|
|
|
|
|
Zeytinyağını sevmiyoruz
|
|
Aziz milletimiz zeytinyağını seviyor mu? Hadi sevdi, alabiliyor mu? İşte işin orası tatsız. Türkler zeytinyağı tüketiminde isteksizler. Yurtiçi talepleri oldukça düşük.
Soros'dan sonra meclis de zeytini keşfetti
Aziz milletimiz zeytinyağını seviyor mu? Hadi sevdi, alabiliyor mu? İşte işin orası tatsız. Türkler zeytinyağı tüketiminde isteksizler. Yurtiçi talepleri oldukça düşük.
2005 yılına Florya Deniz Köşkü'nde başlamıştık. Hatırlayacaksınız. Bağcılık ve şarap ele alınmıştı. 2006'da da öyle oldu. Bu kez konumuz zeytin ve zeytinyağ! 2005'in son haftasında arayan CHP Grup Başkan Vekili Kemal Anadol "Bölgeyi adım adım dolaştık" diye anlatıyor. Raporu verecekleri hem de soruları yanıtlayacakları akşam yemeğine mutlaka diye celbolunuyoruz. Biraz gecikerek ulaştığımız Florya'da salona girdiğimizde kürsüde İzmir Milletvekili Anadol: "Türkiye'nin geleceğini şarap, su ve zeytinyağı belirleyecek!" Bu o gece konuşulanlar içinde en çarpıcı nokta aslında. Su konusunun ne denli hayati olduğunu duymayan kalmadı. Şarap ve zeytinyağı ise halen dar bir ilginin konuları. Bu ise çok yazık. Çünkü biz de hem şarap hem de zeytinyağın toplumumuzun hayatında giderek daha çok önem taşıyacağına inanıyor, bunu da hızlandırmayı umuyoruz. Bakın CHP'nin, Zeytin ve Zeytinyağı Üreticilerinin Sorunlarını Araştırma Komisyonu Raporu'nda neler var: Önce rapor nasıl hazırlandı, onu anlatmışlar. Üreticiler, Marmara Birlik ve Tariş'le toplantılar yapılmış. Neden tüketiciler, ihracatçılar ve çevre örgütleri yok, diye düşünüyoruz? Sonra zeytinin dünya ve Türkiye'deki yeri ele alınmış. "Yaklaşık 500 bin ailenin geçimini zeytincilikten sağladığı Türkiye'de 107 milyon 100 bin adet zeytin ağacı bulunmaktadır. 2005 de 850 bin ton zeytin üretimi tahmin edilmektedir.
ÜRETİM ÇOK TÜKETİM YOK Türkiye dünya sofralık zeytin üretiminde yüzde 13 ile ikinci, zeytinyağı üretiminde ise yüzde 6 ile dördüncüdür. Ülkemizin zeytin üretiminde yüzde 80,5 ile Ege Bölgesi ilk sırayı almakta, bunu yüzde 11,8 ile Akdeniz, yüzde 6,1 ile de Marmara Bölgesi izlemektedir. Güney Doğu Anadolu Bölgesinde Gazi Antep (Kilis ve Nizip); Kuzey Doğu Anadolu'da ise Artvin'de zeytin üretimi vardır. Zeytinyağı üretimi ise 80 bin ton ile 240 bin ton arasında değişmektedir." Peki üretimi anladık diyorsunuz. Tüketim nasıl? Aziz milletimiz zeytinyağını seviyor mu? Hadi sevdi, alabiliyor mu? İşte işin orası tatsız. Türkler zeytinyağı tüketiminde isteksizler. Rapor burada bir istisna yapıp tüketiciye dönüyor. "Yurt içi talep çok düşük" diye beyan ediyor. "Türkiye'de zeytinyağı tüketimi diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında oldukça düşük düzeyde kalmaktadır. Türkiye'de kişi başına 1kg olan yıllık zeytinyağı tüketimi Yunanistan'da 21 kg, İtalya'da 11,5 kg ve İspanya'da 10,4kg'dır." Ve nihayet zeytin ve zeytinyağının geliştirilmesi konusunda CHP'nin görüş ve önerilerine gelindi. Önemli ana başlıkları takdim edelim.. Deniliyor ki: "Ege Bölgesi'nin sahil şeridinde zeytin yetiştirilmeye uygun, diğer ürünlerin yetiştirme olanağı bulunmayan boş alanlar bozuk orman alanları ve zeytinciliğe uygun hazine arazileri, özellikle yörenin topraksız ve az topraklı köylülerine zeytin ağacı dikilmesi amacıyla verilmektedir." Bu bizce nazik bir konu. Önce bütün dünyada Sivil Toplum Kuruluşları, Çevre Örgütleri yeni zeytin projeleri ilgili olarak teyakkuzdalar: Bizde de TEMA'nın devam eden itiraz ve hatta davaları var: Erozyonu tetiklediği gerekçesiyle. Konu ciddiyetle araştırılmalı. Dünyadaki örnekler de incelenmeli. Ama bizim bir itirazımız daha var. Şu Ege sahilleri, az topraklı köylülere verilsin lafına! Şimdiye kadar olan hal şudur: Sahiller zeytinlik sahibi, müteşebbis müteahhit ve yerel politikacı üçgeninde vicdansızca kooperatif ve yazlık konut sitelerine dönüştürülmüştür. Eminiz bu vatanı seven hiçbir Allah'ın kulu aynı senaryoya bir kez daha talip değildir!
İTHALATA İZİN YOK Rapor bizim yıllardır desteklediğimiz konuları da içeriyor: "Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi hemen kurulmalı! Organik zeytin ve zeytinyağı desteklenmeli! Coğrafi işaret tescili yapılmalı!" Bu arada son tartışmaların odağındaki Kenan Mortan'ın CHP toplantısında yer aldığı dikkati çekiyordu. Bu CHP, Ayvalıklı Üreticiler'den farklı düşünüyor mu demek, merak edenler oldu! Rapordan son bir nokta "Zeytinyağ ithalatına hiçbir koşulda izin verilmemelidir" deniliyor. Niye? Eğer vatandaş gümrüğünü, vergisini ödeyip butik bir zeytinyağcının malını denemek istiyorsa, bunun önünü yasakla mı kesmeliyiz? Son bir şey daha: O gece kimse yeni zeytinci G. Soros'dan söz etmedi. Acaba ulusalcılar onu seviyor mu? Yazıyı kaleme alırken Meclis'in bir Zeytin Araştırma Komisyonu kurma kararı aldığı bildirildi. Bunun zeytin ve zeytinyağında yeni bir dönemin başlangıcı olmasını diliyoruz!
|
|
|
|
|
|
|
|
|