynimizdeki ses sürekli yorum yapar, yargılar, şikayet eder, beğenir, beğenmez.... Genelde geçmişle ilgili yargılar veya gelecekle ilgili endişelerle doludur beynimiz... Mesela henüz gerçekleşmemiş kötü bir durumu olmuş gibi düşünmek ve acı çekmek... Sevdiklerimizi kaybetme, ya da bir hastalığa yakalanma endişesi gibi... Ya da bir şey istediğimiz gibi gitmediğinde veya birisi düşündüğümüzden farklı hareket ettiğinde zaman kurduğumuz senaryolar... Bu senaryolar yüzünden yarattığımız yersiz alınganlıklar... Gün boyu bizi rahatsız eden pek çok küçük durum karşısında negatif diyaloğumuza kendimizi kaptırırız. Düşünsenize, bir saat içinde kaç kez eliniz "sigaraya" gidiyor, otomatik olarak, negatif iç diyaloğunuza reaksiyonunuz olarak... Bu negatif enerji içinde yavaş yavaş boğulmak demektir. Bir çeşit Çin işkencesi... Bunları yazarak "düşünmeyin" demek istemiyorum tabii ki... Ama düşüncenizi kendiniz olarak tanımlamayın, düşünce size sahip olmasın. Düşüncenizdeki karmaşayı kendinizden ayırabilirsiniz. Beyninizdeki bu seslerin siz olmadığınızı, sadece düşünceniz olduğunu fark ettiğinizde gözünüz açılmaya başlar. Nasıl mı? Düşüncenizle ilişkinizi değiştirin. Endişe dolu bir düşünceye tüm benliğimizle kendimizi kaptırıp daha da endişelenmek yerine bu düşünceyi fark edip salıvermek. Mutsuzluk düşüncenin kendini şartlamasından kaynaklanıyor. Şimdi okumaya küçük bir ara verip, sürekli sorun haline getirdiğiniz bir olayı düşünün.... Sonra vücudunuzun bu düşünceye karşı yarattığı negatifliği fark edin. Bu tepkiyi vücudun neresinde hissediyorsunuz? Karnınızda mı? Omuzlarınızı mı kasıyorsunuz? Bedenimizin çevremizden, davranışlarımızdan, düşüncelerinizden ve duygularımızdan nasıl etkilendiğine karşı hassas değiliz. Bedeninizle bu bağlantıyı kurmak, sağlığınızı ve yaşam kalitenizi yükseltmek için çok önemlidir. Sisteminizin nasıl işlediğini bir kez kavradınız mı o gününüzü rezil eden pek çok küçük duruma bakışınızı ve tepkilerinizi değiştirmekle başlayabilirsiniz işe.
ELVAN DEMİRKAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|